English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ H ] / Hikayesi

Hikayesi tradutor Francês

3,500 parallel translation
Eğer baban uyanana kadar dönmezsen milletin kamp ateşi etrafında anlatacağı yeni bir hayalet hikayesi olacak Sadie. Tamam. - Tamam.
Si tu n'ais pas là quand ton père se lève, ça va encore être une histoire qu'on pourra conter aux feux de camp.
Kahve içtikten sonra okuyacaklar, tam oy vermeden önce. Ne hikayesi?
Ils l'auront lue devant leur café avant d'aller voter.
Matta 13.24'de ekin tohumlarının arasına kötü tohumlar karıştırıp ekinleri mahvetmeye çalışan bir grup düşmanın hikayesi anlatılır.
Une parabole sur un groupe d'ennemis qui sèment des mauvaises graines pour gâcher les récoltes.
Ve bir haber hikayesi oluşturup ana haber bülteni içine sokacağız.
Où tout est assez médiocre, moche, et on veut créer un événement pour le glisser dans un programme d'infos central.
Onun hikayesi ne acaba merak ediyorum.
Je me demande qu'elle est son histoire.
İşe böylece Maki ve arkadaşlarının o muazzam görkemli hikayesi.. .. başlamış oluyordu. Soula.
C'est ainsi que commence la grande aventure de Maki et de ses amis.
Hikayesi nedir, bir hikayesi olmalı?
Ça doit signifier quelque chose?
Ne hikayesi?
Quoi...?
Tüm diğer hikayeler gibi ailemin hikayesi de, birisi televizyon izlerken başladı.
Comme beaucoup trop d'histoires à propos de ma famille, ça commence avec quelqu'un qui regarde la télé.
Batı Hikayesi, nden esinlenmiştir ki o da benim "eh." dememden esinlenmiştir
Qui a inspiré Roméo et Juliette, qui a inspiré West Side Story, qui m'a inspiré pour dire "Eh".
Geçmişinde de buna benzer bir hikayesi yok.
Et il n'y a pas d'antécédents pour ce genre de comportement.
Onun hikayesi nedir?
Et lui, là-bas? Stefan?
Ne hikayesi?
Quelle est cette histoire?
Yuri'nin anlattığı şu beyin yıkama hikayesi sadece bir hikaye değilmiş.
L'histoire de Yuri selon laquelle j'ai été endoctrinée, c'était pas qu'un bobard. Tu y croyais vraiment.
Diş kaybetmekle ilgili bu kadar hikayesi olması için daha çok genç.
Elle est bien trop jeune pour avoir autant d'histoires sur la perte de ces dents.
Evet eminim, jacques'a bir sürü bedava babar hikayesi alır.
Oui, je suis sure qu'il pourrait avoir pleins de copies gratuites de Babar pour Jacques.
Şayet anlatacak bir hikayesi olmasaydı, seni dava etmezdi.
Je ne vois pas comment. Elle ne vous poursuivrais pas si elle n'avait pas une histoire à dire.
Elimde Channing'in hikayesi var.
J'ai l'histoire de Channing.
Çünkü sana birkaç tane harika köpekbalığı hikayesi anlatacağız.
Parce qu'on va te raconter des histoires alléchantes.
Evet bu devasa bir tiyatro hikayesi
Oui, c'est la vieille histoire du théatre.
Batı Yakasının Hikayesi filmindeki gibi ; son günümde ilk sigaram gibi hızlı olacağım.
J'étais dans une mise en scene de West Side Story et je vais être un "Jet" dés ma 1ère cigarette et ce jusqu'à mon dernier jour.
Çok ilginç bir hikayesi var.
Passionnante histoire.
İleride torunlarıma anlatabileceğim bir hikayesi olması gerek, anladın mı?
Un conte pour mes petits-enfants, quand ils seront dans mes pattes.
Kötü emellerini kışkırmak için... arkasında sakladığı bir hikayesi vardı.
Il s'est cacher par le passé dans la peur des abus, abus qu'il provoquait.
bizimki ölümcül bir aşk hikayesi olacak.
Notre histoire d'amour sera mortelle.
Senin gibi modern bir sevgili olarak geleceğim, ve bizimkisi tam bir İngiliz tarzı aşk hikayesi olacak.
Je serai un amoureux moderne comme toi. Et on aura une histoire intense à l'anglaise.
Hikayesi ne?
- Quelle est son histoire?
Kendimize güzel, eski moda bir ört-bas hikayesi bulacagiz.
On va faire une couverture à l'ancienne.
Sex and City 4 seksi kızın hikayesi... seks hakkında konuşup aynı zamanda şehirde yürüyorlar
"Sex and City". C'est histoire de quatre filles sexy qui parlent tout le temps de sexe et qui se baladent à New York.
Başka bir Talmud hikayesi mi geliyor?
Une autre histoire sortant du Talmud?
Bu kartların her birinde gelecekte yaşanabilecek bir olayın detaylı hikayesi yazıyor.
Chacune de ces cartes contient un scénario détaillé d'une possible catastrophe.
" İnsanlara sorarsanız en büyük aşk hikayesi hangisi diye,
" Si vous demandez aux autres quelles sont les plus belles romances,
Bu akşam, keşlere özgü film maratonu yaparız diye düşünüyorum. Klasik bir aşk hikayesi.
Ce soir, j'ai pensé qu'on pourrait commencer par une soirée film avec un film d'amour classique...
Hatta senin şerefine, Kötü Kızlar'ın hikayesi.
En ton honneur... Genre Lolita Malgré Moi.
Şu midilli hikayesi gibi sanki.
Qu'est-ce qu'il y a avec lui? C'est comme le truc du poney une fois de plus.
Konuşma yok, hikayesi yok hareket yok.
Il n'y pas de mots, pas d'histoire, pas d'action.
En iyi hikayesi buydu.
C'était sa meilleure histoire.
Burada geà § miÅ Ÿ ini kurgusal bir kà ¶ ken hikayesi ile gizleyebilirsin.
Où tu peux, hum.. cacher ton passé en inventant une histoire sur tes origines.
Snow Maiden'ın hikayesi bu.
C'est l'histoire de La Fille des Neiges.
Güzel ve Çirkin de neymiş Disney'in anlatması gereken aşk hikayesi budur.
Allez vous faire foutre la Belle et la Bête ; voilà l'histoire d'amour que Disney devrait raconter.
Peki bunun hikayesi nedir Petey?
Alors, qu'elle est son histoire, Petey?
Bence bu kötü biten bir Sindirella hikayesi. Hoş bir kadın, balo bileti için para biriktirir, güzel bir elbise alır.
Je pense à un conte de fées qui a mal tourné. se trouve une belle robe.
Şarkının bir hikayesi ve temposu var.
Et il y a une histoire dans la chanson, Et il y a des mesures,
Kabir'in eski bir aşk hikayesi için... yöntemlerinden vaz geçeceğini mi sanıyorsun?
Vous pensez que Kabir va tout abandonner pour une vieille histoire d'amour. Tout réparer!
Her yarışmacının farklı bir hikayesi olduğunu gördünüz.
et vous avez entendu quelques histoires à propos de chacun des jeunes.
Nasıl bellek kaybı hikayesi uyduracağını biliyor.
Elle sait feindre l'amnésie.
Bilirsin, onların hikayesi iyi bitmemişti.
Leur histoire ne s'est pas très bien terminée.
Bu ordunun resmi hikayesi.
C'était un accident de voiture.
- Ne hikayesi?
Non!
Yani, sadece komik bir aile hikayesi olduğunu düşünmüştüm.
Hum, hey, écoute, je suis désolé à propos d'hier.
ALTIN ÇAĞIN HİKAYESİ II Doldrey Muharebesi
L'Âge d'Or - Arc II - La Guerre de Doldrey

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]