Gülüyorsun tradutor Francês
1,494 parallel translation
Neden gülüyorsun?
Pourquoi tu ris?
Büfe öbür tarafta. Neye gülüyorsun sen, cüce?
Pourquoi tu ris, le Nain?
Sen neye gülüyorsun?
Allez, planque-moi ça.
Neye gülüyorsun, salak?
Qu'as-tu à sourire béatement?
Neden gülüyorsun?
Quoi hé, hé, hé?
Niye gülüyorsun?
Pourquoi riez-vous?
Sen neye gülüyorsun öyle, polis bozuntusu? !
Pourquoi tu rigoles, flic?
Neye gülüyorsun?
Qu'est-ce qui te fait rire?
Sanki o Oscar'lanet olası'Wilde'mış gibi tüm saçma şakalarına gülüyorsun.
Ses blagues vous font rire, on dirait que c'est Oscar Wilde.
Niye gülüyorsun?
Pourquoi ris-tu?
Bir burada, bir şurada beraber olmuştuk. Şu gülüşünü göster bakayım? Çok güzel gülüyorsun.
Etire un peu là, encore un peu là, et il y avait un petit ressort juste là...
Niçin gülüyorsun?
- Qu'est-ce qui te fait rire?
Neden gülüyorsun?
Tu trouves ça drôle?
Sana yaptığına bak ve sen sadece gülüyorsun.
Comment vous pouviez rire quand il vous insultait?
Neye gülüyorsun?
Pourquoi tu souris?
Neden gülüyorsun?
Qu'est-ce qui te fait rire?
Gülüyorsun.
Je vous fais rire.
Gülüyorsun.
Vous souriez.
Şimdi benim için mi gülüyorsun?
Et maintenant tu te moques de moi?
Hala eskisi gibi gülüyorsun.
Votre sourire est toujours le même.
- İçinden bana gülüyorsun.
Vous riez sous cape.
İçinden yine bana gülüyorsun!
Vous riez sous cape, encore.
Yine içinden bana gülüyorsun.
Tu ris encore intérieurement?
Neye gülüyorsun?
Pourquoi tu ris?
Gülüyorsun. Benim bir sistemim var.
Tu ris, mais je sais m'y retrouver.
Ne gülüyorsun?
Ça te fait rire?
Emma, gülüyorsun!
Emma, tu ris!
- Gülüyorsun.
- Tu rigoles.
- Niçin gülüyorsun?
- Ne souris pas.
- Gülüyorsun.
- Tu parles!
Sadece kendi şakalarına gülüyorsun.
Tu ris toujours de tes propres blagues.
- Neden gülüyorsun?
Pourquoi vous riez?
Neye gülüyorsun?
Vous trouvez ça drôle?
Sen neye gülüyorsun Clinton?
Arrête de rire bêtement, Clinton.
- Neden sahte gülüyorsun?
Qu'est ce que c'est que ce faux sourire? Rien.
Neye gülüyorsun?
Pourquoi souriez-vous?
- Sen neye gülüyorsun?
- Pourquoi tu rigoles? - Je ne sais pas.
Sen neye gülüyorsun? - Bilmiyorum.
Je ne sais pas.
- Sen neye gülüyorsun? - Bilmiyorum.
- Pourquoi tu rigoles?
Sen neye gülüyorsun?
Pourquoi tu rigoles?
Suratıma gülüyorsun.
Vous me riez au nez.
"Ne gülüyorsun?" dedim.
"Tu ris?" Je dis.
Niye gülüyorsun?
Qu'est-ce qui te fait sourire?
Niye gülüyorsun?
Qu'est-ce que tu as?
- O zaman neden gülüyorsun?
Pourquoi tu souris?
Neden gülüyorsun?
Pourquoi tu souris?
Neden gülüyorsun..?
Je t'ai déjà dit de ne pas déplacer mes affaires!
Neden gülüyorsun?
Qu'est-ce qui est si drôle, connard?
Niye gülüyorsun?
pourquoi souriez-vous?
Neden gülüyorsun?
"Pourquoi vous riez?"
Emma, sen gülüyorsun.
Tu ris!