Hemingway tradutor Francês
415 parallel translation
Biletleri otelinize yollayacağım, bayan Hemingway.
Je vous ferai livrer les billets.
Doktor Cook ve Hemingway kabiliyetli doktorlardır.
Les docteurs Cook et Hemingway sont des médecins compétents.
Cook ve Hemingway ve Halden hepsi sadece sizin yapabileceğinizi söylüyor.
Cook, Hemingway, Halden, ils disent tous qu'il n'y a que vous.
Hemingway okundun mu son zamanlarda?
Hemingway, connaissez?
Ernest Hemingway'in meşhur romanından uyarlandı
D'après le célèbre roman d'Ernest Hemingway
Vay be, Hemingway kadar yetenekli biriydim.
Ciel, j'étais tres demandé. Genre Hemingway.
Hemingway seviyesinde biriyken kim kolejde kalmak ister ki?
Qui veut rester a l'université quand on est Hemingway?
Ben evlenseydim, Afrika'ya, Hemingway gibi bir yolculuğa çıkardım.
Si je devais me marier un jour, je ferais un voyage en Afrique.
Sen de niye herkes gibi Hemingway'a bezer yazmıyorsun?
Vous ne voulez pas faire comme tout le monde et écrire comme Hemingway?
Sana Hemingway hakkında ne düşünüyorsun diye sorulursa : öyle görünüyor ki bütün plaklarımın koleksiyonunu yapıyor.
"Je me demande ce que tu penses de Hemingway. " Il paraît qu'il collectionne tous mes enregistrements. " Un tel n'a pas aimé mon récital.
- Hemingway mi?
- Hemingway?
Dedim ki : "Bay Hemingway, sizi o kadar sevdim ki, bir gün Küba'daki evinize geleceğim."
Je lui ai dit : "Cher Hemingway, vous me plaisez, j'irai vous voir... " à Cuba. "
Hemingway'in yaptığını biz de yapabiliriz! Hadi bakalım yürü!
A la manière de Hemingway.
-... soruyor. - Hemingway, önce gazeteciydi...
Hemingway était journaliste et il s'en est sorti.
Hemingway'i biliyorsun, onun gibi yapacağım.
La solution Hemingway... pan! Pan!
Hemingway'deki gibi.
Comme dans Hemingway.
Beni önemsemiyorsun. - Asıl sen önemsemiyorsun.
C'est la Shambre privée d'Hemingway.
Burası Hemingway'in özel çalışma odasıydı.
Jamais assis pour éSrire, toujours sans Shaussures.
Onlardan biri de bendim.
Hemingway, pendant la journée. xSi dans la maison, il l'employait pour...
Bir yerden başka bir yere sessizce hareket ederdim.
Il s'appelait René Villareal Hemingway l'a trouvé quand il était petit et jouait dans les rues du San FranSisSo de Paula.
Günün geri kalan kısmında Hemingway...
Ça aussi je l'ai lu quelque part.
Hemingway onu San Franclsco de Paula sokaklarında oynarken bulmuş.
L'employé fidèle et le grand seigneu.
İhtiyaçları için onu hizmetine almış.
Hemingway devait être un type insupportable.
Sömürgeci ve Gunda Din. Hemingway çekilmez biriydi kesin.
ISi, il a eu son refuge, sa tour son île au tropique.
1947'ye kadar onunla röportaj yapmak isteyen gazeteciler ve insanlar buraya geldiler ve ona odasında huzur içinde yazı yazmasına bir türlü müsaade etmediler.
A Sette époque, il y avait beauSoup de journalistes et des gens qui voulaient renSontrer Hemingway, l'interviewé et l'empêShaient d'éSrire dans sa Shambre tranquillement. elle a pensé qu'en faisant Se bureau, elle pouvait l'isoler de la maison et elle a essayé de le rendre le plus Sonfortable en mettant dix fenêtres doubles pour avoir plus de ventilation, un joli paysage, des meubles simples, Sonfortables...
Ernest Hemingway...
Ernest Hemingway...
Pamplona'ya çeviriyoruz. Hemingway kitaplarındaki gibi karmaşık olan bu şehirde... Elmyr'i görmek biraz şaşırtıcı.
de New-York... à Pampelune... au pays d'Hemingway, où on ne s'attend pas à voir Elmyr...
Hemingway, bir zamanlar "yenilmez" adında bir.. boğa güreşçisini anlattığı kısa bir hikaye yazmıştı.
Hemingway a écrit une très belle nouvelle sur un vieux torero : "L'Invaincu".
Büyük Geoffrey Neal'in cep boyutunda Hemingway'i çalmak için ne gibi gizemli yemler kullandığını görmeyi çok isterdim.
J'étais curieux de voir quels stratagèmes le grand Jeffrey Neal déployait pour voler mon Hemingway de poche.
- Öyle mi oldu? - Hemingway'e göre.
C'est de Hemingway.
Hemingway'e ne dersin?
Et Hemingway?
- Pekala. ... bana iki tane Hemingway ve bir de Faulkner ver..
- Bon... donne-moi 2 Hemingway et 1 Faulkner.
Hemingway...
Hemingway...
Bu benim hediyem, Ernest Hemingway'e aitmiş veya bana öyleymiş gibi sattılar.
Il a appartenu à Hemingway.
Kendimi Bronx'lu Hemingway sanıyordum.
Je me prenais pour l'Hemingway du Bronx.
Hemingway beynini bir av tüfeğiyle duvara yapıştırdı. İşte bu stildi.
Hemingway, se faisant gicler la cervelle contre le mur au calibre 12, ça, c'est du style.
- Ernest Hemingway okur musunuz?
- Lisez-vous Ernest Hemingway?
Bu yine kendini savunmaya çalışan Hemingway'in egosu. Hala yazabildiğini kanıtlamaya çalışıyor.
Hemingway tente de prouver qu'il est encore plein de sève!
Hemingway'in söylediği şey şu, Michael, hepimiz yalnızız.
Ce qu'Hemingway dit, c'est que nous sommes seuls.
Gilford fena değil, ama Hemingway'in büyük bir edebiyatçı olduğunu düşünüyor.
Gilfond pense qu'Hemingway, c'est de la grande littérature.
Barda Ernest Hemingway'i görür gibi oldum sanki.
Je pense avoir vu Ernest Hemingway.
HEMINGWAY EVİ
MAISON D'HEMINGWAY
Hemingway bunu anladı.
Hemingway le savait.
Biraz Hewingway'i andırıyor.
Bienvenue au bar préféré de Hemingway.
Ernest Jack Hemingway.
Ernest Jack Hemingway.
Hemingway, Miller, Scott Fitzgerald.
Hemingway, Miller, Scott Fitzgerald...
Hemingway olduğunu düşünüyorsun.
Tu te prends pour Hemingway
Hemingway'in sakalı vardı.
Il était barbu
TROPİKAL KUŞAK MACERASI Bu ceylan Hemingway tarafından Afrika'ya yaptığı son gezide öldürüldü.
Cette gazelle a été tuée par Hemingway lors de son dernier voyage en Afrique en 1953.
Hemingway bir savaş muhabiri olarak İspanya'ya pek çok seyahatte bulundu.
Nous Sonnaissons qu'Hemingway a fait Plusieurs voyages en Espagne en tant que Sorrespondant de guerre plus tard, il a été à la brigade internationaliste...
Daha çok Hemingway Tugayı gibi.
Plutôt la Brigade Hemingway.