Jabba tradutor Francês

Jabba'ya söyle parayı buldum.

Dis à Jabba que j'ai son argent.

Jabba başına yüklü bir ödül koydu. Galaksideki bütün ödül avcıları peşine düşecek.

Jabba a mis un prix si élevé sur ta tête que chaque chasseur de primes de la galaxie sera à tes trousses.

Jabba'ya söyle...

Dis à Jabba —

Jabba artık seninle uğraşmak istemiyor.

Jabba a terminé avec toi.

Jabba'ya borcumu ödemezsem beni öldürecekler.

Si je ne paie pas Jabba, je suis mort.

Ben Skywalker'ı yakaladıktan sonra..... Solo'yu Jabba'ya götürebilirsin.

Vous conduirez le le capitaine Solo à Jabba dès que j'aurai Skywalker.

Jabba'yla ödül avcısını bulunca haberleşiriz.

Nous allons traquer Jabba et le chasseur de primes. Nous vous contacterons.

Luke Skywalker, arkadaşı Han Solo'yu iğrenç gangster Jabba'nın elinden kurtarmak için kendi gezegeni olan Tatooine'e döner.

Luke Skywalker est retourné parmi les siens sur la planète Tatooine pour tenter d'arracher son ami Han Solo aux griffes de l'ignoble bandit Jabba le Hutt.

Jabba hakkında bildiklerimin yarısını bilsen kısa devre yapardın.

Si je te dis ce que je sais sur Jabba le Hutt, tu feras un court-circuit.

Efendiniz Jabba için bir mesajımız var.

Nous apportons un message à votre maître Jabba le Hutt.

Hediyeyi sadece Jabba'ya verebileceğimizi söylüyor.

Il dit que nous ne devons donner ce message qu'à Jabba le Hutt.

Saygıdeğer Jabba, çok güçlü biri olduğunu biliyorum. Solo'ya karşı olan öfken de bir o kadar güçlü olmalı.

Je connais votre puissance, Grand Jabba, et celle de votre colère contre Solo.

Efendimiz Jabba hoşgeldiniz diyor ve ödül olarak size 25.000 veriyor.

L'illustre Jabba sera heureux de vous donner une prime de 25000.

Ulu Jabba niye 50.000 ödemesi gerektiğini soruyor.

Pourquoi Jabba paierait-il 50000?

Jabba 35 bin veriyor.

Jabba offre 35000.

– Jabba'nın sarayında.

- Au palais de Jabba.

Bak Jabba...

Hé, Jabba.

Jabba'yla görüşmeliyim.

Je dois parler à Jabba.

Uluların ulusu Jabba hemen yok edilmenizi emrediyor.

Sa Haute Magnificence, le Grand Jabba le Hutt, a décidé d'en finir avec vous immédiatement. Bien.

Ancak aranızdan biri af dilemek istiyorsa yüce Jabba sizin yalvarışlarınızı dinlemeye hazır.

Mais si l'un de vous veut demander grâce, le grand Jabba recevra vos suppliques.

Jabba bu senin son şansın.

C'est ta dernière chance. Libère-nous ou tu mourras.

Jabba'daki gece şenliğine gidiyordum.

Je vais à la fête de la tribu. Ce que ça me fait chier!

Yerliler ona Jabajada Arderdah derler, anlamı,

Les aborigènes l'ont surnommé... Jabba Jabba Da-Darada, ce qui veut dire

Bir sahne vardı hatırlıyor musun Jabba the Hutt'lı olan hani?

Tu te souviens de la scène... avec Jabba le Hutt?

Jabba'nın mahkumu vardı Prenses Leia.

Jabba avait fait prisonnière... la princesse Leia.

Ben Jabba'nın mahkumuyum ve senin de yüzünde gerçekten çok garip bir ifade var.

Je suis la prisonnière de Jabba. Et toi... t'as l'air bizarre.

Comic-Con'a gittiğimizde Jabba the Hutt gibi giyindiğimiz zaman ne olacak?

Comme la fois où on est allé au Comic-Co, et qu'on s'est déguisés comme Jabba le Hutt?

Sen Jabba'nın başı oldun ben de koca sümüğümsü kıçı.

Tu étais la tête de Jabba, et tout ce qui me restait c'était ses grosse fesses de limace.

Jabba'nın başı olmaktan Darth Vader'la dondurma yemeye yaşıyorum ben be.

Bien, de la tête de Jabba à la glace avec Dark Vador, Je passe un super moment.

Bu sadece, Han karbon dolu sandığa koyulduktan ve Boba Fett tarafından Jabba'nın sarayına götürüldükten biraz sonraydı ki böylece hatalarını görebilecekti.

Yann a été mis en congélation carbonique. Il a été emmené au palais de Jaba. C'est là que Lando compris qu'il avait fait fausse route.

Han Solo, Jabba the Hutt'la nasıl başa çıktıysa sen de Alan'la o şekilde başa çıkmalısın.

Vous devriez faire avec Alan comme Han Solo avec Jabba le Hutt.

Jabba.

Jabba.

- Jabba?

- Jabba?

- Jabba prenses olan mı?

- Jabba c'est la princesse?

İdrar yollarında enfeksiyon olan hastayı, Jabba the Hut'la değişirim.

- J'échange.

Şişko değilsin Chris, sadece iri yarı Griffin soyundan geliyorsun. Büyük, büyük, büyük amcan Jabba Griffin gibi.

Tu viens d'une longue lignée de balaises, comme Jabba le Griffin.

Jabba'nı kulübene sokana kadar olmaz.

D'abord, il se la remet dans l'étui.

"İşte buna benzemeliler" dedim. Senaryoyu çok güzel anlatan olağanüstü resimler çizmişti.

Si je te dis ce que je sais sur Jabba the Hutt... tu feras un court-circuit.

Jabba'nın teknesindeki idam sahnesinde dublörler en yırtıcı canavar "Sarlacc" ın ağzına doğru düştüler.

S'il était sur la bobine un, j'attrapais la bobine deux. "Monteur" Le premier qui finissait attrapait la bobine trois et ainsi de suite.

Jabba the Hutt'ı öldürmeye kendimi hazırlamıştım ama aklımdaki tek şey o an, üzerimdeki heryerimi ortaya çıkaran o köle kız kıyafetiydi.

Le moins qu'on puisse dire, c'est que c'était un désastre. L'usine doit être construite... avant que la première boîte de petits pois soit envoyée au supermarché.

Herif şişko Jabba the Hut gibi.

Ce type c'est Jabba le Hutt avec une perruque.

Jabba onu becermeye kalkmış, kız direnmiş.

Jabba a essayé de la peloter, sans succès.

Bunları Jabba'ya anlatırsın.

Dis-le à Jabba.

... Jabba... anlaşma yok... Beni hemen Jabba'nın huzuruna çıkaracaksın.

Conduis-moi à Jabba.

... Jabba... Efendine çok iyi hizmet ediyorsun.

Tu sers bien ton maître.

Benimle anlaşmalıydın.

Vous auriez dû négocier, Jabba.

Jack, "Jabba the Hutt" ı bekliyordum.

je rêve de jabba le hutt!

Galaksiler arası gangsterlerin en büyüklerinden bir tanesi - Bu gülüşü tanıyorum. - Jabba the Hutt.

Je téléphonais à leur département de production, " C'est de la folie.

Neler oluyor? Jabba Luke'un altındaki kapağı açıp onu aşağı düşürdüğü yerde kocaman bir canavar vardı.

Je venais de finir de filmer et j'étais épuisé... mais j'ai dû aller du tournage à la finition sans m'arrêter.

"Jabba'ya önden saldıracağına arkadan saldırıp zincirle onu boğsun".

Ils construisaient des tireuses optiques et des caméras.

Darbe Jabba'nın kafasınının açılmasına sebep olmuştu.

"Superviseur des effets visuels" et je suis déçu qu'il ait été déçu.