Hallie tradutor Francês
277 parallel translation
- Bayan Hallie.
- Mlle Hallie!
Tekrar işe koyulduk. Politika.
Hallie, me voilà repris par la politique.
Link, Hallie'ye biraz kasabayı göstersene?
Link, faites-lui faire un tour en ville.
Yapmayın Bn Hallie. Mareşal seçilmeyeli asırlar oldu.
Hélas, Mlle Hallie, voilà longtemps que je ne suis plus shérif.
Ve Bn. Hallie!
Mlle Hallie!
- Bayan Hallie.
- Mlle Hallie.
Hallie!
Hallie!
Hallie, biz...
Hallie, on...
Kahvaltı hazırlayacağım. Hallie?
Je prépare le petit-déjeuner.
Pekala Hallie.
D'accord, Hallie.
Hallie haklı olduğunu düşünüyor.
Hallie trouve qu'il a raison.
- Hallie, daha yemedim.
- Mais je n'ai pas mangé.
Hallie, aşkım, neredesin?
Hallie! Où es-tu, mignonne?
Hallie, lütfen. Çatal, bıçakla ilgili görgü kuralları.
Hallie, la disposition du couvert.
- Her yeri kararsın Hallie.
- Bien noirs, les steaks.
Hallie, buldum.
J'ai trouvé!
"Bu bölgenin yasaları uyarınca." Hallie, sesli oku.
"Selon la loi de ce territoire..." Lisez tout haut.
- Hallie... - Yeterli fasulye yok.
Pas assez de haricots.
Hallie, özür dilerim.
Hallie, pardon.
- Sağ ol Hallie.
- Merci, Hallie.
Tabii ki Hallie.
Certainement.
Hallie, bir biftek daha alabilir miyim?
Hallie, juste un autre steak!
Hal birinci.
Hallie, c'est ma première!
Gerçekten çok güzel kız şu Hallie.
Gentille, cette Hallie.
Bulaşıkları bitirdiğinde masalara yardım eder misin?
Ransom, voulez-vous aider Hallie à servir?
Hallie, bir süre kasabadan gidiyorum,
Hallie, je vais m'absenter.
Hallie anaokulundan sorumlu.
Hallie s'occupe des enfants.
Hallie, birlikte alfabeyi okusanıza?
Faites réciter l'alphabet pour le shérif.
Şey, Bayan Hallie, Lazy "J" yin patronu Lazy "J" ile çok akıl dolu bir konuşma yaptı.
Elle a si bien discuté au patron du "Lazy J".
Pekala, Hallie?
Eh bien, Hallie.
Devam et Hallie.
Occupez-vous de lui.
Hallie, dersi bitirsen doğrusu çok iyi olacak.
Hallie, ce serait peut-être mieux de renvoyer toute la classe.
Hallie, ait olduğun yere git.
Hallie, rentre chez toi.
Dediğim gibi Hallie, kızınca çok güzelleşiyorsun.
Ce que tu es jolie quand tu te mets en colère!
Hallie, Tom'u bul ve barışmaya çalış.
Allez retrouver Tom. Réconciliez-vous.
Bırak gitsin Hallie.
Laisse-le aller.
Hallie'nin benim sevgilim olduğunu.
Je veux que tu saches que j'aime Hallie.
Hallie hariç herkes, belki sen de.
Sauf elle. Et toi, peut-être.
Onunla çok gurur duyuyorum.
Hallie, je suis si fière.
Nora ve Hallie bulaşıkları bitirebilir.
Nora et Hallie finiront.
- Bayan Hallie?
- Mlle Hallie?
Hayır, Hallie. Hallie...
Non, Hallie...
- Hallie.
- Hallie.
Hallie, lütfen yapma.
Hallie, non.
Hallie.
Hallie.
Çok geç geldiğim için üzgünüm Hallie.
J'arrive trop tard.
Hallie mutlu. Yaşamanı istiyordu.
Hallie est heureuse, elle t'aimait.
Hallie artık senin sevgilin.
Hallie est à toi, maintenant!
Vakit geç oldu Hallie.
Il est tard, Hallie.
Hallie...
Hallie...
Hallie, sulama tasarısını meclisten geçirdikten sonra Washington'dan ayrılsak çok üzülür müsün acaba?
Hallie, aurais-tu des regrets... Une fois le budget des travaux voté, aurais-tu des regrets si nous quittions Washington?