English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ I ] / Ingredient

Ingredient tradutor Francês

543 parallel translation
Herkes "The Main Ingredient" i hatırlar.
Tout le monde se rappelle de "The Main Ingredient".
Birkaç gözden uzak yerde Amerikalì bilim adamlarì çok büyük askeri güvenlik altìnda atom bombasìnìn gizli malzemesi Ísş lem 97'yi üretiyorlardì.
Dans plusieurs endroits reculés, sous étroite protection militaire, des scientifiques américains travaillent au processus 97, l'ingrédient secret de la bombe atomique.
Karışımda kalp atışını hızlandıracak bir şey yok.
Aucun ingrédient ne provoque de tachycardie.
İçinde kendisinin de bilmediği eksik bir malzeme vardı.
Il y a un ingrédient secret.
Ve o malzeme olmadan çaresiziz.
Sans cet ingrédient, on est impuissants.
Kalmasına izin verirsem formüldeki eksik bileşeni söyleyecek misin? Evet, evet!
Si elle reste, me direz-vous l'ingrédient secret?
Şimdi ne olduğunu söyle.
Quel est l'ingrédient secret?
- En önemli malzemesi yok.
- Il manque le principal ingrédient.
Bay Williams onları sağlamaya devam etti, piliçleri muazzam büyüklüklere ulaştı.
J'ai oublié un ingrédient spécial que j'avais mis, bien sur.
Ve son olarak...
Et l'ingrédient final...
İçindeki gizli maddenin TR-2-7-4-8 olduğunu söyledim, inanıp aldılar.
Le public l'a acheté? Pas avant de savoir qu'il contenait l'ingrédient secret TR-2-7-4-8.
Formülün tamamlanması için tek bir şeye ihtiyacım kaldı.
Encore un ingrédient et la préparation sera prête.
- Gidebilir miyim baba? Pekala, ama avluda kalın. Sokağa çıkmak yok.
"mais il oublie souvent l'ingrédient principal, comme les yeux de triton."
Biliyor musun, bu özel madde olmadığı sürece asla işe yaramaz.
Tu vois, cela ne marcherait jamais sans un ingrédient très spécial.
- Yaşamlarının özü bu.
- L'ingrédient principal.
- Gerçekten de hayatlarının özü.
- En effet. L'ingrédient principal.
Ya da mucize sahtekarın katkılı Crelm diş macununu.
Ou le dentifrice Crelm, avec son ingrédient miracle, la frauduline.
Beyaz araba mucize sahtekarın katkılı Crelm diş macununu temsil ediyor.
La voiture blanche est le dentifrice Crelm avec son ingrédient miracle, la frauduline.
Ya da mucizevi Frauduline içeriğiyle Crelm diş macunlarını.
"Crelm" Ou le dentifrice Crelm avec l'ingrédient miracle, Frauduline.
Beyaz araç, mucizevi Frauduline içeriğiyle Crelm diş macununu temsil ediyor.
La voiture blanche représente le dentifrice Crelm. avec l'ingrédient miracle Frauduline
O tarifi zor bileşim.
Cet ingrédient qui m'échappait.
Ben Dan, ve gizli formülüm ise...
Je suis Dan, et mon ingrédient secret est...
Hey! Sipariş ettiğin bileşik.
Voilà l'ingrédient commandé.
Ama kimse malzemesini bilmiyor... ... çünkü bilinmiyor.
Et personne connaît l'ingrédient... vu qu'il est inconnu.
Bugün çok değişik bir malzeme ilave edeceğim. Ne tatlı, değil mi?
Aujourd'hui, j'ai apporté un allié de choix, un ingrédient exceptionnel.
Kanserli ciğer kullanıp köri sosuyla kaynatmışlar.
On dirait qu'ils ont eu du mal avec cet ingrédient.
Bir şey mi unuttun?
As-tu oublié un ingrédient?
Bir yıldızgemisinin kuralları vardır, aynı bizim olduğu gibi.
Et un ingrédient primordial des rites amoureux adolescents.
Yeni, gizli bir içerikle. Smylex!
Avec leur nouvel ingrédient secret... le Risex!
Ama bu sadece komedinin ilk parçasına hayat verir.
C'est le premier ingrédient d'une comédie.
- Gizli malzemenin tadı.
- C'est l'ingrédient secret.
Tek eksiğimiz Da Vinci nin helikopter modeli.
Le dernier ingrédient, c'est la maquette d'hélicoptère.
İçindeki gizli malzeme nedir?
Quel est l'ingrédient secret?
Fakat Gus, Gus,..... erusik asit kolza yağının ana maddesi, değil mi?
Mais, Gus, Gus! L'acide érucique est l'ingrédient principal de l'huile de colza? - Oui.
Esas hilesi, ana bileşenin buharlaşma derecesini değiştirmektir.
L'astuce est de changer l'évaporation de l'ingrédient principal.
Sonra Delores başka bir karışım denedi.
Après, Delores a suggéré un autre ingrédient.
Son olarak da içine bir yumurta koyacaksın. Gerçekten iyi geliyor Brian.
Et le dernier ingrédient - le meilleur - c'était un œuf, comme ça, il avait un petit-déjeuner et en même temps, sa gueule de bois partait.
Tula çileği, tula çileği şarabının ana maddesidir.
C'est l'ingrédient principal du vin de tulabaie.
İçeriği : Kırmızı biber.
Ingrédient actif : capsicum.
Anti-agapiğin içindeki etken madde yapay olarak elde edilemez.
L'ingrédient actif du sérum ne peut être synthétisé.
En akıcı karışım, bir bakirenin kanı.
Mortelle. - La plante? L'ingrédient le plus courant, c'est le sang d'une vierge.
Kimyon benim nefis chilli fasulyemin en önemli, en olağanüstü ve gizli malzemesidir.
C'est quoi le cumin? C'est l'ingrédient top-secret le plus important de mon chili.
Bundaki 7-F ölçümüne bir bakmalıyım. Bu yüzey ağırlık akışmazlığı ile yapılabilir.
Je vais devoir quantifier l'ingrédient 7-F là-dessus... ce qui devrait améliorer la viscosité de la pesanteur en surface.
Bilinmeyen malzeme sevgi değilmiş meğerse.
Apparemment, l'ingrédient secret n'est pas de l'amour.
Kocaman gülümseyin! Hey Abby, vejeteryan biberimin içindeki gizli malzeme ne söyliyeyim mi?
Hé, Abby, tu connais l'ingrédient secret de mon chili végétarien?
Senin için ilaveten bir malzeme ekledim.
J'y ai ajouté un ingrédient en plus, rien que pour vous.
Tahminim hiç görmediğimiz bir çeşit kimyasal. Pheromones, Sodium Pentothal ile karışık. Muhtemelen hava yoluyla geçen.
Selon moi, c'est un ingrédient chimique que nous n'avons jamais vu... combiné à du pentothal de sodium, probablement transmis par air.
Gizli bileşeni kan. Kan mı?
L'ingrédient secret, c'est le sang.
bu reçete için alacağım son şeydi.
C'est l'ingrédient ultime de ma recette.
"Her bir barda bir sepet elma kullanılmıştır artı elmanın harika gücünü ortaya çıkaran gizli bir bileşen içermektedir."
"Plein de pommes dans chaque barre plus l'ingrédient secret qui libère le super pouvoir des pommes."
Köfte yapmak için gereken en önemli şey sevgidir.
Pour faire les boulettes de viande, le principal ingrédient est l'amour.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]