English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ H ] / Heroine

Heroine tradutor Francês

3,010 parallel translation
Eroin, benzo, antidepresan.
Héroïne, benzo, anti-dépresseurs.
Miami Metro'nun kahramanı olacaksın.
Tu seras l'héroïne de Miami Metro.
Meksikalı uyuşturucu krallarından Afrika'da soykırıma kadar Superman'in yokluğunda Supergirl tek başına kadın kahramanlık gösterisine girişmiş gibi görünüyor.
Du narcotrafic au génocide en Afrique, Supergirl est une super-héroïne déchaînée en l'absence de Superman.
eroin mi?
Héroïne?
Siz mankafalar bana eroin mi verdiniz?
Vous m'avez filé de l'héroïne?
Eroin kullanmamı engelliyor.
Elle m'empêche de prendre de l'héroïne.
Eroinden bahsediyoruz değil mi?
On parle d'héroïne, non?
Ona baktığım anda, bir kaşık içinde köpüren eroinler görüyorum.
C'est un rappel. A la minute ou j'ai posé les yeux sur lui, mon cerveau a imaginé les bulles d'héroïne dans une cuillère
O siyah eroinin yarattığı tatlı gevşeklik de öyle.
La surprise, c'est cet arrière goût d'héroïne goudronné.
- Ve büyük ölçekte eroin pazarı.
Ça et une plus grosse part dans le commerce d'héroïne.
Evet. Eroini gümüş tepside ona sunarsam sen de kafasını alabilirsin.
Je lui sers l'héroïne sur un plateau d'argent, et vous obtenez sa tête en retour.
Gizli olmadığımızı kanıtlamak için eroin kullanmamızı istedi. Haliyle biz de yapmadık.
Il a insisté sur le fait qu'on prenne son héroïne pour prouver qu'on n'était pas sous couverture.
Birazcık eroinle kendime gelip yapmam gerekeni yaptım.
Prendre un peu d'héroïne pour me stabiliser, c'est tout ce que j'ai fait.
Ben bir eroin bağımlısıyım.
Je suis accro à l'héroïne.
Aynı zamanda da üzerinde mal bulunduran bir uyuşturucu satıcısısın.
Et tu es un dealer d'héroïne et qui maintenant produit.
Bu hafta beşinci aşırı dozdan ölüm vakası.
5ème overdose d'héroïne cette semaine.
Şu eroin işi biraz karışıyor. Birilerinin tepesine binmek üzereyim.
Cette histoire d'héroïne, ça va pas tarder à péter et je suis pas loin de serrer des gens.
O bir kahraman.
- C'est une héroïne.
Baltimore Narkotik Şube'deki, Beltway Burgerleri'nden tıka basa yemiş eroin bağımlılarının yanında bu hiçbir şey.
Baltimore Narcotics, et comparé à un accro d'héroïne qui vient de se goinfrer de burgers au Beltway c'est rien du tout.
Sen kahramanımızsın!
Vous êtes notre héroïne!
Charlie'nin odasındaki sabah 10 eroin partisinde.
Fête secrète d'héroïne à 10 h 00 dans la chambre de Charlie, mec.
Belushi de eroinli kola.
La belushi, c'est de la coke mélangée avec de l'héroine.
Eroin anlaşması mı?
C'est une affaire d'héroïne?
Hep de eroinde.
Et toujours de l'héroïne.
Bello'nun parasının çoğu eroinden geliyor.
La plupart de l'argent de Bello vient de l'héroïne.
Kamali sayesinde El Zuhari ve ekibi Avrupa'ya giden kokain ve eroin tedariğini kontrol altında tutuyor.
Grâce à Kamali, Al-Zuhari et son organisation contrôlent les principaux stocks de cocaïne et d'héroïne qui transitent vers l'Europe.
Hayır! Şimdiden yarı kadın kahramansın zaten.
- Non, vous êtes déjà à moitié rempli d'héroïne!
Evet, toksin analizi vücudunda ölümcül seviyede eroin bulunduğunu gösteriyor ama şuna bir bak.
Ouais, la toxicologie montre un taux létal d'héroine dans son système, mais regardes ça.
Evet, kaliteli bir malın israfı olur.
Ouais, un gaspillage de très bonne héroine.
Ben de delilleri çıkarttım ve eroini yeniden analiz ettim.
Donc, j'ai ressorti les preuves, et refait les tests de l'héroine.
Eroin bağımlısına çevirdiler.
Ils l'ont rendu accro à l'héroïne.
Bugün iki yarın üç, sonra bir de bakmışsın birazcık eroin için Nikki Sixx'in parmaklarını emmeyi teklif eden Roxy'nin arkasında sıradasın!
Aujourd'hui c'est deux, Demain c'est trois, et après la prochaine chose que tu sais, tu es derrière le Roxy offrant à Nikki Sixx de lui sucer les orteils pour une boule d'héroïne!
Mike, o eroini seçmiş.
Il a choisi de prendre de l'héroïne.
Mikey, sende de eroine ihtiyacı olan bir adam.
Mikey, tu as un gars qui a besoin d'héroïne.
Eroinin çevresinde olmak zor olmuyor mu?
C'était dur d'être au milieu de toute cette héroïne?
"E"'yi nasıl aldı peki?
Comment a-t-il eu l'héroïne?
Birkaç çanta "E." işte.
C'est que des sachets d'héroïne.
Ben Caza'yı geride tutabilirim ama eroin akışı durmazsa.
Je peux retenir Caza, mais pas si l'héroïne n'arrive plus.
İçi eroin dolu bir dairenin anahtarı.
Les clés d'un appartement rempli d'héroïne.
Eroin bağımlısı. İyileşme sürecinde.
Il est accro à l'héroïne.
Radyoaktivitenin keşif öncülerinden birisi olarak kendisi bir bilim kahramanıdır.
Co-découvreur de la radioactivité, c'était une héroïne de la science...
Her zaman kahramanımdın.
Tu étais mon héroïne.
Ne kadar süredir eroin satıyorsun, Sidney?
Combien de temps avez-vous dealer de l'héroïne, Sidney?
Eroinden dolayı borçlandı.
Il vous dois de l'argent pour l'héroine.
Eroinin bir çocuğa ne yaptığını hiç gördün mü?
Vous avez déjà vu ce que fait l'héroïne à un gosse?
- Her şey yolunda mı? Odin'in eroinini dağıtan bir şerefsiz radarımıza girdi.
Une ordure qui vendait l'héroine d'Odin vient de ré-apparaitre dans notre radar.
Korkmuştun, senin bağımlı Whistler'ı öldüren şeyi vurmaktan korkmuştun ama yine de yaptın.
T'avais peur de prendre l'héroïne qui a tué ton Whistler mais tu l'as fait.
- Deneyerek eroinin kalitesini test etmesini beklerlerdi. - Tamam.
Eh bien, ils s'attendent à ce qu'il teste la qualité de l'héroïne en se l'injectant, d'accord.
Bu senin karbonhidratları es geçip direk damar girişi yaptığın şeydi değil mi?
Est-ce celui où tu sautes les glucides and tu te shootes à l'héroine?
Bunu doğru yönde kullanırsanız insanlar sizi kahraman olarak görür.
- Non. Si vous vous en servez correctement, les gens vous verront comme une héroïne.
Her şeyin bir amacı var kız arkadaşlar eroini seven kız kardeşler.
Tout a une raison... les petites amies... les petites soeurs qui adorent leur héroïne.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]