Holden tradutor Francês
1,030 parallel translation
28'inden sonra bizden ayrılmıyorsun, değil mi?
Vous nous quittez après le 28, Holden?
Bay Meek, bu Dr. Holden. Sorun yaşayan beyefendi sizsiniz demek. Maggie, canım?
Vous êtes le monsieur aux ennuis?
Holden'a söylenmeli onunla savaşamayacağı.
Il faut avertir Holden. Il ne peut pas lutter contre plus fort que lui.
Bay Holden! Gitmeyin, Bay Holden!
Ne partez pas, M. Holden!
Bay Holden, dinlemelisiniz! Bay Meek hiçbir şey bilmiyordu!
Il faut l'écouter, M. Meek ne savait rien.
Br şey yok anne. Arkadaş ziyareti. Dr. Holden da şimdi gidiyordu.
M. Holden allait prendre congé, maman.
Karswell de Dr. Holden'a yarın gece öleceksin diyor.
Karswell dit que Holden mourra demain.
Dışarıda Dr. John Holden diye biri var.
Le Dr John Holden est là, Sir.
İyi geceler, Dr. Holden.
Bonne nuit.
Dr. Holden az önce çıktı. Üzgünüm.
Le Dr Holden est parti pour la journée.
Bütün gün Bay Holden'a ulaşmaya çalıştım ama telefona cevap vermiyor.
J'ai essayé de joindre M. Holden toute la journée.
Sanırım Bay Holden'a yardım etmenin başka bir yolunu buldum.
J'ai trouvé un autre moyen d'aider M. Holden.
Hasta şu an derin bir transta ve Dr. Holden'ın komutlarına itaat edecek.
Le sujet est en transe et prêt à obéir au Dr Holden.
- Evet lütfen. - Hobart şu andan itibaren duyacağın tek ses Dr. Holden'inki. Anladın mı?
Hobart, vous n'allez plus entendre... que la voix du Dr Holden, compris?
Dr. Holden. Bekle. - Orada olmadığına inanıyorum.
Attendez, je crois qu'il est absent.
- Tamam, doktor. Biz polisiz, Holden da biliyor. Onun talebiyle sizi gözlem altına alacaktık.
Nous vous observions, à sa demande.
Holden'ın sizi kendine düşman gördüğü ortada.
Holden a un délire de persécution.
- İyi akşamlar Bay Holden.
- M. Holden.
- İyi akşamlar, Bay Holden.
Bonsoir.
Bayan Holden ve bebek nasıl? Gördünüz mü onları bugün?
Comment vont Mme Holden et le bébé?
Bebeğin doğumunu kutlayalım, Holden.
Arrosons ce bébé.
Tuzun kuru olmalı, öyle değil mi Holden?
Ça va bien pour vous, pas vrai?
İyi geceler Bay Holden.
Bonsoir, M. Holden.
Zavallı Holden dayağı yiyecekti.
Pauvre Holden.
Holden'in cehennemin dibine kadar yolu var.
Au diable ce pauvre Holden!
Chamberlain, hiç olmadığı kadar konfor içinde oturuyor... kafamızı güzel güzel okşayıp her şeyin iyi olacağını söylüyor... ve böylece Holden gibi fırlamalar da o yağlı taşeronluk anlaşmalarına yaslanıp... barış zamanında kazandıkları paradan çok daha fazlasını kazanıyor.
Chamberlain a encore tiré son épingle du jeu, nous jurant d'un ton paternel que tout ira bien, pendant que les merdeux comme Holden profitent de leur juteux contrat pour amasser plus qu'en temps de paix.
Biliyorum, işleri berbat ettiğimizi düşünüyorsun ama... bu, Holden gibi insanların hatası değil ki.
Tu vois tout ça comme un beau gâchis, mais ce n'est pas la faute d'Holden.
Merhaba Holden. Bay Tough senin de zilini çaldı mı?
Vous aussi, Tough vous a appelé?
Doğru Bay Holden. Ona el koyuyoruz.
Effectivement, il est réquisitionné.
Sheerness Kuzey Kutbu'nda değil, Bay Holden.
Je ne vous envoie pas au pôle Nord!
Bir sürü adamın da öyle, Bay Holden.
Comme beaucoup d'hommes.
- İsim? - Holden.
Votre nom.
Sanırım haklısınız Bay Holden, ama bunu deneyeceğim.
Vous avez sûrement raison. Mais j'y vais!
Onu vurdular, Bay Holden! Onu vurdular!
Il est touché, M. Holden!
- Ben de kıyıya çıkabilir miyim Bay Holden?
Je peux débarquer, alors?
Karanlıkta bir şey yapamayız. Ama Bay Holden sabah bir sürü vaktimiz olacak diyor.
On peut pas faire grand-chose à cette heure, mais demain matin...
Bay Holden'e söyle...
Dis à M. Holden...
Bay Holden'e söyle... Karıma söyleyin...
Dis à Holden... de dire à ma femme...
Öldü, Bay Holden.
Il est mort!
Bunu karısına vermenizi istedi, Bay Holden.
Il voulait que vous l'annonciez à sa femme.
Gitmek zorundaydık Bay Holden.
On a dû le laisser.
Nasıl gidiyor, Bay Holden?
Ça se passe bien?
- Adı, Teğmen Nick Holden. - Holden.
C'est le Lt Nick Holden.
Nick Holden, efendim.
Lieutenant Nick Holden.
Adamlarım adına özür dilerim, Bay Holden ama Amiral'in yardımcısını Amiral olmadan görmeye alışık değiller.
C'est rare qu'on voie un aide de camp d'amiral sans amiral.
Söylesene, Amiral'in emir subayı olmadan önce donanmada ne yapıyordun, Bay Holden?
Dites-moi, qu'avez-vous fait dans la marine M.Holden?
Sadece bilgim olsun diye soruyorum Bay Holden..... bir fikir adamı, bir otelde ne yapar?
Que peut bien faire un "chargé d'idées" dans un hôtel?
Benim adım, Teğmen Nick Holden.
Je suis le Lt Nick Holden.
- Yani sana mı, Holden? - Evet, efendim.
Vous M.Holden?
Bay Holden, pişman olabilirim ama tedarik subayım artık sizsiniz. - Teşekkür ederim, efendim.
Bien qu'à regret, je vous nomme officier d'approvisionnement.
Holden'in "Balıkçıl" ı.
Holden.