English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ I ] / Illumination

Illumination tradutor Francês

253 parallel translation
Aniden oluverdi.
J'ai eu comme une illumination.
Bu ikinci adım ama asıl aydınlanma değil.
Ceci est le deuxième pas mais pas encore l'illumination.
Aydınlanmanın mutluluğunu sürdürmeyi başaramazsan ve yeniden dış dünyayla temasa doğru kayıyorsan... "
Si tu ne peux maintenir le bonheur de l'illumination, si tu glisses à nouveau dans le monde extérieur... "
Kimya'nın elementleri çok ; ama sınırlı. Aydınlatma teknikleri de öyle.
Les éléments de la chimie sont nombreux, mais pas infinis, de même que les techniques de l'illumination.
Aydınlık bizden kaçıyor!
L'illumination nous échappe.
Aydınlık bizden kaçıyor!
L'illumination nous échappe!
Aydınlanmayı bekliyorlar.
Ils attendent l'illumination.
Bir tür görüş açısı, bir tür içgörü edindim, ama konuşmak istemiyorum.
J'ai eu une sorte de vision, une illumination. C'est tout.
İlk aydınlatma testine başlamaya hazırız.
Tout est prêt pour le premier test d'illumination.
Herhalde ağacın tekrardan yakılmasına gitmiyorsun, değil mi?
Vous n'allez pas à l'illumination du sapin?
Ağacın aydınlatılmasını...
La cérémonie d'illumination du sapin?
Aydınlat.
Illumination!
Fakat hatalarımızı yalnız bir kere düzeltmemiz ve nihayet aydınlık şarkısını duymamız gerek. Bu şarkıyla intikam zincirini sonsuza dek kırabiliriz.
Mais il suffit de corriger une fois notre erreur... pour entendre le chant de l'illumination... qui nous permet de briser à jamais la chaîne de la vengeance.
Dış dünyaya katılın ve orda yaşamayı öğrenin.
Affliction et illumination y sont une et même chose.
Her ölümde ruh yerin bir kat altına doğru iner her katta ruhu biraz daha temizlenir en sonunda çekirdekte aydınlığa erişir.
Et donc, à chaque mort, les âmes descendent plus bas sous terre, bénéficiant de niveaux supérieurs de purification, pour atteindre l'illumination dans le noyau.
Bizler seks aracılığıyla aydınlanmayı bulabileceğine inanıyoruz.
Beaucoup d'entre nous croient qu'on trouve l'illumination par le sexe.
Büyük bir ruhsal uyanma yaşadığımı söylemiyorum, Ama şunu fark ettim ki benim Tanrı'mla seninki pek farklı değiller.
Je ne parle pas d'illumination spirituelle, Saïd, mais j'ai vraiment réalisé que mon Dieu et le tien se ressemblent.
Ne felsefesi? Andy, Amerikan güreşi, cinsel tabirler, kötü bir dil. Yani sadece ruhsal aydınlanma yolunda bir şey gibi davranmıyorsun.
Le catch, les propos sexistes, les gros mots cadrent mal avec l'illumination spirituelle
Bu yaşadığına erken aydınlanma deniyor.
Tu ressens une illumination prématurée.
İçindeki ateşi söndürüp aydınlandığını düşünüyorsun ama bütün yaptığın kendini soğutmak olmuş.
Tu as étouffé ta flamme intérieure pour atteindre l'illumination. Mais tu as asséché ton âme.
Dün gece yataktaydım, yalnız ki bu çok garip birden aklıma geldi. Sen de benimle gelsene?
J'étais au lit hier soir, seul, ce qui est bizarre et j'ai eu une illumination.
Mandhi aydınlanmaya giden yol.
Le mehndi porte à l'illumination.
Bu sabah aklıma bir fikir geldi..
- Bibiane, ce matin, j'ai eu une illumination, une révélation.
ben seni bir kuğunun formunda görürüm ben Sana, aydınlık veferahlık için dua ediyorum.
"... Lui, que je révère comme un Cygne " " Je Le prie pour qu'il m'accorde l'illumination "
Elightenment, sen alacaksın, kendi sayende,
"L'illumination, vous la recevrez à travers votre Moi"
Artık hayatımı aydınlanmaya adayacağım.
Je vais maintenant consacrer ma vie à l'illumination.
Kurtuluşu günahlardan arınmayı, bunun sonucu olan aydınlanmayı bile ummadan geleceği beklemiyorum.
Je ne m'attends pas à ce que le futur anticipe le salut, l'absolution... pas même l'illumination, au travers de ce processus.
Bugün ruhlarımızı gerçekten aydınlatacağız.
Bienvenue. C'est un jour d'illumination spirituelle.
- Ruhanî aydınlanma, mutluluk.
L'illumination.
Kendimi geliştirmiş durumdayım. Sadece kendi aydınlanmamı düşünmüyorum.
Je pense pas qu'à mon illumination.
Ve sana garanti veririm, asla ruhanî aydınlanmak için şarkı söyleyerek mutlu olmayacağım.
Et je n'atteindrai jamais le bonheur en priant pour l'illumination.
Şimdi belki ikinci vuruşta da iyi olacak.
Maintenant peut-être que l'illumination frappera deux fois.
Kasabayı süslemek için yapılan girişimlere katılmadım, çünkü bunu saçma buluyorum. Ama bunlara engel de olmadım!
J'ai pas participé à votre histoire d'illumination de la ville, parce que ça me paraissait aberrant, mais je décourage pas ceux qui sont pour.
Önce hepsini özene bezene yazdım, ama arabayla işe gelirken ilham geldi. Onların üstünü çizip yenilerini yazmaya başladım. Ama araba kullanırken hiç kolay olmadı.
C'est le brouillon, hier je l'avais tapé à la machine, mais dans la voiture, j'ai eu une illumination, j'ai tout barré et réécrit par-dessus, et c'est pas évident d'écrire en conduisant.
"Yaradan yerine, aydınlanma peşinde koş."
Pas de dieux créateurs, juste la quête de l'illumination. "
Neredeyse içsel aydınlama geçirecektim.
J'allais juste atteindre l'illumination.
Körleştirici bir kavrayıştı.
C'était comme une illumination aveuglante.
Saf gerçekle karşılaşmak gibi kör edici bir kavrayış.
cune illumination, comme une révélation.
Kör edici bir kavrayışla, sanki...
Ça m'a touché comme une illumination, comme...
Aydınlatmaya ihtiyacım var, 6-5-0, 1 - 5-0.
J'ai besoin d'une illumination, 6-5-0, 1-5-0.
Aydınlanma.
Illumination?
Tekrar ortama çıkmasının ne kadar süreceğini bilmem gerekiyor.
Dis-moi juste combien de temps avant... l'illumination.
Aydınlanmanın gizine sahip olduğu için huşu içinde sadece.
Il est béat, car il est dans l'illumination.
Kişi ölümden kaçarak aydınlanmaya ulaşamaz.
On n'atteint pas l'illumination en fuyant la mort.
Ciddiyim. Şu senin ruhsal aydınlanma dalgasını destekliyorum.
J'ai rien contre tes trucs d'illumination spirituelle.
O gün bir şeyin farkına vardım.
Ce jour-là, j'ai eu l'illumination divine.
- Zarları salladım, acayipliklerin bile bedelini ödedim.
- ont disparu depuis l'Illumination? - J'ai jeté les dés, c'est 50 / 50.
Kendimizi kurtarmayı umamayız ama son nefesimizden önceki o son bilgi kırıntısının, o son keşfin bu korkunç günün tekrar etmesini engelleyeceğini umabiliriz.
Nous ne pouvons pas espérer nous sauver mais nous pouvons espérer une dernière illumination. Une dernière révélation avant que nous ne vivions notre dernier souffle, peut empêcher que ce jour terrible ne se reproduise.
Pekala, bir tanığım var mı? Bu adam takım ruhundan anlıyor.
Vous êtes témoins, il a eu l'illumination!
Aydınlanmayı.
L'illumination.
- Mandhi aydınlanmaya giden yol.
Le mehndi porte à l'illumination.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]