Holding tradutor Francês

Ayrıca ikincil matbaalardaki saatlerle de senkronludur... Kansas City ve San Fransisko ile Janoth Holding'in 43 dış ülke büroları dâhil.

Elle synchronise aussi les horloges de ce bâtiment... avec celles des imprimeries annexes... de Kansas City et de San Francisco... et celles des 43 bureaux étrangers de l'organisation Janoth.

Dük tarafından bağışlanmış. Hıristiyanlık dünyasında kimsenin istemediği bir tımar.

A holding no man in all Christendom wanted.

onlar büyüyerek genişleyip holding olmaya karar vermişler.

Un ranch doit rester opérationnel. Ils vont décider quoi faire des autres.

Bir şey yakalayacağız.

Ça crée une nouvelle holding.

Koestler Holding tasfiye edilerek tarafsız bir şirkete taşınıyor.

Elle a compris que c'était un faux Koestler. Et a découvert les joies de la noyade.

Bunlar da yeni bir Holding kuruyorlar.

Je déteste partir avant la fin du film.

Aşk, ofis çalışanlarının işidir. Bir holding başkanının değil.

L'amour est digne des secrétaires, pas du PDG d'une multinationale.

Şu an holdingin altı tane yan kuruluşu var.

Le holding a six succursales.

CCA'yı kendileri için değil, başkaları adına satın alan banka ve sigorta şirketlerinden oluşan bir holding.

Un consortium de banques et de compagnies d'assurances qui n'achètent pas la C.C.A. pour eux, mais pour le compte d'un tiers.

Öylesine bir evrensel holding düşünün ki oradaki herkes ortak bir amaç uğruna çalışsın herkes eşit hisselere sahip olsun tüm ihtiyaçlar giderilsin bütün kaygılar yatıştırılsın bütün sıkıntılar neşeye dönüşsün.

Une holding vaste et œcuménique, dans laquelle tous les hommes travailleront pour servir un profit commun et pourront posséder une part des actions, tous les besoins seront comblés, toutes les angoisses seront apaisées, tous les ennuis seront oubliés.

Örneğin, İlk Amerikan Finans Holding'le aranızda... tam olarak ne tür bir ilişki var?

Quels sont les rapports exacts qui vous lient au plus grand trust financier national?

Sımsıkı tutunuyorum,

{ c : $ 88FF00 } { y : bi } l'm holding very tight

Organizasyon, Kanada Holding Şirketler Ortaklığının sahibi ve bu ortaklık da Green Light Çamaşırhanesi, Midwest Taksi, Jolly Time Oyuncaklarının...

Regardez ça. Elle détient le Consortium Industriel Canadien... qui détient à son tour les Laveries Réunies, les Taxis du Midwest, les jouets "C'est Rigolo"...

Anlaşma gününde Bay Gekko için... Geneva Roth Holding Şti. adına bir hesap açacaksın.

Ouvrez-y un compte pour créditer M. Gekko au nom de la Geneva Roth Holding.

- Biz bir holdingiz.

- Notre Société holding.

Transcorp adında bir holding şirketi var burada.

Il y a ici une société holding : la Transcorps.

Avrupa tek bir holding olabilir.

Un conglomérat européen.

Bay Corleone'nin, bu gayrimenkuller şirketini, uluslararası bir holding yapmak için iddialı bir programı var.

M. Corleone projette l'expansion de cette compagnie immobilière en un conglomérat international...

Big Brother ve Holding Company'yi alıyoruz. Haight Toplumu için faydalı bir adım.

Big Brother et The Holding Company sponsorisent cet événement pour la clinique gratuite de Haight Community.

O.P.M. Holding adına olsun.

Sous "AdA Holdings".

O.P.M. Holding mi?

Et ce "AdA Holdings"?

Bir kez daha hedef bir Goth Holding binasıydı. Görgü tanıklarının bir dondurucu tabanca olarak nitelendirdiği bir silah taşıyan bir saldırgan tarafından saldırıya uğradı.

La cible, une fois de plus une usine Gothcorp... fut attaquée par un agresseur armé, selon les témoins, d'un "lance-givre".

Goth Holding'in başkanı Ferris Boyle ile konuşmuştuk. Kendisi şu yorumu yaptı :

Le président de Gothcorp, Ferris Boyle, a déclaré :

Bu kişinin Goth Holding'e karşı ne derdi var bilmiyorum, ancak biz kendimizi her zaman insanlarla arası iyi bir şirket olarak gördük.

Je ne vois pas ce que cet individu a contre nous. Nous avons toujours été "une société au service du peuple".

"İnsanlarla Arası İyi" şirket Goth Holding'in başkanından yürekten bir açıklama.

Une touchante invitation du président de "la société au service du peuple".

Goth Holding baskınları polis dosyalarına girdim.

J'ai consulté les fichiers de la police sur Gothcorp.

Halen bir parçası eksik. Ve bir tek Goth Holding fabrikası onu üretiyor.

La pièce qui manque n'est produite que par une seule usine Gothcorp.

Terörden bahsetmişken... birinin Goth Holding'e sorun çıkardığı konusundaki söylenenler de neyin nesi.

En parlant de hanter, qui est cette personne qui en veut à Gothcorp?

Goth Holding'ten o kadar nefret edecek sadece bir kişi var. Tabii hayatta olsaydı.

Il n'y a qu'un seul homme qui puisse haïr Gothcorp à ce point, s'il était vivant.

Goth Holding'e karşı düzenlenen bu haksız saldırılar kendimizi topluma adamış olduğumuz görüşünü kesinlikle değiştirmedi.

Je tiens à dire que ces attaques injustifiées contre Gothcorp... n'ont en rien changé notre engagement communautaire.

Goth Holding'in gizli dosyalarına bakana kadar asıl sebebi bilemem.

Je dois aller consulter les dossiers confidentiels de Gothcorp.

Holding yöneticilerinin tamamen çıldırdığı Gotham şehir merkezindeyim.

Je vous parle de Gotham... où les cadres supérieurs sont tous devenus fous.

Lulled as he is by his own false feeling of security derived by his holding the seemingly superior topographical battlefield position in short, the higher ground.

Berné par son faux sentiment de sécurité... Distrait par le maintien de sa position apparemment supérieure... En bref, le terrain plus élevé.

Dev holding şirketlerinin kuyusunu kazmak istiyordum. Devlet erkanının yolsuzluğunu detaylarıyla yayınlayarak isyan tohumları serpecektim.

Je voulais déstabiliser les grands groupes, semer les graines de la révolte en publiant les détails sordides de la corruption gouvernementale!

- Çok saygın ama son derece şeytani bir uluslararası holding için çalışıyorlar. Siyasi bağlantıları var.

Des hommes d'une multinationale aussi respectable que sinistre, qui a des appuis politiques.

Bir holding için yazamam ben. Beni koru.

Je ne peux pas écrire pour un groupe financier.

Raymond Alden bir holding değil, o bir milyarder.

Avant tout, Raymond Alden n'est pas un groupe, mais un milliardaire.

- Holding gibi gidiyoruz.

- On fait durer le stationnaire.

- Holding gibi mi?

- Tu fais durer le stationnaire?

- Brigantine Holding.

- Brigantine International.

Ama bak, şuradaki adamlar Brigantine Holding'inden. Listede adları var, ama ne şikayetçi olmuşlar ne de dava açmışlar.

Mais ceux-là, Brigantine International, ils n'ont pas rapporté le délit, ni porté plainte.

Buradaki bilgilere göre Avrupa ve Güney Amerika'da banka hesapları olan firmalardan oluşan bir holding şirketi.

C'est un holding pour des sociétés offshore en Europe et en Amérique du Sud.

Brigantine Holding'in sahibinin kim olduğuna da bakabilir misin?

Et on peut savoir qui détient Brigantine International?

Ayrıca, Dodge daha önce de Brigantine Holding'inin bilgisayar sistemine sızmış.

Dodge a piraté le système informatique de Brigantine International.

Çünkü Dodge ve Brigantine Holding arasındaki ilişkiyi biliyorum.

Pour ce que je sais sur Dodge et Brigantine International.

Brigantine Holding'in içinde muhbirimiz var.

On avait une taupe chez Brigantine.

Moskova'ya bir uçak bileti. Deverell Holding ödemiş.

Un aller-retour pour Moscou, payé par Deverell.

Bir hissedar şirkete benziyor.

Une société holding offshore.

Cayman Adaları Holding Şirketi mi?

Hé! "Holding de Offshores des lles Caïmans"?

Gördüğün gibi, burada Krusty imza yerine Cayman Adası Holding Şirketi'nin pulunu yapıştırmış...

Dans ce cas, au lieu d'écrire son nom, Krusty a mis le tampon de sa Holding des lles Caïmans...

Bu çok büyük bir holding.

Un grand patrimoine :