English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ H ] / Harbiden

Harbiden tradutor Francês

1,634 parallel translation
Hadi be, harbiden fazla gelmiş.
Merde. T'es trop stone.
Harbiden de yapmış.
Mais il l'a vraiment fait.
Andrew, harbiden sen olmasan bu 6 ayı çıkartamazdım.
Andrew... Sérieusement, je n'aurais jamais réussi sans toi.
- Harbiden, Beth'ti.
- C'est Beth. - Beth, voilà.
Evet, iyi olurdu harbiden.
Ça fera l'affaire.
Arabanın sürüşü harbiden boktandı, değil mi?
Je veux dire, allons dans notre chambre.
Oğlum harbiden, bende bir komik videolar var, aklın şaşar.
- Je ne sais pas. Si tu es en train de passer un doigt à quelqu'un.
- O durumlar harbiden zor ama.
Ce sont des situations stressantes.
- Yapar harbiden. Ne kadar tutacağı umrunda bile değil.
- Il se fiche du coût.
Harbiden iyi iş çıkartmışsın.
Tu as fait un bon boulot. Vraiment un bon boulot.
- Harbiden mi? Niye ki? Kıyafetin çok uygun.
Mais ton costume est parfait.
Şartlı tahliye memurumuzla. Harbiden mi?
- Avec notre gardien.
- Evet, harbiden! Sor bakalım.
- Oui, vraiment.
Harbiden Asyalı.
- Il est asiatique. - Il l'a toujours été?
Karnın sıkıymış, kanka. Harbiden sıkıymış.
Tu es fort, mec, vraiment fort.
Harbiden, ne yazıyorsun Jimmy Olsen?
- Non. - Ce n'est pas final.
Harbiden pisliksin, değil mi?
T'es une belle ordure, dis donc.
Harbiden katlanamıyorum, bu kadarı da fazla.
c'est trop.
Harbiden kafan hiç çalışmıyor.
Vous n'avez vraiment pas de cerveau.
Bu gerçekten hiç benim tarzım değil. Saygı kazanmak harbiden zor iş. Saygı...
je dois exister.
Bu adam harbiden... Çıldıracağım. Şifre ne?
cette personne vraiment... je vais devenir folle.
Harbiden.
Allez.
Senin harbiden de gevşemen lâzım.
Tu devrais te détendre.
Lafın gelişi iyidir mi, yoksa harbiden iyidir mi?
Pas mal, pas mal, ou vraiment pas mal?
Harika, değil mi? Harbiden buradayız.
On est vraiment là!
Bu işi harbiden iyi beceriyorsun.
Tu t'y fais, hein?
Bu mal harbiden çok sert.
Ça déchire grave.
Harbiden mi?
- Vraiment?
Harbiden orada yediniz mi?
- T'as vraiment mangé là-bas?
Onu harbiden sikebilirim. Sen siker miydin onu?
Tu veux la baiser?
Kaderi beni yenmek olan savaşçının bu olduğuna harbiden nasıl inandın?
Et tu crois que c'est le guerrier qui doit me battre?
Harbiden öyle.
En effet.
Harbiden mi?
Ah bon?
Harbiden manyak herifin tekisin, Danny.
T'es vraiment qu'une tête brûlée, Danny.
- Bir şey harbiden çok garip.
- Un truc vraiment bizarre.
- Harbiden be abi.
- Dingue!
Öyle söyleyince harbiden kötü geldi kulağa.
Dit comme ça, ça craint.
Harbiden beni sekizinci sınıf bebeleri gibi dışarıda mı bırakacaksınız?
Vous faites du boudin, comme des gamins?
- Harbiden.
- Honnêtement.
Bu harbiden acıtacak.
Ça va faire super mal.
- Harbiden mi?
- Ah bon?
Harbiden pisliğin tekisin.
T'es vraiment un connard.
Emektarların hakkıdır tabii, saygı duyarım. Harbiden.
Le droit de propriété par occupation, c'est important.
- Harbiden ama.
- Pour de vrai. - Ça non plus.
Harbiden çok güzeldi.
C'était vraiment bien.
Harbiden mi?
Vraiment?
Burası inanılır gibi değil. Harbiden.
Ce quartier est incroyable.
- Harbiden çok güzeldi.
- Mais de quoi elle parle?
- Harbiden mi?
- Vraiment?
- Harbiden mi?
Vraiment?
Bu harbiden sinir bozucu.
C'est énervant.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]