English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ G ] / Gran

Gran tradutor Francês

145 parallel translation
- Gran'ın teorisi.
- La théorie de Gran.
Esrarengiz Gran'a selam söyle.
Tu salueras le mystérieux Gran.
Gran!
Gran!
Gran ile Lillian nişanlandığında bu bir felaket oldu.
Quand Gran et Lillian se sont fiancés, ça a été une catastrophe.
- Gran'ın anlamı "ladin"! Harald Gran!
- Gran veut dire "épicéa." Harald Gran!
- Lillian'ın Gran'ı getireceğini ummuştu.
- Il espérait qu'elle amènerait Gran.
Peki ya Harald Gran?
Mais pour Harald Gran?
Gran bunu keşfetti.
Gran l'a découvert.
Ama Werner Gran'ın yüzme bilmediğini biliyordu.
Mais Werner était au courant que Gran ne savait pas nager.
- Onlar da olsa iyi olurdu...
Ah, c'est les gran... Oui, je me disais aussi.
Bence sizi taburcu edebiliriz ama önce danışman Gran ile konuşun, size yardımcı olur.
Je pense que nous pouvons laisser partir - Mais avant d'aller voir la chargée d'assistance, elle va vous aider.
Borç verebilirim. Bayan Gran sonra geri ödeyebilir.
je te prêterai l'argent, l'assistante sociale me remboursera plus tard
Gran Fort'ta bulunduğumuz zamanı bir anımsa, şu yabancılar bizi bir muhafızla otel odasına koymuşlardı.
Tu te rappelles le jour où on nous avait bloqués dans un hôtel?
Gran Nacional ile Mexico City'ye, Qantas ile Sydney'e aktarmanız var.
D'accord? Vous prenez le vol Quantas pour Sydney de Gran Nacional, à Mexico.
Gran Nacional 992 sefer sayılı Mexico City uçağına 25 no'lu kapıdan binilecektir.
Le v ol Gran Nacional n ° 992 pour Mexico City... embarquement Porte 25.
Gran Nacional 992 sefer sayılı Mexico City yolcuları için son çağrı.
Vol Gran Nacional 992 pour Mexico City, dernier appel.
Gran'in yerine gitmiştim.
J'ai été chez Mémé.
O, böyle...
Il est gran'...
Bileti aldığın zaman onlara uçağa Gran Junction Havaalanı'ndan bineceğimi söyle.
Pour le billet, je vais devoir aller le chercher à l'aéroport de Grand Junction.
Torino Gran Düşesi Sophia var Prens'le asla evlendiremeyiz.
- Et alors? La Grande-Duchesse Sophia de Turin... - Mais elle refusera.
Bu saçmalık tatlım. Gran seni seviyor.
Mais si, Mamie t'aime!
Havaalanından gelecekler. Aeropuerto El Dorado Caddesi'nden yukarıya ve Gran America'ya kadar.
Ils arriveront de l'aéroport, prendront El Dorado jusqu'à Gran America.
Bir dilenci uykusunda canlı canlı yakılarak öldürüldü. Cesedi dün gece polis tarafından bulundu.
Le corps de Mariano Freire a été retiré hier soir... de la Gran Via de Madrid par la police... comme le montrent les images.
Bu sana bakan bir Gran Torino.
C'est une Gran Torino qui t'attend.
Doğma büyüme- - Bu da ne?
J'y suis né et j'y ai gran... Mais qu'est-ce que...
Gran Canaria'ya gitmiştim.
J'ai été à Gran Canaria.
Olmaz. Bir şişe Viña Ardanza Gran Reserva lütfen.
Une bouteille de Vina Ardanza Gran Reserva.
Merhaba büyükanne, benim.
Salut, Gran, c'est moi.
Çiftlik gitti, büyükanne.
On a perdu la ferme, Gran.
Gran buraya taşındığımda ilk tanıdığım kişilerden biriydi.
Fran a été l'une des premières qu'on a rencontrées en emménageant.
- 20 dakika olmadı.
Maman, tu viens de faire 20 minutes sur Gran - Ca ne fait pas 20 minutes
- Büyük anne hikâyelerine bir ara versek olur mu?
Pourquoi pas un moratoire sur les histoires de Gran pendant un moment?
Büyük annemin neye ihtiyacı var biliyor musun?
- Tu sais ce qu'il faut à Gran? - Quoi? - Un p tit gars
- Büyük annem ondan hiç söz etmedi mi?
Alors Gran n'a jamais parlé de lui?
Ben, Richard büyük annemiz.
Moi, Richard, Gran.
Bu bir Ford Grand Torino tamam mı!
C'est une Ford Gran Torino.
- Çünkü Lee ve Gran'i taşırken çok güçlü hissediyorum. - Ve kendimi büyüyor hissediyorum. Sonra da bu oluyor.
Lee et Grant me rendent forte, je me sens grandir, et c'est arrivé.
Yarın kişisel belgelerini halletmek için büyükannenin evine gitmem lazım.
Lorelai, je dois aller dans la maison de Gran pour trier ses papiers.
Evet. Büyükannem öldü.
Oui, Gran est morte.
- Büyükanne çamaşırsız mı olacak?
Gran part en commando? Oh, non. Je dois aller en acheter.
Ölüm ilanı için büyükannemle ilgili çok şey okudum. Ve sanırım hakkını verebilirim.
j'ai beaucoup lu a propos de Gran pour la nécrologie, et je pense que je pourrais le faire.
Büyükannemin muhteşem taze giysileri için ne düşünüyorsun?
Alors, qu'est ce que tu as pensé des fabuleux habits frais de Gran?
Büyükannemin Mısır hikâyesi anlattığını duydum.
Eh, je vous ai entendu parler de Gran en Egypte.
Büyükannem çok mutlu olurdu.
Gran aurait été si contente.
- Bu büyükannemin yeğeni Marilyn.
C'est la nièce de Gran, Marilyn.
Annemin külleri için şöminenin üstü en iyi yer değil.
Je ne pense pas que la cheminée soit la meilleure place pour les cendres de Gran.
Nasılsın? Büyükanneye daha çok üzülüyorum. Ama daha çok üzülmem üzülmemem konusunda bana kendimi daha az suçlu hissettiriyor.
Je me sens plus triste pour Gran, mais me sentir plus triste me fait sentir moins coupable de ne pas me sentir assez triste,
Serseri kurşunsun Ana caddedeki
Balle perdue sur la Gran Via
- Tourismo 4 ile birlikte.
- Avec Gran Turismo 4!
Hiç yardımcı olmadınız, hijo de la gran perra. Özel bir bilet ücretiniz yok mu?
Vous n'avez pas un tarif spécial?
Teşekkür ederim. Bunlara değmeyeceğini biliyorsun.
Merci, vous n'avez été d'aucune aide, hijo de la gran perra.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]