Greta tradutor Francês
692 parallel translation
HARDING, Bir Gemi Sahibi
Greta Schroeder Harding, un propriétaire de bateau : GH Schnell
Greta Garbo salı gününe kadar sinemalarda!
Le film avec Gretta Garbo passe jusqu'à Mardi! "
Tanımadığım bir sürü beyinsizle bir arada olmak için üniforma giymek... ve Greta Garbo'nun iki aydır beklediğim filmini kaçırmak kötü değil mi?
Me déguiser pour ces raseurs et manquer le Garbo que j'attends depuis deux mois!
- Ne kadar da güzelsin böyle, Greta.
- Comme tu es belle, Greta.
İşte burada, bizim Greta Garbo'muz.
Et voilà notre Greta Garbo.
- Greta... Müzmin bir kız kurusu olarak hiç burnumu sokmamalıyım, ama...
- Greta... en tant que vieille fille confirmée, Je ne devrais pas intervenir, mais...
Greta Garbo.
Greta Garbo.
- Greta Garbo. - Doğ-
- Greta Garbo.
Klasik filmler kuşağı gururla sunar. "Grand Hotel" adlı filmde Greta Garbo, John Barrymore, Joan Crawford, Wallace Beery ve Lionel Barrymore karşınızda.
Nous sommes heureux de présenter l'un des grands classiques du cinéma : Greta Garbo, John Barrymore, Joan Crawford, Wallace Beery et Lionel Barrymore dans "Grand Hotel".
ve şimdi de "Grand Hotel", başrollerinde Greta Garbo, John Barrymore, Joan Crawford, Wallace Beery and Lionel Barrymore oynuyor.
Et à présent, Grand Hotel, avec Greta Garbo, John Barrymore, Joan Crawford, Wallace Beery et Lionel Barrymore.
Mesela Greta Hubner?
Pas sur celui de Greta Hubner...
Ölüm döşeğindeki babasının odasının penceresinden içeri müzik sesi gelir. Greta bir erkeğin kollarında müziğin ritmiyle dans etmeye can atar.
Elle entendait de la musique au chevet de son père et rêvait de danser dans les bras d'un homme.
İsmi Greta Tyson.
Elle s'appelle Greta Tyson.
Greta, seni nasıl unutabilirim?
Greta, comment pourrais-je t'oublier?
Greta... benim bundan başka istediğim bir şey yok.
Greta... Rien ne me ferait plus plaisir.
- Greta, bunu sen tanıt.
- Greta, tu vas la porter.
Greta, sıradaki sensin.
Greta, tu es la suivante.
Bebek olma, Greta.
Cesse tes enfantillages, Greta.
Ve sana bir mazeret vermek için Greta'yı öldürdüm.
Et j'ai tué Greta pour te donner un alibi.
Ben sadece onu bagaja koydum... ve geri kalanını Greta yaptı.
Je... je l'ai mis dans le coffre arrière. - Et Greta fit le reste.
Greta'yı kullanmaya nereden karar verdin?
- Pourquoi avoir choisi Greta?
Peggy... ve şimdi, Greta ile, bu dört eder.
Peggy... et maintenant Greta, cela fait quatre.
Bugün o kadın Greta Garbo oldu.
Et aujourd'hui, c'est Greta Garbo. Non.
Greta, çabuk, getir istediklerini.
Greta, vite, appoez a.
Bu mektup baş ajan Shultz'dan maille bir saat önce yollanmış. " Greta DeJorio'yu hatırlıyor musunuz?
Cette lettre a été envoyée à l'agent principal Shultz par courrier, il y a 1h maintenant.
" Greta'nın anısına.
"Pour honorer la mémoire de Greta,"
Greta DeJorio beş yıl önce Miami kumsalında, Florida'da öldürüldü ve FBI ekibi konu üzerinde sağlam çalıştı ama hiç kimse suçlanmadı.
Greta Dejorio a été assassinée il y a 5 ans à Miami Beach, en Floride, leur équipe du FBI a bossé dur sur l'affaire, mais personne n'a jamais été accusé.
O küçük sürüngen her zaman Greta'yı gözlerdi.
Ce sale type était toujours en train d'espionner Greta, de la suivre.
Greta DeJorio'nun iş ortağı mıydınız?
Greta Dejorio et vous étiez associées?
Greta ve ben üniversitede arkadaştık.
Greta et moi étions amies au lycée.
Greta'nın bir ilişkisi varmış.
Greta avait une liaison.
Dosya'da Greta'yı taciz ettiğin yazıyor.
Le dossier mentionne que vous harceliez Greta.
Greta'yı taciz etmiyordum.
Je ne suivais pas... Greta.
Birisi Greta DeJorio'yu sormak için oteli arayabilir.
Il se peut que quelqu'un appelle en demandant un certain Greta DeJorio.
Greta DeJorio'yu sen mi öldürdün?
Vous avez tué Greta Dejorio?
Hayır. Greta'yı ben öldürmedim.
Non, je n'ai pas tué Greta.
Mektuptaki ipucunu çözdüm ve buraya Greta'yı öldüren piçi öldürmeye geldim.
J'ai résolu l'énigme dans la lettre, et je suis venu pour tuer le salaud qui a tué Greta.
Greta ve ben birbirimizi çok seviyorduk.
Greeta et moi étions profondément amoureux.
Şu fahişenin Greta'nın dairesinde ne işi var?
Qu'est-ce que cette pute vient faire chez Greta?
Bay Ferrand, size Alman iki kızkardeş tanıştırayım. Greta ve Diana.
Bonjour, Monsieur Ferrand, je vous présente deux demoiselles... deux sœurs allemandes :
Greta Garbo yanında halt etmiş!
Garbo peut bien se cacher!
Greta Garbo!
Greta Garbo.
Kes sesini Greta Garbo!
Ferme-la, Greta Garbo!
Evet, onları keser ve Greta Garbo'muza küpe niyetine verirdim.
Je pourrais lui couper et en faire cadeau à Greta Garbo. Elle s'en ferait des boucles d'oreilles.
Hey, bayan?
Greta Garbo?
Belki de Greta Garbo'nun ilahi boyutuna geçmiştir.
Peut-être dans la "tour d'ivoire" chère à la divine Greta Garbo.
Savaştan sonra Greta Heller ile evlendi.
Après la guerre, il a épousé Greta Heller.
Dördüncüsü, bu tanıklara ek olarak Romulo Cartucci Bayan Greta Neilson ve Bay Eugene Cary hepsi de karakolda olay yerinden kaçarken gördükleri adam olarak Waldron'u tanımladılar.
Paul Lukash ont assisté au coup de feu. Quatre : ces témoins plus Romulo Cartucci Miss Greta Neilson et M..
Greta haydi!
Greta, viens!
Evet, Greta Garbo!
Greta Garbo.
Bayan Greta Garbo?
Je sais que tu dors pas.