Hercules tradutor Francês
184 parallel translation
Hercules'i suçlamıyorum.
Ni à vous, Hercule.
Sonra Hercules'in Cleo'ya "Venus çok şey biliyor" dediğini duydum.
J'ai entendu Hercule dire à Cléo : "Vénus en sait trop."
- Hercules mi?
Hercule?
Herkül İçeride Tut'u da unutmayın. Aile fıtığı olan adamın çok amaçlı beton fıtık bağı.
N'oubliez pas les Tiens-les-bien d'Hercules, le bandage herniaire pour l'homme qui a une hernie de famille.
Herkül, burası Britannic.
Hercules, ici le Britannic.
Herkül, burası Britannic, tamam.
Hercules, ici le Britannic. Á vous.
Herkül dinlemede Britannic, tamam.
Le Britannic, ici Hercules. Á vous.
- Hercules Seghers'tan bir peyzaj.
Un paysage d'Hercule Seghers.
Siz, Hercules Porridge değil misiniz, şu ünlü Fransız dedektif.
J'ai parié avec ma fille que vous étiez... Hercule Porridge, le célèbre détective Français.
Swaziland'dan Hercules tipi bir kargo uçağıyla havalanacağız ve Ruanda üzerinde atlayacağız.
Nous décollerons du Swaziland et nous sauterons de l'avion Hercules pour le Rwanda.
Ada, bu bey Bay Hercules Poirot.
Je vous présente Achille Poirot.
İsmim Hercules değil Hercule.
Pas Achille, Hercule Poirot.
Büyük İskender, Herkül.
Alexandre le Grand, Hercules.
Portresi Hercules ya da Achilles gibi kahramanlar şeklinde tasvir edilecekti. anlaşmamız böyle belirlenmişti.
Il fallait lui donner le style héroique d'un Hercule ou d'un Achille, comme le contrat le stipulait.
Doğada olabileceğinden çok daha kahramanca, yeteneklerimin de ilerisinde, yaptıklarımın en iyisi Hercules ya da Achilles şeklinde tasvir ettim.
Un travail pour lequel j'ai dû montrer plus de bravoure qu'Hercule et Achille.
Sanırım Herkül'ün yanına geri dönsem daha iyi olur... ağızdan ağıza dolaşmadan önce.
Je pense que le mieux est que je retrouve Hercules avant que le bouche à oreilles ai répandu la nouvelle.
Echidna bebeği Obi'yi kurtaran Herkül'le tanıştı... ve Hercules Thalidopes ile tanıştı... altın koyun postunu ( golden fleece ) kurtardığı zaman.
Et Hercule a rencontré Philipides quand il a pris la Toison d'or.
Hercules, büyükbabamın adı.
Hercule. Comme mon grand-père.
Bu doğru. Senin hakkında konuşuyorum, Hercules.
Oui, je parle de toi, Hercule.
Hadi, buraya gelin.
C'est un C-130 Hercules.
Siz ikiniz, konteynırlerı denize atacaksınız ve siz de atlarsınız.
L'oncle de Vuk nous récupère en bateau. Et le Hercules s'écrase quelque part.
Hiç sorun değil. Konteynırlarda bir sürü hava var, yani batmazlar. Herkül saatte sadece 100 kilometre hızla gidecek.
Un Hercules peut voler à 100 km / h. C'est pas du tout dangereux de sauter.
Herkul, sevgilim, bunu bana nasıl yapabilirsin?
Hercules, comment oses-tu?
- Hercules furens. Bu şartlar altında normal gözüküyor.
Cela semble approprié dans les circonstances actuelles.
Sağımda zaten bildiğiniz gibi Flower Hercules.
À ma droite, tu la connais déjà, c'est Fleur Hercule.
Olympus'daki Herkül ve dalga geçmiyorum, Achilles sokağının köşesindeki eve bağlı.
Olympus, juste au coin de Hercules et, je n'invente rien de Achilles.
RICHMOND OILERS - HERCULES BU AKŞAM 7'DE
RICHMOND OILERS CONTRE HERCULES 19 H CE SOIR
Doğruya doğru, Hercules zayıf. Ama onları zar zor yendiniz.
Des bourrins que vous avez battus de justesse.
- Beyler. Hercules maçını gözden geçirelim mi?
- Messieurs, analysons notre match, voulez-vous?
Hercules mahallesine taşınabilirdim, orada oynayabilirdi.
Je pourrais aussi l'inscrire chez les Hercules.
Hercules O'Brien... Bir tekini bile kaybetmediği 32 maç, 25 dövüşçüyü ciddi olarak sakatladı.
Hercules O'Brien terrorise la Chine avec ses poings!
Aslında Yunan Efsanelerinin yeniden anlatımları bütün o süper kahramanlar Herkül rolünde :
Ce sont fondamentalement une réitération des mythes grecs avec tous les superhéros représentant les Hercules :
Herkül Morse, büyük bir at,
Hercules Morse, aussi grand qu'un cheval.
Bunu yapabilirsin, Kyle. Şimdi bekle Herkül seninle kouşmak istiyor.
- Tu peux le faire Kyle, maintenant attends, y a Hercules qui veux te parler.
"Mighty Hercules".
Le numéro 7, "Hercule, le puissant".
Bir eli arkadan bağlı şekilde Samson, Goliath ve Herkülle dövüşebilir. Dövüşten sonra bile onların mezarlarını kazmaya gücü yeter.
Il peut rivaliser contre Samson, Goliath et Hercules avec un bras attaché dans le dos, et trouver encore la force de creuser leur tombe.
İşte, al bakalım herkül.
Tiens, prends Hercules.
Hercules kadar güçlüyüm.
Je suis aussi fort qu'Hercule.
Globemasters, Hercules.
Des Globemaster, des Hercule.
Gördüğün bir şey var mı, Herkül?
- Tu vois quelque chose, Hercules?
İçinde iki cesetle ve bütün delillerle... bir C-130 kargo uçağıyla buraya getirildi. Ve şimdi o benim.
Il a été envoyé ici dans un Hercules C-130 * avec deux corps et toutes les preuves, et maintenant, il est à moi.
Dostum Hercules Bellville'e...
À mon ami, Hercules BELLVILLE
Herkül kadar kuvvetli.
Aussi fort qu'Hercules.
- C-130'a karşı Mercedes-Benz. - Kaldır şunu havaya Murdock.
- Hercules C-130 contre Mercedes.
Hercules isabet aldı ve yok edildi.
Hercules intercepté et détruit.
Hercules Maldonado.
Hercules Maldonado. On m'appelle...
Yavaş ol, Herkül.
Doucement, Hercules.
Ben gidip Hercules'le konuşacağım.
Je vais parler à Hercule.
İyi oyun, Hercules.
Bonne partie, Hercule.
İşte zeka burada.
On fonce directement sur le Hercules.
Seni salak! Biraz daha dikkatli olmaya çalış!
Le Hercules volera très bas pour échapper aux radars.