Işe gitmem lazım tradutor Francês
255 parallel translation
Sabah kalkıp işe gitmem lazım.
C'est que je travaille, moi!
Bebeğim, işe gitmem lazım. Hadi, artık. - Tamam.
Je dois aller travailler.
Ve işe gitmem lazım.
Et j'ai du travail à faire.
İyi.Eğer kusura bakmazsan, işe gitmem lazım.
Bon. C'est bien beau, mais faut que j'aille bosser.
İzin verirsen, giyinip işe gitmem lazım.
Maintenant, excusez-moi, mais je dois m'habiller et partir travailler.
Hayır William, işe gitmem lazım.
Non, William, je dois aller travailler tout de suite.
Birkaç saatliğine işe gitmem lazım.
Je pars au musée.
- Aslında işe gitmem lazım
Mais je travaille.
Geç oluyor ve yarın erkenden işe gitmem lazım.
Une autre fois. Il est tard et je travaille tôt demain.
- Tabi ama işe gitmem lazım.
- Oui, mais je dois aller travailler.
Hayır, hayır, işe gitmem lazım anne.
Non, il faut que j'aille travailler.
- Benim işe gitmem lazım.
Je dois aller travailler.
Benim işe gitmem lazım, okumanı bölmeyeyim daha fazla.
Je vais partir au travail et te laisser lire.
Bak, işe gitmem lazım, anne.
- Non. Je vais travailler, maman.
- Neyse benim işe gitmem lazım.
Je dois aller travailler de toute façon.
Şimdi işe gitmem lazım. Hergün saat 6da evde oluyorum.
je dois aller travailler, mais, euh... je suis à la maison à 18h00 tous les jours.
İşe gitmem lazım.
On m'attend au travail.
- Dinsiz kocama bunu okutturacağım. - Saat 12'de işe gitmem lazım, yani...
Je bosse à minuit, alors...
İşe gitmem lazım.
Je dois aller travailler.
Bunları size bırakıyorum, benim ise gitmem lazım.
Je vous laisse tout ça. Il faut que je file.
- Eve gitmem, işe gitmem lazım.
J'ai du boulot.
- İşe gitmem lazım.
- Je dois aller au boulot.
İşe gitmem lazım.
Je dois aller au travail.
İşe gitmem lazım, tamam mı?
Je dois aller au boulot.
İşe gitmem lazım.
Faut que j'aille bosser.
- İşe gitmem lazım.
Écoute, je dois partir travailler.
İşe gitmem lazım.
- Je dois aller travailler.
- İşe gitmem lazım.
Je dois aller travailler.
- İşe gitmem lazım.
Faites - lui une piqûre.
İşe gitmem lazım.
Je vais bosser
İşe gitmem lazım.
- ll la prend?
Tamam, İşe gitmem lazım.
Bon, je pars bosser.
İşe gitmem lazım.
Je pars bosser. Où est mon néné gauche?
- İşe gitmem lazım.
- Je vais bosser.
İşe gitmem lazım.
Je vais travailler.
İşe gitmem lazım.
Je dois y retourner.
İşe gitmem lazım. Motor ne zamandır senin?
Depuis quand tu l'as?
Dün gece tamamen çizgiyi aşmıştın. - İşe gitmem lazım.
Écoute, tu as dépassé les bornes hier soir.
- Olmaz. İşe gitmem lazım.
- Je dois aller au travail.
Beni kötüleştirme. - İşe gitmem lazım.
Je dois aller bosser!
Bak Lisa, gitmem lazım, işe geç kaldım,
Non!
İşe gitmem lazım. Bu gece geri gelirim.
Je dois aller travailler, mais je reviendrai ce soir.
Şimdi işe gitmem lazım, sonra görüşürüz.
- Allez!
- İşe gitmem lazım.
- ll faut que j'aille travailler.
- İşe gitmem lazım.
- Je dois aller travailler.
İşe gitmem lazım, hanginiz arabasını benimkinin arkasına park etti?
Il faut que j'aille travailler. Qui a garé sa poubelle derrière la mienne?
Yarın işe erken gitmem lazım ve dinamik olmak istiyorum.
Je travaille tôt demain et je dois être en forme.
İşe gitmem lazım.
Je dois aller bosser.
İşe gitmem lazım.
Bon, il faut que j'aille travailler.
İşe gitmem lazım. Ben para kazanınca sen bir şeyler alırsın sonra da kanıtlarını yok edebilirsin.
Je dois gagner l'argent que tu dépenses.
- Zaten benim işe gitmem lazım.
Je dois aller au boulot de toute façon