Gp tradutor Francês
60 parallel translation
Çamaşırhane fişinde GP işareti var.
La liste dit "GP".
Eğer öğleden sonra daha hızlı olan çıkmazsa Ferrari yarınki Fransa GP'sine pol pozisyonundan başlayacak.
Si personne ne le bat, la Ferrari signera la pole position pour le grand prix de demain.
Seroloji sonuçlarının, elektron mikroskopilerinin karşılaştırmasını aldım farklı proteinler için jelleri, GP... 120, 41, 24...
J'ai les résultats de sérologie comparative, l'EMS les gels pour les différentes protéines, GP... 120, 41, 24...
- Merhaba. - Selam. Konuk pilot musunuz?
Vous êtes GP?
Efendim? Miami'ye bizimle uçacak konuk pilot musunuz?
Vous êtes GP sur le vol?
Evet, konuk pilotum. Buyurun.
Je suis GP.
Konuk pilot siz misiniz?
Vous êtes mon GP?
- Selam konuk pilot. - Selam.
Ça va, M. Le GP?
GP'ye neden güvenmek zorundayım, Royal Society'e neden güvenmek zorundayım?
Pourquoi devrions-nous faire confiance au médecin, pourquoi devrions-nous faire confiance à la Royal Society?
bak, GP'ye neden güvenmek zorundayım, Royal Society'e neden güvenmek zorundayım?
Pourquoi devrions-nous faire confiance au médecin, pourquoi devrions-nous faire confiance à la Royal Society?
- Nereden?
GP quoi?
Seni uyarıyorum, GP, annem serttir.
Je t'avertis, ma mère fait sa loi.
Sevdiğim kızın kalbini yeniden kazanmalıyım GP.
Je dois reconquérir ma femme, gourou.
GP ne?
- G.P... Quoi?
1945 G.P., baya temiz.
Montre GP, de 1945, en bon état.
- Kasumi nerede?
Ici, GP-03.
A. PROST yarışın galibi Monaco GP, 88
A. PROST Vainqueur GP de MONACO 1988
AYRTON SENNA JAPONYA GP BİRİNCİSİ kaskına vuruyor,
GAGNANT Ayrton Senna Grand Prix du Japon Il frappe son casque.
tekrar görüntüsü GP Austria 1981 kestirme yol aslında kullanmak için değil içine girip sağ sol yapıp oyun oynayacağın alanlardır,
REPLAY PRIX GRAND d'AUTRICHE 1981 Les échappées ne servent pas de passages, en cas d'urgence, vous devez vous arrêter, pour faire demi-tour et vous remettre en piste d'où vous êtes sorti.
AYRTON SENNA GP Galibi Avusturalya
AYRTON SENNA VAINQUEUR du Grand Prix d'Australie
SAN MARlNO GP, Imola Nisan 1994
GRAND PRIX de Saint Marin, IMOLA Avril 1994
Bayanlar ve Baylar, San Marino GP... organizatörleri
Mesdames et Messieurs, les organisateurs du Grand Prix de Saint Marin
Bu yüzden pratisyenlik yapıyorum, şef bunu yapmadan cerrahlık bursu alamayacağımı söyledi bu da, hastalarla yakınlaşmak anlamına geliyor.
Voilà pourquoi je fais cette connerie de GP, parce que le chef a dit que je ne peux pas avoir le poste de chercheur chirurgicale sans ça, ce qui signifie s'impliquer.
Sen Grinch değilsin ve pratisyen olmak da istemiyorsun cerrah olmak istiyorsun ve harika bir tane olmanı da söküp atmak sağlayacak.
Et tu ne veux pas être un GP, tu veux être un chirurgien, Et être détaché c'est comme ça que tu en deviens un bon
Ben pratisyen değilim, hepsi bu.
Je ne suis pas une GP c'est tout.
Yaptığın harika bir pratisyenlikti.
c'était être une excellente GP.
Pratisyenler hep böyle hissederler.
un GP se sent comme ça tout le temps
Ben bir HT'yim adamım.
Je suis un GP, mec.
Jackson Glada. Jeppe Polis Merkezi'nde sorgulanmış.
- Jackson Glada, interrogé au poste de GP.
Hayır, Jeppe Polis Merkezi'nde dövülerek öldürülmüş.
- Non. Il a été battu à mort au poste de GP.
Gidipte hemen Dr Nick'i göremem. O normal bir pratisyen hekim değil.
Tu ne peux pas entrer en courant et voir Dr.Nick. Ce n'est pas un GP normal
Üniversiteye en son 2 hafta önce gitmişsin.
Vous avez visiter votre université GP il y a deux semaines.
Ama bizim asıl sorunumuz sürekli üzerlerinde taşıdıkları G-25 bomba atarlar.
Mais notre problème, c'est les lance-grenades GP-25 qu'ils portent en permanence.
GP-100.
Un GP 100.
Dediğine göre ;
L'État contre GP.
Eğer çok uzun süre kapalı kalırsa, bölge sorumlumun haberi oluyor.
Mon GP va avoir une notification si elle reste éteinte trop longtemps.
Bugün GP ile konuştum.
J'en ai parlé à son généraliste.
Gp ultrasonda gözükmeyecektir.
Ca n'apparaîtra pas à l'échographie.
Casey Stoneri 2007'de, GP'deki ikinci senesinde
Casey Stoner a scotché Valentino Rossi et tous les autres en 2007.
Valentino Rossi'nin babası Graziano bir GP yarışçısıydı.
Graziano est le père de Valentino Rossi. Il était pilote de Grand Prix.
Stoner, 2011'de Katar'da ilk GP'sini kazanmıştı.
Stoner a remporté le premier Grand Prix de 2011 au Qatar.
Casey Stoner, Avustralya GP'sini kazanıyor.
Casey Stoner remporte le Grand Prix d'Australie.
2010'dan önce hiç GP kazanmamıştı.
Il n'avait pas gagné de Grand Prix avant 2010.
106. GP zaferine doğru gidiyor.
Il va chercher sa 106e victoire au Grand Prix.
2,5 senedir tek bir GP bile kazanmadı.
Ça fait plus de 2 ans et demi qu'il n'a pas remporté de Grand Prix.
Arka arkaya GP kazanan en genç pilot.
C'est le plus jeune pilote qui remporte deux victoires d'affilée.
İngiliz GP'sinin sabahına dek yanlış bir adım atmamıştı.
Il n'a pas fait un seul faux pas, sauf le jour du Grand Prix de Grande-Bretagne...
Dani Pedrosa, Malezya GP'sinde Marc Marquez'i yenerek intikam aldı.
Dani Pedrosa a eu la satisfaction de battre Marc Marquez au Grand Prix de Malaisie.
Clinton gelip de onunla çalışmaya başladığpımızda, alternatifler üreterek benzin tasarrufunu yeniden hayata döndürmek konusunda istekliydik.
À l'arrivée de Clinton, pour qui j'ai travaillé, nous voulions vraiment trouver des solutions de rechange et faire augmenter les économies de carburant.
New York'un en zenginlerinden bazılarına bu hastalığpı bulaştır. Sonra arkana yaslan ve bağışların akışını izle.
Provoque le CAA chez quelques riches de New York, ensuite assis toi et attends que les donations arrivent.
Karın çalışırken sen bütün gün kıçının üstüne oturup ev babalığpı yapıyorsun.
Regarde-toi... père au foyer, assis à ne rien faire toute la journée pendant que ta femme bosse pour combler tes besoins.