Işler böyle yürür tradutor Francês
290 parallel translation
Bizde işler böyle yürür.
C'est organisé dans cette optique.
Size her kapıyı açık bırakıyoruz. Burada işler böyle yürür.
Vous aurez toutes les chances de prouver votre innocence.
Bu işler böyle yürür, şampiyon.
D'ici un mois, c'est peut-être toi que je virerai.
Burada işler böyle yürür.
- C'est ainsi que ça marche, ici.
Burası bir çiftlik, işler böyle yürür ve bu şekilde düşünüyorsan zaten buraya ait değilsin demektir.
c'est pas sale la terre, tu sauras ça Les gens qui pensent comme toi, n'ont pas de place ici.
Bizde işler böyle yürür.
Les choses sont comme ça.
Burada işler böyle yürür.
C'est ça ou rien.
Belki bu başka ülkelerde mümkün değildir... ama Amerika'da işler böyle yürür.
On ne peut pas faire ça dans les pays étrangers... mais, l'Amérique.
Bu işler böyle yürür.
leur monde!
Bobby, işler böyle yürür :
Bobby, voilà comment ça marche :
Çünkü normalde işler böyle yürür. Pislik!
Tu peux faire une star de ma meuf d'ici vendredi?
Aslında evet, genelde işler böyle yürür ama size yangın hakkında son birkaç sorum olacak.
Habituellement, oui, c'est la manière dont les choses se passent... mais j'ai juste quelques dernières petites questions à propos de l'incendie.
Burada işler böyle yürür. Bay Stamphill soru soracak ve siz de cevap vereceksiniz.
Donc, M. Stamphill vous posera une question et vous lui répondrez.
Üzgünüm, Dawn, ama işler böyle yürür.
Désolée, Dawn, mais c'est comme ça.
Ters yüz Gününde işler böyle yürür
Dans Paris, c'est le charivari!
Gördün mü? Bu işler böyle yürür.
T'as compris comment ça marche.
Ama dışarıda işler böyle yürür.
Sur le terrain, voilà comment ça marche.
Temiz bir başlangıç Buffy. Burada işler böyle yürür.
On t'offre un nouveau départ.
Olgun İnsanlar Gezegeninde işler böyle yürür.
C'est ainsi qu'on vit sur la planète Mature.
Geleneklerimize yabancı olabilirsin. Ama burada, gerçek dünyada işler böyle yürür.
Nos coutumes semblent peut-être bizarres, mais c'est comme ça que ça marche ici, dans la réalité.
Dinleyin, bize iş için fazla zaman tanımadınız. Fakat bazen işler böyle yürür işte.
Le temps nous a manqué, mais parfois... c'est juste ce qu'il faut, un deadline.
Çin mahallesinde işler böyle yürür.
C'est comme ça que ça se passe à Chinatown.
New York'ta işler böyle yürür. Öldüğün zaman daha popüler olursun.
À New York, on est plus coté quand on est mort.
- Kafana takma. O bir belediye memuru. Bu işler böyle yürür.
C'est ainsi que fonctionne le système.
Bunu işbirliği olarak düşün. U-C-A'da işler böyle yürür.
Faites passer ça sous couvert de collaboration.
Kavga edersin, düzeltirsin, işler böyle yürür. İlişkinin bittiğine karar vermek için iki kişi gerekir!
On se dispute, on se réconcilie... ll a fallu deux personnes pour briser notre relation!
İşler böyle yürür. Bulduğumuza tutunuruz.
Il disparaîtra comme le tyrannosaure ou le tigre à dents de sabre.
İşler böyle yürür. Kibarca. Görgü kurallarına uygun şekilde.
Ainsi l'exige l'étiquette, Tarzan.
- Sizde işler böyle mi yürür? - Nasıl yani?
- Est-ce bien dans les règles?
Ama bu işler böyle yürür.
c'est le métier.
Bu büroda işler böyle yürür.
Laissez-nous faire notre travail.
İşler böyle yürür.
C'est très simple, non?
" Benim için işler böyle yürür.
C'est comme ça pour moi.
İşler böyle yürür.
Ce sont les circonstances.
Bu işler böyle yürür.
Quand il faut, il faut.
İşler böyle yürür.
C'est comme ça que ca marche.
İşler böyle yürür.
Ça marche comme ça.
Sana anlattığım gibi. İşler böyle yürür.
Comme je vous l'ai expliqué, c'est la procédure normale.
Isler böyle yürür. Sen de bu isi böyle aldin.
Je fais mon boulot comme ça Vous avez eu le vôtre comme ça
Bu işler hep böyle yürür, ama sakın unutma...
" C'est comme ça, mais n'oublie pas,
Bu işler hep böyle yürür...
D'habitude, ça marche comme ça.
O sektörde böyle yürür işler.
Ca marche comme ça dans le showbiz.
İşler böyle yürür.
C'est comme ça, la vie.
İşler böyle yürür asker.
Voilà le topo...
- İşler böyle yürür.
- C'est très réfléchi.
İşler de burda böyle yürür.
Ca marche comme ça ici.
İşler böyle yürür...
Ça s'est passé comme ça...
- Anladım. "Senden büyüğüm ve işler işte böyle yürür" konuşmasını istiyorsun?
Tu veux entendre... le grand discours révélateur?
İşler böyle yürür. 3. yılım.
Ça marche comme ça.
Bu yanına mı kalacak? Bu işler böyle mi yürür?
Alors il s'en tire indemne?
Hey, işler böyle yürür.
Tout marche comme ça.