Harriet tradutor Francês
793 parallel translation
Tabii ya. Küçük Harriet Hoctor.
Appelons-le Sandow.
Bak şimdi. Sen onu biraz beklet, daha sonra sokacağız.
C'est la jeune Harriet Hoctor à qui je veux donner sa chance.
İlk adınız da Hilda, Helen ya da Harriet'tır belki.
Le prénom est Hilda, ou Helen, ou Harriet, peut-etre.
Harriet, aptallık etme!
C'est une folie!
Kızları makyaj odasına götür Harriet.
Emmène les filles aux toilettes, Harriet.
Harriet, buraya gel.
Harriet! Viens!
Harriet!
Harriet!
- Haydi Harriet.
- Viens, Harriet. - Chut.
Bir Harriet, iki Valerie. Şimdi üç ettiler.
Harriet, Valérie et lui Ça en fait trois!
- Ve bu da Harriet, büyük evden. - Merhaba Harriet.
Harriet, notre voisine.
- Hayır, hayır Harriet.
- Non, non, Harriet.
Dans et benimle Harriet. Dışarıda kalmaya tahammülüm yok.
Danse avec moi, Harriet.
Hepimiz buna mecburuz Harriet.
Nous le devons tous, Harriet.
- Çok iyiler Harriet.
- C'est beau, Harriet.
Hayır, sevmiyorum Harriet. O'ndan hoşlanıyorum.
Non, je l'aime bien.
Oh, çok hoş Harriet, devam et.
C'est joli. Continue.
Dikkat et Harriet, eğer bu kadar iyi ise O'na bir koca bulamayacaksın.
Attention Harriet. Si elle est trop parfaite, vous ne lui trouverez pas de mari.
Yapma Harriet, "Hassas bir çiçek", lütfen...
Oh, Harriet! Une fleur sensitive!
Harriet, nazik ol.
Doucement!
Harriet, Elizabeth.
Harriet, Elisabeth.
Harriet'in yaşındayken Byron vardı.
À l'âge d'Harriet, c'était Byron... et puis Valentino...
Harriet.
Harriet.
Harriet, hayat hakkında ne biliyorsun?
Que sais-tu de la vie?
Birkaç haftaya kalmaz bebeğimiz olacak Harriet.
Dans quelques semaines, j'aurai un bébé.
Ve senin de bildiğin gibi Harriet, büyüyorken... vücudun buna hazırlanmak için değişir.
Comme tu sais, Harriet, quand on grandit... le corps change et s'y prépare.
- Evet Harriet.
- Oui, Harriet.
Senin yerinde olsaydım Harriet, gidip Bogey'le bir güzel oynardım.
À ta place, Harriet, j'irais jouer avec Bogey.
Kendini zorla ve biraz ye Harriet.
Essaie de manger, Harriet.
Bunları saklamamıza gerek yok, Harriet.
Il est inutile de garder des objets.
Harriet gitmiş.
Harriet est partie.
İyi bir kız olup sigaramı yakmama yardım eder misin Harriet?
Passe-moi du feu...
Sadece düşün Harriet...
Pense-donc, Harry.
Harriet,
Harriet.
Kimya zengini John ve Harriet Shafer'ın tek çocuğu.
Enfant unique de John et Harriet Shafer des laboratoires Shafer.
Amerikalı bir kadın yazmış, Harriet Beecher Stowe.
Ecrit par dame américaine, Harriet Beecher Stowe.
Harriet Beecher Stowe'un kaleminden Topsy'nin sözleri :
Je vais vous dire ce que Mme Stowe dit que Topsy a dit :
- Sen ne dersen Hariet.
Bien entendu, Harriet.
- Harriet!
- Harriet!
Ashby ailesinin yaşadığı acıyı ise tasavvur dahi edemeyiz. Harriet Ashby'nin, John'un kız kardeşinin acısını. Büyük bir yüreklilikle çocukların bakımını üstlenen kadın.
Combien ces souvenirs doivent être douloureux pour Harriet Ashby, la s ½ ur de John, qui a assumé si vaillamment l'éducation de leurs enfants.
Yapma Harriet Hala.
Allons, tante Harriet.
İyice Harriet Halam gibi konuşmaya başladın sen de.
On croirait entendre tante Harriet.
Kim olduğumu biliyorsun Harriet Hala.
Vous savez qui je suis.
Çünkü senin yanında bir dakika daha duracak tahammülüm kalmamıştı Harriet Hala.
Je n'en pouvais plus de vous voir, tante Harriet.
Öyle değil mi Harriet Hala? Elbette.
- N'est-ce pas, tante Harriet?
Tony, yanında Simon ve Harriet de var.
Simon et Harriet seront là.
Hayır Harriet, etmeyeceğim. Ona soracak birkaç sorum var.
Non, je vais lui poser quelques questions.
- Soruları ben soruyorum Harriet.
- Je pose les questions.
Hadi, Harriet.
Ecoute-le, Harriet.
Seni gökte ararken yerde buldum.
Harriet.
Evet, bitti Harriet.
Oui.
- Küstahlık olan ne Harriet Hala?
Rentrer chez lui?