Helms tradutor Francês
58 parallel translation
Helms, Hans, Caporal, 72. piyade, B. Bölüğü.
Helms, Hans, Caporal, 72e d'Infanterie, Compagnie B.
Nasıl başardın Helms?
T'a magouillé auprès du capitaine?
- Bir şeyi sakın unutma Helms... - Nedir?
- Un dernier petit conseil...
Davanın yargıcı sayın Yargıç Matthew B. Helms.
L'honorable président, le juge Matthew Bishop Helms.
Matthew B. Helms'in... cinayet suçuyla tutuklanması için gerekenler yapılmıştır.
J'ai enregistré les charges avec la police, pour l'arrestation de Matthew Bishop Helms, pour meurtre au premier degré.
Washington Baş Savcısı, Allen Dulles, Charles Cabell... ClA Yöneticisi Richard Helms ve diğer FBl ajanlarının mahkemeye çıkmasını reddediyor.
L'Attorney de Washington rejette notre assignation à Dulles, Cabell, au directeur de la CIA, aux agents du FBI.
Beyler, karşınızda Earl Hacker, Jesse Helms'in eski sanat danışmanı.
Messieurs, je vous présente Earl Hacker, ex-imitateur des stars du show-biz.
Orada tüm o, Helm ve Hunt ve Liddy'lerle beraber.
Ils en font partie. Helms, et Hunt, et Liddy, tous.
Efendim, uluslararası kanunlar, Birleşmiş Milletler emri 725 kesin bir şekilde Omega gücünün beyazlara karşı kullanıImasını yasaklamaktadır.
L'amendement Helms et l'ordre 725 du Conseil de sécurité interdisent le recours à la Force Oméga contre des Blancs.
Eğer başkanın erkek sekreteri ben olsaydım uluslararası kanunları ben de bu şekilde okuyabilirdim tabii ki.
Si j'étais le secrétaire du président, je pourrais lire l'amendement Helms comme ça.
Helms'e yalan söyleme ve bu işle bir ilgini olmadığını söyle.
Ne mens pas à Helms et ne lui dis pas qu'il n'y a pas d'implication.
Ve Helms'e FBl dan Pat Gray ile görüşmesi gerektiğini söyle. ve ülke için bunu umduğumuzu söyle. bu kadar ve daha fazla ileri gitme.
Dis à Helms qu'il devrait appeler le FBI, appeler Pat Gray... et lui dire qu'on souhaite, pour le bien du pays... que ces galipettes n'aillent pas plus loin, point final.
Eğer Hunt ve diğerleri ClA ise neden şu ClA turlarına başlamıyoruz ve Dick Helms in düğmesini sağlamıyoruz?
Si Hunt et compagnie sont de la CIA... pourquoi pas tout mettre sur les bras de la CIA et... laisser Dick Helms se débrouiller?
Çünkü,
Parce que. Parce que Helms est au courant...
Eğer bu ülkedeki herhangi biri beneden daha fazla biliyorsa bunlar Hoover ve Helms, ve sen lanet Dick Helms.
S'il y a quelqu'un au pays qui en sait plus que moi... c'est Hoover et Helms et on ne joue pas avec Dick Helms.
Bu Helms.Sangfroid a somut bir örnek.
C'est Helms. C'est un modèle de sang-froid.
Bay Helms.
M. Helms.
Helms bunu görmüştü.
Helms y a vu.
O Helms.O Helms olacak.
Il faut que ce soit lui. Il est derrière ça.
O onun peşinde. O Helms'i kaldırabileceğimizi düşünüyor.
- On peut s'occuper de Helms.
Helms lran'ı ister ya da bir sorun olabilir.
Helms veut l'Iran ou il pourrait y avoir un problème.
Dümeni yönetenler donut vergisi istiyor.
"Helms veut taxer les doughnuts."
Evet. Kardinal Abgott Jesse Helms ve Bill Buckly'den daha muhafazakârdır.
Tim, Abgott est encore plus conservateur que Jesse Helms et Bill Buckley réunis.
Nesin sen? Jesse Helms'in ruhu mu?
On sait pour qui tu votes!
O tanıdığım Risa Helms değildi.
Ce n'était pas ma Risa.
Kendiniz de söylediniz ; o oturma odasında gördüğünüz kişi, tanıdığınız Risa Helms değildi.
Vous l'avez dit... Ce que vous avez vu... ce n'était pas votre Risa.
Risa Helms seni görmeye geldi.
Risa Helms veut te voir.
McCarthycilik. Watergate, Pat Buchanan, Jesse Helms Barry Goldwater, George Will. George Bush, Newt Gingrich.
Je hais les démocrates, aussi, mais les républicains... moitié fanatiques religieux voulant contrôler chaque souffle de chaque citoyen... et moitié ego anarchistes, cow-boys ultralibéraux... criant pour abolir le gouvernement.
Kathy Helms'e.
A Kathy Helms.
Araştırma esnasında, CIA'in yöneticisi Richard Helms bütün MK-ULTRA ile ilgili belgelerin imha edilmesini emretti.
Au même moment, le directeur de la CIA fit détruire tous les documents relatifs au projet MK-ULTRA.
Ve Bayan Helms'in de ilgileneceğini biliyorum.
Et je sais que Mme Helms serait également intéressée.
Bayan Steuby ve Bayan Helms sayesinde yumurtalar azalmıştı.
Avec Mme Steuby et Mme Helms, le problème des œufs était résolu.
Bayan Steuby ve Bayan Helms benden satın alıyor.
Tu sais, Mme Steuby et Mme Helms payent pour mes œufs.
Dolaptaki fotoğraflarınızı alıp sevdiklerinize bakmanız için albüme koydum.
J'ai pris votre pile de photos, M. Helms, pour en faire un album. Vous pourrez les regarder. - Si je peux...
Hayır, the office deki Ed Helms.
Non, Ed Helms de The Office.
- "Ed Helms" im var.
J'ai un Ed Helms.
O Jesse Helms'in kampanya yöneticisiydi 6 dönem için.
Six fois directeur de campagne de Jesse Helms.
Erkek, yirmili yaşlarının ortalarında, cesedi Helms Plaza'da bulundu.
Mâle, la vingtaine, corps trouvé à Helms Plaza.
Jordan Helms adlı birini arıyorum.
Je cherche un homme nommé Jordan Helms.
Öncelikle, Jordan Helms sadece YouTube'a konuşmalar yükleyen bir eylemcidir.
Pour commencer, Jordan Helms est juste un activiste qui poste sur YouTube.
Muhtemelen, Helms'in D.Ö.C. yani Dünya Özgürlük Cephesi ile bağlantıları var.
Helms a soi-disant des liens avec le FLT, Front de Libération de la Terre.
Belki Bay Helms eylem düzeyini bir seviye daha yükseltmiştir.
M. Helms a peut-être haussé le niveau de son activisme.
Bay Helms, sığır dolu bir kamyon hırsızlığını soruşturuyorum.
M. Helms, j'enquête sur le détournement d'un camion plein de bétail.
Amy, Jordan Helms diye birini tanıyor musun?
Amy, tu connais un certain Jordan Helms?
Cevap ver.
Helms?
C.l.A. e git ve Helms'e Hunt ın başkana şantaj yaptığını söyle.
Va à la CIA et dis à Helms que Hunt fait chanter le président.
Çünkü Helms çok fazla şey biliyor.
il en sait trop long.
O Helms için gitmek sorun değildi F.B.l.'a ve Watergate'e bir şey koymak.
Helms n'a pas hésité à aller au FBI... tenter de mettre fin au Watergate.
Reagan'ı bile atsan çöpe, yine kurtulamazsın.
le Watergate, Pat Buchanan, Jesse Helms....
Size kitap okuyorum, Bay Helms.
Je vous lis un livre.
Normal Ed Helms, adamım.
Un vrai Ed Helms.