Glasgow tradutor Francês
371 parallel translation
- Hayır, Glasgow'luyum.
- Non. Je viens de Glasgow.
- Hiç gittiniz mi? - Hayır.
- Vous avez déjà vu Glasgow?
Glasgow'da hiç bulunmadım, ama Edinburgh'da, Montreal'de.. .. ve Londra'da bulundum.
Je ne suis jamais allé à Glasgow, par contre j'ai vu Edinbourgh, Montréal et Londres.
Glasgow'a vardığınızda Buchanan Sokağı istasyonuna geçeceksiniz.
Arrivée à Glasgow, vous irez à la gare, rue Buchanan.
- Glasgow Merkez!
Gare de glasgow!
Elinde Glasgow'dan gelme en iyi palanga ve malzemeler var ama balıklar onu tanımıyor.
Non. Il a le meilleur matériel. Mais les poissons ne le savent pas.
Catriona Macroon'u bu eve getirdiğin gün çekip giderim buradan! Gidip, Glasgow'daki teyzenlere yerleşirim!
Si elle met les pieds ici, je vais vivre a Glasgow.
- Ama Glasgow'dan nefret edersin!
- Tu détestes Glasgow.
Şartlarımı söyledim sana. Hoşuna gitmediyse Glasgow'a gidebilirsin!
Si ça te déplaît, tu peux aller a Glasgow.
Kabul etmiyor. - Birmingham, Glasgow, Manchester? - Paşa gönlün bilir.
Birmingham, Glasgow... tant que je veux.
Kendi anahtarını ve pardösüsünü isterse Glasgow'a gittiğimi söyle. Peki efendim. - Sorun var mı?
S'il réclame son imper, dites que je suis parti à Glasgow.
Glasgow'da tuhaf şeyler satan bir dükkanda gördüm.
Je l'ai vu à Pâques dans une vitrine, à Glasgow.
"S.S. Glasgow Kraliçesi"
Nom : SS Queen of Glasgow
Glasgow Kraliçesi!
Queen of Glasgow.
Glasgow Kraliçesi. 5 bin tonajdaymış.
Queen of Glasgow.
S.S. Glasgow Kraliçesi, New York'a doğru gidiyor.
Le S.S. Queen of Glasgow en route pour New York.
Her hafta, Glasgow'dan bana, uçakla 12 takım gönderiyor.
Mon tailleur est débordé et m'envoie douze costumes par avion de Glasgow.
Ben doğduktan iki yıl sonra Glasgow'da öldü. Aynı yıl amcam Mike'la birlikte Livingstone'da Kruazörünü batırdılar.
Elle est morte deux ans après ma naissance, à Glasgow, quand ils ont coulé le croiseur Livingstone avec mon oncle Mike.
Bay Kelly, bu Glasgowlu Kaptan Angus Ferguson.
M. Kelly, le capitaine Angus Ferguson, de Glasgow.
" 1846'da Glasgow'da doğduktan kısa süre sonra New York'a getirildi.
Né à Glasgow en 1846, il est venu à New York.
Tren Soygununda yeni bulgulara ulaşıldı... Bayanlar ve baylar...
Du nouveau sur l'attaque du train postal Glasgow-Londres.
Scotland Yard 5 yıllık yoğun bir araştırmadan sonra... Glasgow tren soygunu ile ilgili... çok önemli bir kanıt elde etti...
- Mesdames et messieurs au bout de 5 ans d'investigations nous avons un indice de taille.
Soyguncunun Londrada olduğu tesbit edildi... Bu mükemmel tasarlanmış soygunda... 2.653 Sterlinlik fazla altın çalınmıştı
La tête pensante derrière le coup du Glasgow-Londres est un homme d'une intelligence exceptionnelle de par un cerveau hypertrophié.
Glasgow-Londra arasında Para transferi gerçekleşecek. Bu adamlar bu işi becerebilir mi?
Nous ne pouvons pas refaire le coup du train postal.
Sizleri çağırmamın sebebi.. Baylar Glasgow-Londra Arasında treni boşaltmanın planını yapmak içindir.
Messieurs pour le coup du Glasgow-Londres j'ai dû demander un congé militaire.
Glasgow dan Londra'ya giden yolda bir köprü üzerinde yapacağız bu işi.
Le seul endroit où nous pouvons rééditer le coup.
Londra, Liverpool ve Glasgow'da tüm restoran, kafe, dondurmacı, kumarhane ve gece kulüpleri yerle bir edilir.
Chaque restaurant, café, vendeur de glaces, casino clandestin et boîte de nuit à Londres, Liverpool et Glasgow, seront détruits.
Evet. Glasgow ihanet davasını anımsarsın.
Tu te souviens du procès de la trahison de Glasgow?
Thornton, içeri gir ve Glasgow'a gidecek ilk tren ne zamanmış, öğren.
Thornton, va me trouver l'horaire du prochain train pour Glasgow.
Yeni nasır bantları ve Dr. Scholl'un dağcılık terlikleriyle bir grup Fransız ayak bakımı uzmanı arayı hızla kapatıyordu.
Une équipe de pédicures français, équipés de nouveaux pansements et de sandales de montagne du Dr Scholl, progressait rapidement. La chorale masculine de l'Orphéon de Glasgow attaquait par la difficile voie nord.
Sponsoru Glasgow Doğal Gaz ve Belediye olan bu gösteri tamamen gönüllü katkılarla destekleniyor.
Sponsorisée par le Gaz Naturel et la Ville de Glasgow, cette exposition est financée par des donations volontaires.
Babası Glasgow'da oturan bir saat tamircisiydi.
Son père était horloger à Glasgow.
Fransa gerçekten Glasgow monarşisinin pençesinde mi?
La France est-elle aux mains du monarque de Glasgow?
- Glasgow'dan bir akrabası geliyormuş.
- à cause d'un parent de Glasgow.
Kuzeye git, Glasgow'u al.
Et vers le nord, on arrive à Glasgow!
Efendim, eğer bu istasyondaysanız ve ülke dışına çıkması isteniyorsa, Holyhead veya Liverpool yada Glasgow üzerinden çıkardınız ve İrlanda'da kayıkta yakalardınız.
Si vous étiez dans cette gare et que vous vouliez quitter le pays, vous pourriez aller à Holyhead, Liverpool ou Glasgow, puis aller en Irlande.
Glasgow.
Glasgow.
seni Glasgow'da bekliyorlar.
Ils vous attendent à Glasgow.
Zeki ve sarhoş bir Glasgow'lu, kuşkusuz.
Le joyeux pochard écossais, sans doute!
Glasgow'da yaşamaktan hoşnutsunuz sanırım.
J'imagine que vous étes heureuse à Glasgow?
Glasgow stüdyosundaki yılbaşı partimiz tüm hızıyla devam ediyor.
Dans le studio à Glasgow notre fête bat son plein
Önümüzdeki bir Rus gemisi çalışanı hayatında bir kalıp sabundan daha sert bir şeyi ellememiş biri, sabahın ikisinde Glasgow rıhtımında ortaya çıkıveriyor.
Bon. Ce que nous avons ici, c'est un Russe qui semble n'avoir jamais touché quelque chose de plus dur qu'une savonnette Sur les docks de Glasgow à 2 heures du matin.
Ama ikincisi, senin Glasgow hadisene yakın gerçekleşti.
Le second, juste après votre incident à Glasgow.
Glasgow'luyum.
Je suis de Glâââââsgôôôôôw.
"İyi bir akşam." GIasgow HeraId.
"Une grande soirée." Glasgow Herald.
Glasgow, Gove'a gönderildi.
On l'a fait suivre jusqu'à Glasgow.
- Glasgow'a mı gidiyorsun?
- Tu vas à Glasgow?
20 sterlin için de Glasgow'a.
Et à Glasgow pour 20.
Evet, "Glasgow Kraliçesi" korkuya kapılmış bir gemi.
Le Queen of Glasgow est un navire aux abois.
"Glasgow'a giden ilk tren."
"Prochain train pour Glasgow."
Glasgow Orpheus Erkek Korosu, Kuzey Geçidi'ni deniyordu. Toplamda 14 dağcı ekibi hemen peşinden geliyordu.
Au total, 14 expéditions étaient sur ses talons.