Hokage tradutor Francês
47 parallel translation
Başka bir deyişle Nanadaime Hokage'nin ta kendisidir.
En fait, c'est le 7e Hokage.
Nanadaime'nin oğlu ve aynı zamanda Yondaime Hokage'nin torunu olan birinden de bu beklenirdi.
Ce n'est pas le fils du 7e et le petit-fils du 4e Hokage pour rien.
Hokage olacak kişi benim!
C'est moi qui serai Hokage!
Naruto-san'dan da duyduğunuz üzere geçmişteki sayısız savaşın nihayetinde içinde bulunduğumuz barış ortamı hâkim kılınmıştır.
Comme le souligne Naruto, Hokage, 7e du nom, c'est en tirant le bilan des guerres du passé que nous avons bâti une paix véritable.
Ancak Nanadaime Hokage'nin üstün çabaları nihayetinde ayrı gayrı düşmüş olan beş köy tek yumruk olarak gelişme yolunda daha emin bir şekilde adım adım ilerlemeye başladılar.
Cependant, grâce aux efforts de notre Hokage, les villages autrefois antagonistes font aujourd'hui corps et marchent résolument vers le progrès.
öyle şey mi olur?
Dans le bureau du Hokage? Ne sois pas ridicule...
Ayrıca buradayken "Baba" değil ya "Hokage-sama" ya da "Nanadaime" diyeceksin.
Et puis ici, je ne suis pas ton "papa", mais le Hokage.
İlmî Ninja Teçhizat Takımı'nın başı olarak sizden bir ricam olacak Nanadaime.
En tant que directeur du Projet Artefacts, j'ai une faveur à vous demander, Maître Hokage.
- Chunin Sınavlarını Hokage de izleyecek mi?
Comment ça, le Hokage assiste à l'examen?
Hokage olmak benim hayalimdir!
Mon rêve, c'est de devenir Hokage.
Hokage falan olmak istemiyorum bir kere!
Le titre de Hokage... je m'en tape complètement!
Git de Hokage ol o zaman.
Si tu y tiens autant, c'est ton affaire.
Hokagelik etrafındakilere sorundan başka bir şey getirmiyor.
Un Hokage, c'est une plaie pour son entourage.
Muhteşem yönlerimizi bu sınava katılarak Nanadaime'ye gösterelim işte!
Tu n'as pas envie de montrer au 7e Hokage ce dont on est capable pendant cet exam?
Hokage olamamış birini kim ne yapsın ki?
Ce raté qui n'a pas pu devenir Hokage?
babamın dediğine göre Sasuke amca da Hokage yarısıymış.
Détrompe-toi. Mon vieux m'a parlé de lui. "Sasuke est pour le village un autre Hokage."
Nanadaime Hokage ile aşık atabilen tek shinobi imiş.
Sasuke est le seul shinobi qui puisse tenir tête au Hokage. C'est Naruto lui-même qui le dit.
Neden benim babam Hokage olmak zorundaydı ki?
qu'il devienne Hokage, hein?
Öyleyse Hokage çocukları da nesilden nesile geçen bu saçma durumdan gurur mu duymalı yani?
Et à chaque génération, ses gosses doivent se laisser piétiner avec le sourire?
dedemiz de Hokage imiş. Babam çocukken Hokage dedemiz hayatta bile değildi!
On me rebat les oreilles avec mon grand-père Hokage, mais quand papa est né, il n'était déjà plus de ce monde.
Hâlâ Hokage ofisinde olsa gerek.
Il doit être encore à son bureau.
Başka bir deyişle Chunin Sınavları için öğrenip... değil mi?
Alors, tu veux une botte secrète pour l'examen, c'est ça? Pour laisser le Hokage bouche bée?
Bizzat bu jutsuyu Hokage'nin oğluna aktaracak öğretmen olacakmışım meğer!
C'est moi qui passerai le flambeau au fils d'un si grand homme!
Nanadaime!
4e Hokage, 7e Hokage...
Yondaime Hokage-sama'nın bu jutsuyu bulması üç yıl kusursuz hâle getirmesi ise bir altı ay daha sürdü.
Il a fallu 3 ans au 4e Hokage pour concevoir cette technique. Pour la maîtriser, il faut bien compter 6 mois.
Çocukluğundan beri Hokage olacağım diye yaygara koparıp duran bir umutsuz vakaydı.
Depuis tout jeune, ce crétin était obsédé par le titre de Hokage.
Ama kendi gücüyle bunların üstesinden gelerek Hokage oldu.
Mais à force d'efforts, il s'est transfiguré et est devenu Hokage.
Seni ezikliyormuş gibi algılama da Nanadaime'ye meydan okumadan önce... anlıyor musun?
Je n'ai aucune envie de te faire un sermon, mais avant de défier le Hokage, il faut qu'on passe Moyennes-Classes!
Babamdan farklı bir yol izleyerek Hokage olacağım!
Je veux prendre le chemin opposé de mon père et devenir Hokage.
Gücümüzü Nanadaime'ye göstereceksek mutlaka 2. Raundu geçmemiz gerekiyor!
Si on veut épater le Hokage, il faut sortir vainqueurs de cette épreuve.
Düşündüğüm gibi günün birinde Hokage olacak shinobisin sen.
C'est clair. Un jour, le titre de Hokage te reviendra.
Böylece sonunda Nanadaime'ye gücümüzü göstereceğiz ya!
Tu vas "enfin"... pouvoir briller auprès du 7e Hokage!
Nanadaime kibar biri olduğundan geri çevirmeyecektir.
Le Hokage est une crème. Il ne refusera pas, tu verras.
Hokage'nin nesi var?
Quelle mouche a piqué le Hokage?
Hokage'nin ismine leke sürecek kadar aptal bir oğlu varmış demek.
Ce crétin est en train de ruiner la réputation de ses illustres ancêtres.
Nanadaime.
Je regrette infiniment que votre fils n'ait pas pu s'imposer, Maître Hokage.
Ama kendi gücüyle bunların üstesinden gelerek Hokage oldu.
Mais à force d'efforts, il s'est transfiguré et il est devenu Hokage.
Nanadaime-sama herkesi korudu.
Maître Hokage nous a tous sauvés.
Babam çocukken dedem yaşamıyordu bile!
On me rebat les oreilles avec mon grand-père Hokage, mais quand papa est né, il n'était déjà plus de ce monde.
Neden benim babam Hokage olmak zorundaydı ki?
Pourquoi il a fallu qu'il devienne Hokage?
Hokage'yi kendi hâline bırakırsak Kageler'in adına leke sürmüş oluruz.
Sans le Hokage... on ne peut plus parler des Cinq Kage.
Nanadaime Hokage'nin oğlu ve Yondaime'nin torunu- -
Boruto, tu es le fils du 7e Hokage. Le petit-fils du 4e...
Baksana Boruto gerçekten Hokage olmak istemiyor musun?
Dis, Boruto. Toi aussi, tu veux devenir Hokage?
Hokage olmak istemiyorum!
Devenir Hokage, moi? Sans façon!
Babam ve dedem Hokage oldu diye aynı yoldan gitmek zorunda değilim-tebasa.
Ce n'est pas parce que mon vieux et son père ont tracé ce chemin que je dois le suivre.
Lütfen, Hokage'ye olan raporunda Naruto'nun davranışlarından bahsetme henüz bir gelişme yok de..
ces histoires de surnoms!
Ben şu anki çağın Hokage'siyim.
Contrairement à feu mon père, je me tiendrai à tes côtés.