Jagermeister tradutor Francês
34 parallel translation
Ben ve bir şişe Jagermeister.
Moi et une bouteille de Jagermeister.
Evet, bu o. Arka tarafta içki kasalarını indiriyordum, Sonra o geldi ve direk olarak şöminenin yanındaki masaya yöneldi.
Je déchargeais une caisse de Jagermeister, il est entré et s'est dirigé vers la table près de la cheminée
18 tane votkayı fondip etmek iyi bir fikir değilmiş.
18 shots de Jagermeister ( * )... mauvaise idée.
Örgülerine Jagermeister bulaşmasını istemedim.
Je ne voulais pas que tes tresses sentent le Jägermeister.
Sizlere kısa bir süreliğine yaban turpu, hardal ve fıstık ezmesi sosuyla mangalda pişmiş dışı çıtır çıtır kaburgamızı pilav üstünde ve yanında papatya yapraklarıyla bir fiske Jagermeister kanyağı ile tatlandırılmış yaban turpu ve karahindiba salatası sunmaktan gurur duyarız.
Pour une durée limitée, nous sommes fiers de vous présenter nos travers de porc au barbecue, marinés au raifort, à la moutarde et au beurre de cacahuète, servis avec une infusion au Jägermeister saupoudrée de feuilles de camomille, et accompagnés d'une salade de pissenlits, sur un lit de riz.
İçinde Jagermeister var.
C'est fait de Jägermeister...
Tatlım, ağzını Jagermeister'le çalkalamalısın.
Je devrais te rincer la bouche au schnaps.
Baba Jagermeister ne?
- C'est quoi le Jägermeister?
Jagermeister.
Du Jägermeister.
Jagermeister hava gösterisi gibiydi.
Ca me rappelle le concours a
Ona biraz üzüm, kepekli çörek, bir bardak erik suyu ve Jagermeister hazırladım.
Du pamplemousse, un muffin au son, et du jus de prune à la liqueur.
Jägermeister likörüne hayır demem ama.
Je ne dirais pas non à un peu de Jagermeister par contre.
Belki de biraz Jagermeister almalıyız.
Peut être qu'on devrait boire du Jagermeister!
Gencecik bağırlarının tatlılığı Jagermeister ile ve şehrin nemiyle karışır. Karşılıksız sallanırlar.
La sueur de leur jeune poitrine mélangée avec de la liqueur et l'humidité du bayou, trépignant pour de l'or maudit.
Bu gördüğün acınası şey Jägermeister ve Dubstep seven * bir başkomiserin güvenini kazanmaya çalışmanın bedeli.
La chose pathétique que tu as devant toi est le prix à payer pour entretenir un informateur qui aime le Jagermeister et le Dubstep.
Cam masamı bir şişe Jagermeister ile parçaladılar.
Ils ont brisé ma table en verre avec une bouteille de Jagermeister.
Christopher, bırak o Jagermeister şişesini elinden.
Christopher, pose la Jagermeister...
Jç'² germeister de olabilir?
De la Jägermeister, peut-être?
- Jägermeister ve Cristal.
- Jägermeister et Cristal.
Hey, Jägermeister kaldı mı?
Y a pas de l'alcool fort quelque part?
Jäger içkisinden içireceğiz.
On va commander des shots de Jägermeister.
- Jägermeister mi kokuyor?
Ça sent l'alcool fort.
Geçen hafta bir güvercin yakaladım, o sayılmaz mı?
On a descendu une bouteille de Jägermeister. Ça compte?
Evet, eskiden Jägermeister likörüne de bayılırdım.
Eh ben... je devais boire comme un trou, dans ce temps-là.
Alman Kanyagi.
Une Jägermeister!
Dün gece çatidayken, disari çikmadan önce Alman Kanyagi'nin içine bir seyler karistirdim.
L'autre soir sur le toit, avant qu'on ne sorte, j'ai mis un truc dans la Jägermeister.
Bir şey içer misin? Konyak, Rom ya da başka bir şey?
Cognac, eau-de-vie, Jägermeister?
Daniel von Jägermeister.
Daniel Von... Jägermeister.
Jagermeister.
Jägermeister.
Nedir o? - Jägermeister mı?
C'est quoi du Jägermeister?
Benim de, belime bir kemer takıp etrafta Jager fondipleri mi satmamı istiyorsun?
Je vais devoir aussi m'occuper des tournées de Jägermeister?
Espri anlayışı veya içki falan olabilir.
Un sens de l'humour? De la Jägermeister, peut-être?
Peki ya, uh, 3... Hayır, 4 jaegermeisters?
Que diriez-vous de trois, non, quatre Jägermeister?
Evet, jaegermeister! Ha...
Oui, Jägermeister!