Invasion tradutor Francês
1,531 parallel translation
Ne zaman ortaya çıksa Japonya saldırıya geçiyormuş.
Ses apparitions annoncent toujours une invasion japonaise.
Vücut istenmeyen misafirini çok fazla ağırladığında ortaya çıkan şey geostigmadır.
Il existe un flux semblable à la Rivière de la Vie dans le corps humain... Il se bat contre l'invasion de substances nocives.
Büyük bir saldırıya hazırlanıyorlar.
Il s'agit d'une invasion majeure.
Kuzeyde Kazaklar ve Moğollar yaşar
Dans le Nord, vivent les Hazaras de type mongol, installés depuis l'invasion mongole.
Alf, Rusya'nın Afganistan'ı istila ettiği yıllarda büyümüş.
Alf a grandi pendant l'invasion russe en Afghanistan.
İşgalin 8-10 hafta içinde başlayacağı konuşuluyor.
Beaucoup disent que l'invasion aura lieu dans 8 à 10 semaines.
Savaşın sonu gelip yabancı ordular ülkeye girene kadar ve tüm halklar parmaklarıyla bizi gösterecek ve Hitler'e direnmeden teslim olduğumuzu söyleyecek.
Jusqu'à la fin de la prochaine guerre et l'invasion d'autres troupes étrangères... jusqu'à ce que tous nous montrent du doigt parce que nous avons supporté Hitler sans résister.
2003 yılında Irak'ın işgali, son derece tartışmaya açık olsa da Birleşik Devletler'in itaat edilmek zorunda olduğu bir ülke olarak yeniden konumlandırılmasına yöneliktir.
L'invasion de l'Irak en 2003 est, en très grande partie, - Historien de l'armée le repositionnement des États-Unis au rang de pays auquel on doit obéir.
Irak'ın istilasında herhangi bir kaçış planımızın olmadığını biliyorduk çünkü niyetimiz oradan ayrılmak değildi.
On sait qu'on n'avait pas de stratégie de retrait après l'invasion de l'Irak, car on n'avait pas prévu de repartir.
Yaşayan ölü istilası sona erdi.
L'invasion des zombis est terminée
'Yaşayan ölü İstilası'filmini izlediniz mi?
les mecs vous avez vu : l'Invasion des Zombis? Comme c'était?
'Yaşayan ölü İstilasını'bana ödünç ver!
- Prête-moi'L'invasion des zombis'!
'Yaşayan ölü İstilası'nı izlediniz mi?
Vous connaissez l'invasion des zombis'?
'Yaşayan ölü İstilasın'da onlar, yok edilemez.
Dans'L'invasion des zombis ils sont presque indestructibles.
Haziran 1941'de Japonya'nın Çin'i işgalini protesto etmek amacıyla,... İngiltere, ABD ve Hollanda, petrol ambargosu uygulama kararı aldılar.
En juin 1941, en réponse à l'invasion de la Chine par le Japon, l'Angleterre, les États-Unis et les Pays-Bas imposent au Japon des sanctions et un embargo sur l'essence.
Bu beyler de George Sr.'in kaçış aletlerinden birinin yardımıyla içeri sızmak için oraya varmışlardı.
Les gars arrivèrent pour leur invasion Avec l'aide d'un des outils d'évasion de George Sr.
Bize dev gibi bir istila gücü gerekecek.
Il nous faudra une énorme force d'invasion.
Fakat Irak'ın işgali sırasında çoğu Müslüman gibi o da daha siyasileşince izleme listesine aldık.
Mais depuis l'invasion de l'Irak, comme de nombreux musulmans, il est devenu politisé. Nous l'avons mis sur notre liste rouge.
Başçavuş. D.B. Walker Jr. Atış uzmanı.
Le sergent artilleur D.B. Walter Junior a rejoint l'unité des snipers au moment de l'invasion de l'Afghanistan.
Bu bir istila değil ki.
Ce n'est pas une invasion.
İstila mı edecekler?
Une invasion?
Dünya istilası başlasın!
Commencez l'invasion de la Terre.
Bu açık seçik bir istila!
C'est une invasion pure et simple!
İstila başlıyor. Dışarı, Rose!
Il commence l'invasion...
Hükümetin zirvesindekileri katlettiniz. Ne için? İstila için mi?
Pourquoi avoir tué des gens pour arriver au sommet, pour une invasion?
Onlar sadece bir aile, yani istila için gelmediler.
Ce n'est qu'une famille, donc ce n'est pas une invasion.
Irak'ı istila etmek için ortada bir sebep yok!
Il n'y a pas de juste cause en faveur de l'invasion de l'Irak
Invasion'da daha önce...
Précedement dans "Invasion"...
Invasion'da daha önce...
Précédement dans "Invasion"...
Invasion'da daha önce...
Précédement dans Invasion...
Burada başımıza gelen bu mu sence, istilacı bir tür mü?
On serait menacés? - Une invasion?
Invasion 1x09
Invasion 1x09
Invasion'da daha önce...
Précédemment dans "Invasion"...
"Başlanmış bir istila vardı. Irak'ta, Afganistan'da askerlerimiz vardı, ve biz burada, alış-veriş yapıyorduk."
Il y a une invasion en cours actuellement... nos troupes sont en Irak et en Afghanistan et nous faisons du shopping
17 yılın ardından saklandığın delikten çıkıp, tarlalara dadanan çekirge sürüleri gibi başa bela olamazsın.
Tu ne peux pas simplement sortir de ton trou après 17 ans et provoquer une peste du genre invasion de sauterelles.
Yabancı istilasını geri püskürtmek ümidiyle imparatoriçe, radikal bir adım attı ve "Boksörler" olarak bilinen, eski düşmanı asilerle ittifak kurdu.
Dans l'espoir de repousser cette invasion étrangère, les impératrices ont adopté la mesure radicale de s'allier avec d'anciens insurgés ennemis connus sous le nom de "boxeurs".
Kang ve Kodos İstilası
Invasion de Kang et Kodos
Fırtına gibi içeri dalıp beni haneye tecavüzle suçluyorsun...
Vous débarquez ici, vous m'accusez d'une invasion agressive...
Uzak bir galaksiden gelen davetsiz bir misafir İstilanın ilk öncüsü.
un intrus d'une galaxie lointaine, à l'avant-garde d'une invasion.
Kallana bir Jaffa dünyasıysa, bizim savaşımız olduğuna emin değilim.
Ce n'est rien par rapport à une invasion, General. Que vous le vouliez ou non, nous sommes en état de guerre.
Düşman kalesine ateşi kesmemize ısrar ederek daha da genişlemesine neden oldunuz ve ani baskın özelliği bitti.
Je vous le demande encore une fois. Pourquoi êtes-vous venus sur ce monde? Nous avons des raisons de croire que les Ori essayent d'utiliser cette planète pour organiser une invasion à grande échelle.
SG-1'in de hayatını kurtardınız. Tekrar soruyorum, bu dünyaya neden geldiniz?
Et vous espérez repousser cette invasion avec des mots?
Avustralya'daki insanlar arasında korku uyandırıyorlar.
L'invasion cause des ravages à travers la population du territoire australien.
Doğru cevap alman göçebelerinin istilasıydı.
La bonne réponse était : invasion par les hordes Allemandes.
Çekilin şuradan. Şunlara bir bak ya.
Une véritable invasion.
"Toprağın İstila Edilişi"
INVASION DE LA TERRE
Bu, istila için bir gerekçe yaratmaktan başka bir şey değil.Çocukça bir...
Ce n'est rien de plus qu'une excuse pour justifier une invasion. Un prétexte puéril...
İstilanın ikinci dalgası.
La 2nde vague après l'invasion. Le pilier de la reconstruction.
Adios hayvan istilası.
Adios, invasion de bestioles.
- Saldırı sona erdi.
L'invasion est terminée.
Bu benim 34. yok 35. seferim!
C'est ma trente-quatrième ou trente-cinquième invasion.