Guava tradutor Francês
44 parallel translation
Az evvel bir guava aldığını gördüm.
- Qu'est-ce qu'elle a pris? - Je l'ai vue prendre une goyave. Qui sait quoi d'autre?
Durga bir iki guava kopardığında neler söylüyorlar bir duysan.
Ils prennent nos fruits par sacs entiers, mais si Durga prend une seule goyave -
Ne içeceksin, papaya ya da guava?
Tu bois quoi? Papaye ou goyave?
Guava, teşekkürler.
Goyave, merci.
Şöyle güzel, taze bir guava?
Et une belle goyave fraîche?
O gün öğleden sonra bir sürü guava topladığımızı hatırlıyorum.
Je me souviens aussi du jour où j'ai cueilli les goyaves...
Evet, o biraz iğrençti. On bin Watusi savaşçısı, tepeden tırnağa, kivi ve guava meyveleriyle silahlı.
Oui, là ça a été terrible... 10 000 guerriers Watusi armés jusqu'aux dents de kiwis et de demi-goyaves...
Dün biri lab sonuçlarımın üzerine guava suyu dökmüş.
On a renversé un jus de fruit sur mes résultats, hier.
Acaba kim guava suyu içiyor?
Qui boit du jus de fruit?
Hayır, bu guava şekeri daha iyi.
Plutôt un gâteau de goyaves.
Alın. İçinde guava şekeri var.
Il y a un gâteau de goyaves.
Hiç olmazsa, guava şekeri. O beğenmeli. Demek istediğim...
Et puis, ce gâteau... ll l'aimait beaucoup, enfin... vous aimez ça, d'après ce que je sais.
Peynirli krakerle guava suyu isteyen var mı?
Qui veut des biscuits au fromage et du nectar de goyave?
Onu hep guava'nın meyve bahçesinde bulurdu.
On le retrouvait près des goyaviers.
Kızı küçükken meyve bahçelerimizden guava çalardı.
Petite, sa fille volait des goyaves dans notre jardin.
Söyle bakalım kızım kaç tane guava çaldı.
Dis-moi, combien de goyaves ma fille t'a-t-elle volées?
Ben senin oğlunu senin guava saydığından bin kat fazla sefer soframa oturttum.
Tu as tenu une comptabilité? Car si on devait compter pour ma part, j'ai nourri plus souvent ton fils que ma fille n'a volé de Goyaves dans son enfance dans ton jardin.
Hadi gidip birkaç guava toplayalım.
Viens, on va cueillir des goyaves.
Muz, papaya, mango guava, çarkıfelek meyvesi hindistancevizi, tepedeki o, yıldız şeklindeki meyvelerden.
Des bananes, des papayes, des mangues, des fruits de la passion, des noix de coco, des fruits du haut de la colline.
Guava tohumları.
Des graines de goyave.
- Guava ve mango arası birşey. ( Çn : guava sarı renkli, armuda benzer bir meyve )
C'est une sorte de mélange entre le goyave et la mangue.
- Konuşamam, guava suyu arıyorum.
- Chut, je cherche du jus de goyave.
- evde guava kalmamıştı.
- Il n'y a plus de goyave.
Bana-guava.
Banana-guava.
Bana-guava, ot koyma.
Banana-guava, sans blé?
Nonato, dolaptaki guava'yı versene bana.
Nonato, prends la goyave confite là dans le frigo.
8 papele biraz Gorgonzola ve guava.
Du gorgonzola et de la goyave confite :
Guava Reçeli?
Vous voulez de la pâte de goyave?
Guava?
De la goyave?
Geri dönmeden önce biraz guava toplayalım.
Si on cueillait des goyaves avant de rentrer?
Guava sevmem ki.
Je n'aime pas ça.
- Guava.
- De la goyave.
Bir guava meşrubatı lütfen.
Un smoothie à la goyave.
Guava meşrubatı yapmıyoruz.
On n'en a pas. Désolée.
Obama Guava.
Obama Guava.
Eskiden amcam, vahşi Guava'yı aramak amacıyla yukarılara götürürdü.
Mon oncle m'y emmenait cueillir des goyaves.
Elimizde taze O.J., hindistancevizi suyu biraz da Mango Guava zamazingosu var.
On a du jus d'orange, du lait de coco, quelques mangues, goyaves, de l'eau, quelque chose?
Rachel baştan yarattıktan sonra, Isabelle bizi Gray's Papaya diye bir yere götürdü. Ve guava suyu içip, hot dog yedik, harikaydı.
Isabelle nous a emmenés au Gray's Papaya, et on a pris du jus de goyave et un hot-dog, c'était géant.
Başka bir şey yapmadım ama guava getirdim
Je passe mon temps à cueillir des goyaves.
En sevdiğinden yemekten yaptım. Elde yuvarlanmış kruvasan Eggs Benedict, şeri şampanyasıyla demlendirilmiş béarnaise sosu.. ... ve taze sıkılmış guava suyu.
J'ai préparer tes croissants préférés, oeufs bénédicte avec sauce béarnaise infusée champagne et sherry et un jus de goyage préssé.
Acaba guava almaz mıydınız?
Goûtez-y, elle est délicieuse.
- Hayır. - Guava mı?
- Goyave?
Guava.
Une goyave.