Günler tradutor Francês
13,218 parallel translation
Kimi günler ağzından bilgi damlarken kimi günler hiçbir şey bilmiyorsun.
Parfois vous débordez d'informations, et parfois vous ne savez rien.
İyi günler.
Passe une bonne journée.
İyi günler, Bayan Florrick.
Bonne journée, Mme Florrick.
Bazı günler şansın yaver gitmez!
Certains jours sont justes nés mauvais!
İyi günler efendim.
Bonne journée, monsieur.
Size iyi günler efendiler.
Bonne journée, messieurs.
İyi günler beyefendiler.
Bonne journée, messieurs.
Geçmiş Günler Gelecek, Uzay Oyunları, Yol, Dünya Savaşı Z, Son Umut :
Days of Future Past ", "La Stratégie Ender"...
Ama biftek yiyebildiğim günler çok geride kaldı.
Mais ça fait longtemps que je ne suis plus capable de manger de steak.
Bazı günler katlanmaya değerdir.
Certains jours sont supportables.
Hapishanede iyi günler.
Profite de la prison.
Size de iyi günler Bay Barbara.
Et bonne après-midi pour toi, M. Barbara.
- Halloldu, size iyi günler. - Size de.
- Passez une bonne journée.
Umberto Valenti, 20'yi aşkın insanın katili olan korkulan bir suikastçiydi ve günler önce neredeyse Joe Masseria'yı öldürecekti.
Umberto Valenti est un tueur à gage réputé avec 20 meurtres à son actif. Il a failli tuer Masseria, quelques jours plus tôt.
İlerleyen günler boyunca... Morris ile nasıl bir ilişki kurdunuz?
Durant les semaines et les jours subséquents, quelle sorte de relation avez-vous développée avec Morris?
İyi günler dilerim polis.
Bonne journée, adjointe.
Rowena günler geçti!
Ça fait des jours que ça dure!
O günler geride kaldı.
Cette époque-là est révolue.
İyi günler dilerim.
Appréciez la magnifique journée.
Yardım çağrımızı duyan olsaydı bile bu fırtınada gelmeleri günler sürerdi.
Même si quelqu'un avait reçu notre appel de détresse, il se serait passé des jours avant qu'on arrive jusqu'à nous à travers la tempête.
Vay canına! Oldukça esnek bir programı var, böylece çoğu günler benim için Logan'a göz kulak olabiliyor.
Elle a un planning assez flexible, donc elle garde Logan pour moi plusieurs jours.
O günler de geliyor, babacık.
Ça arrive pour toi aussi, Papa.
Tamam size de iyi günler. Hoşçakalın.
Bonne journée à vous aussi.
O arabada ne güzel günler geçirdik.
Nos meilleurs moments.
Yemin ederim, bazı günler bütün gün yetişkin bir insan görmüyorum.
Parfois, je passe la journée sans voir d'adulte.
Sana iyi günler.
Passe une bonne journée, je te vois plus tard.
İyi günler!
Bonne journée!
Günler... Günlerce asansörde kalan insanların hikâyelerini duymuştum.
J'ai entendu des histoires de personnes bloquées dans des ascenseurs pendant des jours et des jours.
İyi günler.
Bonne journée.
İyi Günler, Douglas Durst'ün ofisi.
Bureau de Douglas Durst. Bonjour.
Günler önce cadın onu öptü ve tadına baktı.
Il y a plusieurs jours, votre sorcière l'a embrassée, et a goûté son essence.
Size iyi günler.
Bonne journée.
- İyi günler. İyi günler, dostlar.
Le soleil brille, mes potes!
Günler uzun, geceler yalnız.
♪ Les jours sont longs et les nuits solitaires ♪
Senin ve benim için güzel günler var, Quick.
On a un bel avenir devant nous, Quick.
Bir şey değil. İyi günler dileriz.
De rien, bonne journée.
İki gün önce fikrimi söylemek için ona gittim. Beni kardeşiymişim gibi sevdiğini ve başarımızla hep gurur duyacağını söyledi ama ona göre o günler geride kalmış.
J'ai été le voir il y a quelques jours pour lui vendre l'idée, et... il m'a dit qu'il m'aimait comme un frère, qu'il serait à jamais fier de ce que nous avons accompli,
ve biliyorum ki bazı günler sen de uyanıp, benim gibi... bunu ne bok yemeye yaptım diyorsun.
Certains jours, vous vous réveillez sans doute en vous demandant : "Pourquoi est-ce que je fais ça?"
Ama bazı günler... hakkında düşünmemeyi yeğlerim.
Mais certains days- - quelques jours Je préfère ne pas y penser.
Ve emin ol benim de aynı şeyi yapmak istediğim günler oluyor.
Et il ya quelques jours, ouf, Je veux faire exactement la même chose.
İyi günler beyler.
Bonne journée, les mecs.
Booth'la zor günler geçirdiğinizi biliyorum.
Je sais comme ça a été difficile entre toi et Booth.
- İyi günler.
- Bonne journée.
Duruşmaya hazırlanmak için günler kala adı çıkmış gangster, özel savcı Thomas Dewey'e karşı savunmasını planlamak için ekibi ve avukatıyla buluştu.
Seulement quelques jours pour préparer son procès, le malfrat le plus célèbre réunit son avocat et sa bande afin de planifier sa défense contre le Procureur Général Dewey.
Walter... şu anda zor günler geçiriyor ve en iyisi onu yalnız bırakmamız.
Walter est... traverse beaucoup de chose en ce moment et c'est mieux de le laisser seul. Suivons notre propre route, pour aujourd'hui
Ama güzel günler yakında dostlarım.
Mais le dégel arrive mes amis.
Hükümetin bu günler nasıl çalıştığını gör.
C'est comme ça que le gouvernement fonctionne aujourd'hui.
Bayan, size iyi günler.
Bonne journée, Madame.
- İyi günler.
Bonjour.
- İyi günler, Christopher.
Bonjour, Christopher.
Erica, iyi günler!
Erica, bonne journée!