English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ H ] / Hapis

Hapis tradutor Francês

3,334 parallel translation
Ciddi hapis yatarsın.
Vous encourez de sévère peine d'emprisonnement.
Hapis cezası değil sonuçta.
Ce n'est pas de la prison.
Halka açık bir mahkeme ve uzun bir hapis cezası. Ya da bize yardım edersin ve tüm bunlar rafa kalkar.
Un procès avec toute la publicité qui en résulte suivi d'une longue peine de prison ou... tu nous aides et on oublie tout.
Muhtemelen hapis cezası alacaktır.
Il serait préférable qu'il fasse sa peine de prison.
Birlikte bir ay hapis yatmışlar.
Ils ont fait un mois ensemble dans la prison du comté.
Erkeklerin baskın olduğu bir sektörde başlara kadar çıkmayı başardım ve ve hapis cezası ile karşı karşıyayım. Ki benim yerimdeki herkes için para cezasına çevrilecek bir şey bu.
Je suis arrivée au sommet dans un monde d'hommes et je risque la prison alors que n'importe quel homme à mon poste recevrait une amende.
Sen bu davada anlaşmak istiyorsun ama bana hapis cezası lazım.
Tu veux un accord, je veux de la prison.
Sen bana Sonya ve diğerlerinin yerini söyle ben de senin ızdırabına son verip uzun hapis cezası derdinden kurtarayım.
Tu me dis où je peux trouver Sonya et les autres Et je te délivrerais rapidement, et t'épargner la peine d'un long emprisonnement.
Bu işin sonu hapis değil, karanlık taraf.
C'est le côté sombre. Mais quand même, pourquoi n'allons nous pas voir les autorités?
Reşit olmayan kızla cinsel ilişkiden hapis yatarken, birinin izini sürmesi zor olacak.
Et bien, cela ne va pas être facile de piste quiconque avec Teddy en prison pour viol.
Aylardır fabrikada hapis.
Il est prisonnier depuis des mois.
Ama annen, yapmaması gereken bir şeyi baban, onu yapmaya mecbur bıraktığı için 20 yıl hapis yatabilir.
Mais ta mère pourrait aller en prison pour 20 ans parce que ton père la poussée à faire quelque chose qu'elle n'aurait pas dû.
- Evet. Ölü bir baba, kayıp bir üvey baba zedelenmiş bir ağabey ve o araba kazası için az kalsın hapis yatmak.
Père mort, beau-père disparu, frère endommagé, et une peine de prison presque purgée pour cet accident de voiture.
Ve Ganz, Alex Vaughn'un İngiltere'de hapis arkadaşıymış.
Et Ganz a été le compagnon de cellule d'Alex Vaughn en Angleterre.
Oliver Purcell, tüm hayatını FBI'a anlattı. Ömrünün sonuna kadar, hapis yatabilirsin.
Oliver Purcell a donné au FBI suffisament d'informations pour vous y mettre pour le reste de votre vie.
Woz yakalanmış, suçu kanıtlanmış ve kabul etmiş... 25 yıl hapis cezası.
Woz fut appréhendé et condamné à 25 ans de prison.
Bu koşullar altındaki vurup kaçma suçunun cezası 12-15 yıl hapis demektir. Nezaket mi istedin?
Le crime d'homicide avec fuite dans ces circonstances, c'est de 12 à 15 ans.
Ağırlaştırılmış gözetim birimine sevk edileceksiniz ve hapis sürenizce idam mahkumu gözetimi altına alınacaksınız.
Vous serez transféré à l'unité intensive et placé sous surveillance pendant votre incarcération.
# Dişerim yastığı hapis manyakları gibi
♪ Je vais mordre l'oreiller comme n'importe quelle prisonnière maltraité
4 mahkumun hepsi 1'er yıl hapis cezasına çarptırıldılar.
Les quatre accusés sont condamnés à un an de prison.
- Yani 1 yıl hapis cezası...
- Alors un an de prison...
1 yıllık hapis cezasının her 4 sanık için de onanmasını talep ediyor.
Il veut que soit prononcée une peine d'un an d'emprisonnement pour les 4.
Hapis cezasını çekebilirim.
Je peux effectuer une peine de prison.
"Fredrik Neij 10 aya, Peter Sunde 8" "ve Carl Lundström de 4 ay hapis cezasına çarptırıldı."
Fredrik Neij est condamné à 10 mois, Peter Sunde à 8 et Carl Lundstrôm à 4 mois. "
Mahkeme hapis cezalarını ve 6.6 milyon dolarlık tazminatı onar.
La Cour maintien les peines de prison et les $ 6.6 millions d'amende
Peter, İsveç'te hapis cezasını çekmeyi bekliyor.
Peter attend de purger sa peine de prison en Suède
Bir küçük macera, ve birden hapis gardiyanına dönüştün.
Une petite aventure, et vous vous transformez en gardien de prison.
Müebbet hapis mi yoksa ölümüne savaş mı?
La prison à vie ou finir en apothéose?
Dr. Reinhardt'ın şu anda bir anlaşma imzalıyor olduğundan eminim ama müvekkiliniz yeteri kadar zekiyse salıverilme imkânı olmadan ömür boyu hapis cezası alarak kendi boynunu kurtarabilir.
Je suis sûr que le Docteur Reinhard est en train de signer un accord de plaidoyer maintenant. mais si votre client est assez intelligent, il pourrait être en mesure de sauver sa peau et juste être condamné à vie sans liberté conditionnelle.
Ömür boyu hapis cezası için onunla konuşabilirim.
Je suis sûre que je peux lui faire entendre raison.
Gerçeklerle yüzleşelim Jason. İyileşip yaşarsan hayatını cinayetten hapis yatarak geçireceksin. Canavarların oyuncağı olacaksın.
Faites face aux faits Jason, si vous guérissez et vivez, vous passerez le reste de votre vie en prison pour meurtre, le jouet des monstres.
Bir hapis odasında kalan hasta bir lezbiyen olabilirim. Ama benim de bildiğim birkaç numaram var.
Je suis peut-être une lesbienne alitée en prison, mais j'ai des tours dans mon sac.
Hapis dışında bile kötü bir kız arkadaşım.
Je suis déjà nulle en dehors.
Hapis bile yatabilir.
Il pourrait même aller en prison.
Hapis cezası da ona göredir muhtemelen.
C'est probablement une longue peine de prison aussi.
Dulce Alida de los Angeles, size karşı yapılan Yurttaş Juan José Hernandez ve oğlu Leopoldo Hernéndez'i öldürme suçlaması nedeniyle müebbet hapis cezasına çarptırıldınız.
Dulce Alida de los Angeles, devant les charges et les preuves qui vous accusent de l'assassinat du citoyen Juan José Hernández, et de votre fils Leopoldo Hernández, vous êtes déclarée coupable et condamnée à la peine de prison maximale.
Daha önce hapis yatmış. Sistemin nasıl işlediğini biliyor.
Il a déjà fait de la prison.
Evet 6 farkı eyalette hapis yattım.
Alors oui, j'ai été incarcéré dans 6 états différents.
Çünkü sen hapis yerine orduyu seçince hayat burada akmaya devam etti.
Parce que quand tu as préféré l'armée à la prison la vie a suivi son cours ici.
Biz sadece seni başkasının yerine hapis yatarken görmek istemiyoruz.
On veut juste ne pas te voir faire le temps de quelqu'un d'autre.
Dört yıllık hapis cezası gibi.
C'est comme... quatre ans.
Burası... hapis, hapis.
C'est la prison.
- Nate "Oz" Osbourne geçen hafta Hudson Islahevinden kaçtığında bir polis memuruna saldırmaktan aldığı 15 yıllık hapis cezasını çekiyordu.
Ok. Nate "Oz"... Nate "Oz" Osburne purgeait une peine de 15 ans pour avoir agressé un officier de police quand il s'est échappé de la prison d'Hudson la semaine dernière
Şimdi kadın akrabalarını, kuralları çiğnedikleri için öldüren erkeklere şimdi daha ağır hapis cezaları veriliyor.
Ils prononcent maintenant des peines de prison beaucoup plus sévères pour les hommes qui tuent les proches de leur épouse en cas de transgression.
Gasp ve cinayet. Müebbet hapis yemeli ama zor olacak.
Vol avec meurtre, demandant la perpétuité, ce sera dur.
Aramızda duygusal bir bağ olmasa bile seninle seks yapacağımı ve baharın kiraz ağaçlarına yaptığını hapis yöntemleriyle sana yapacağımı söyleyebilirim.
Que je te ferai ce que le printemps fait aux cerisiers, mais à la manière de la prison.
Evet, ömür boyu hapis.
Oui, pour toujours.
Bir banka soygununda şoförlük yaptığından beş yıl hapis yatmış.
C'était le conducteur parfait pour un braquage.
Ve tahmin et kiminle hapis yatmış.
Et devine qui était en prison avec lui?
Ne kadar süre hapis yatacağını biliyor musun?
Vous savez pour combien d'années, vous allez être inculpé?
Hapis.
La prison.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]