Hızlı bir şekilde tradutor Francês
1,149 parallel translation
Grubun kaynaklarının bu vakayı hızlı bir şekilde çözmek için değerli olabileceğine inanıyorum.
Le Groupe peut vous aider à résoudre cette affaire rapidement.
Devletin yaşlılara karşı olan tutumu, hapishanedekiler ya da dışarıdakiler fark etmez, hızlı bir şekilde ölmeleri.
L'attitude de l'Etat envers les personnes âgées, en prison ou pas, c'est : "Dépêche-toi de mourir."
Çok hızlı bir şekilde ileri geri hareket ediyor. Bunun anlamı nedir?
Ouais, très vite, ça veut dire quoi?
Hızlı bir şekilde forma mı girmelisiniz?
Tu veux un corps d'athlète?
Normal şartlar altında, aletler üzerinde, uzun testler yapmak isterim, ama onu çok hızlı bir şekilde kaybediyoruz.
En temps normal, je ferais des tests, mais nous n'avons pas le temps.
Olaylar böyle geliştiği için üzgünüm, ama mürettebat, onları senden daha hızlı bir şekilde evlerine götüreceğime inanıyor.
Etes-vous à proximité de l'infirmerie? Gennaro?
Ajan Mulder, bu çok hızlı bir şekilde cinayet soruşturmasına dönecek.
- Agent Mulder, il s'agit désormais d'une enquête criminelle.
Saklanma yerimizden hızlı bir şekilde çıktığımız sürece, bu bekliyeceğiniz en son şey.
Si on sort rapidement de nos planques, ils ne s'attendront vraiment pas à nous voir.
Biri bana burada neler olduğunu hızlı bir şekilde anlatabilir mi?
Dites-moi voir ce qui se passe.
Yağmacılar hızlı bir şekilde saldırır, iletişim ve seyir sistemlerini bozar, yükü alır, ondan sonra gemiyi patlatır.
coupent les systèmes de communication... pillent les cargaisons et détruisent les vaisseaux.
Hızlı bir şekilde olay yerine gitmişler ama olayın failleri kaçmayı başarmışlar.
Les gardes se sont précipités. Mais ceux qui ont fait ça se sont enfuis.
Kaçabilmek için hızlı bir şekilde para toplayabileceği yetenekleri elde etmeye çalışıyor.
Il s'empare des talents qui peuvent l'aider à se faire de l'argent... afin de pouvoir s'enfuir.
Çok hızlı bir şekilde vurulup düşürüldüler.
Ils ont été rayés de la carte avec beaucoup d'efficacité.
Asla yeterince hızlı bir şekilde öğrenemeyeceğim, ve kasaba da kargaşa içinde kalacak.
J'apprends pas assez vite et l'anarchie règne sur la ville.
Bu olanlardan, iskele kıç omuzluğumuzdan hızlı bir şekilde yaklaşmakta olan gemiden şüpheleniyorum.
Je parie que le vaisseau à l'approche à bâbord arrière l'a fait exprès.
Bu nano-sondalar, çok hızlı bir şekilde kendilerini yenileyebilmekte.
Ces nanosondes ont été régénérées récemment.
Teorik olarak, uzayın inşa edilen bir katı çok hızlı bir şekilde geminin istenen yere gitmesini sağlıyor.
Il peut plier l'espace et permettre à un vaisseau de parcourir des distances énormes en un clin d'oeil.
Hızlı bir şekilde olup biteni anlatacağım.
Je serai bref. Je te donne juste les grandes lignes.
- Ve top hızlı bir şekilde dizlerinin altından köşeye doğru gidiyor.
Balle au niveau du genou.
Tom Hanks kadar hızlı bir şekilde kapıma ilerle!
Ouvrez-moi aussi vite que pour Tom Hanks!
İşlerin ne kadar hızlı bir şekilde sarpa saracağını gördük.
Vous avez vu comme les choses peuvent mal tourner et à quelle vitesse.
Şimdi, hızlı bir şekilde diller hakkında konuşmak istiyorum, sonra gidebiliriz.
Je veux juste parler de langage, et après on y va.
Askeri sistemleri oldukça hızlı bir şekilde dağılıyor.
Leur système militaire s'effondre rapidement.
Pekâlâ. Hızlı bir şekilde belirtebilir misin?
Tu peux l'exposer brièvement?
M16'yı gözüm kapalı olarak hızlı bir şekilde dağıtıp toplayamıyorum. Piyadeye silahlı eğitim verecek kadar da bilgili değilim.
Je ne saurais peut-être plus charger un M-16 les yeux fermés, ni commander l'infanterie...
Ve hızlı bir şekilde.
Et rapidement.
- Bana bir daha dokunursan "William Kennedy Smith." diyebilmenden daha hızlı bir şekilde çığlık atarım.
Si tu me touches, je hurle. Pigé?
Dinle, Hoyt... eğer arkamdan hokkabazlık yapacaksan... seni tükürmenden daha hızlı bir şekilde buradan aldırırım.
Écoute, Hoyt, si tu commences à me jouer des tours dans le dos, je te fais transférer avant que t'aies le temps de cracher.
Santrifüj regülâtörünü serbest bıraktım. Çok hızlı bir şekilde savruldu.
J'ai éteint le régulateur centrifuge.
Yakın zamanlarda dinî eğitimimi tamamlayıp atamayla New York'a geri döndüm... Hızlı bir şekilde işimizle ilgili yapılması gerekenlere alışmaya başladık.
Après notre ordination, nous sommes tous deux retournés à New York, pour affronter les aspects pratiques de nos métiers.
Onu yeni hortuma bağla ve hızlı bir şekilde çıkın!
Change le tuyau. Sors-le de là.
Bu işi çok hızlı bir şekilde halledeceğiz.
O.K., ça va aller très vite.
Yani böyle oldu. Sana söylediğim gibi, hızlı bir şekilde.
Voià comment ça s'est passé, comme je vous l'ai dit, très vite.
Her neyse, gelmeye karar verdik çünkü çok hızlı bir şekilde... satabileceğimizi düşündük.
Bref, nous avons osé venir parce que nous pensions que... la possibilité d'une transaction immédiate...
Ve aniden... Hızlı bir şekilde yaşlandığımın farkına vardım.
lorsque soudainement, je me rendis compte que je vieillissais à vue d'oeil!
Kararımı verdiğime göre, Richard ve John için hızlı bir şekilde ayrılmalıyım.
je dois à Richard et à John de m'en aller vite.
Virüs salındığında çok hızlı bir şekilde yayılacak.
Le virus va vite se propager une fois relache.
Eğer orayı yararsan çok hızlı bir şekilde ölmüş oluruz. Aslında yavaş bir şekilde. İşte bu olur.
Si vous brisez ca, on mourra tres vite, au lieu de tres lentement, ce qui va nous arriver maintenant.
Pörsmeden önce, seni hızlı bir şekilde yiyip bitiririm.
Je te mangerais très vite avant de me ramollir.
Onları çok hızlı bir şekilde yakıyorsunuz.
Vous les brûlez beaucoup trop vite.
Aldığımız bilgilere göre, dün ailenin sanık için hızlı bir şekilde pasaport çıkarttığını öğrendik.
La famille de l'accusée lui a obtenu un passeport en urgence.
Hızlı bir şekilde mi öldüler?
- Ils ont souffert?
Çok hızlı ve merhametli bir şekilde, etki ediyor.
Ce sera rapide et indolore.
Eğer bunu yaparsanız, her ne pahasına olursa olsun, çok hızlı bir şekilde eve dönecek bu mürettebatın bir parçası olabileceksiniz. Benim komutam altında iken,
Journal de bord du capitaine, date stellaire 50912.4.
Klingonlar'ın gezegeninde yaşayan sevimli ama çok hızlı bir şekilde üreyen canlı türü.
Tu ressembles à un targ moucheté.
H ızlı bir şekilde beş kez tekrarla ;
- 5 fois de suite sans respirer :
"H ızlı bir şekilde beş kez tekrarla."
- 5 fois de suite sans respirer.
Ama Jack Webb kısık bir sesle ve çok hızlı... Bir şekilde konuşurdu.
Jack Webb parlait très vite, avec une voix grave.
Evet, bu korkutucu şekilde hızlı bir geri dönüş oldu.
Ouais, ça s'est un peu trop bien passé.
Ve kanıtlar onun borcunu nasıl kibar bir şekilde ödediğini gösterecektir ; Ona evini açan insanlara borcunu ihanet, hırsızlık ve hatta cinayetle ödediğini...
Les faits démontreront qu'elle a récompensé cette gentillesse par la trahison, le vol et le meurtre infligés à ceux-là mêmes qui lui avaient ouvert leur foyer et leur coeur!
Ve o hızlı bir şekilde geldikten sonra sizde onu tutuklayacaksınız ve bütün herşey bitmiş olacak!
Il va revenir très bientôt. Vous l'arrêtez et on en parle plus.