English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ J ] / Jaipur

Jaipur tradutor Francês

56 parallel translation
Muhtemelen dünyadaki en büyük zümrüt, Rapur Mihracesinden haşmetmeablarına bir armağan.
- La plus grosse émeraude du monde, offerte à Sa Majesté par le Maharajah Jaipur.
Jaipur'da Hayvanlara Yardım Derneği'nde çalışıyoruz.
Nous travaillons dans un refuge pour animaux.
O, köye Jaipur tatlı yiyeceklerini dağıtacak!
Garçon. Fille. Garçon.
Onu rahatsız etme bırak çalışsın Ben kızkardeşleri görmeye geldim Herşeyden önce bizim için birşey yap
Voilà pourquoi il a décidé que demain avant que nous partions pour la ville... il distribuera des sucreries de Jaipur à tout le village!
Guru, kardeşim Jaipur mihracesiyle golf oynar ve sizin adınızı hiç duymadığını söyledi.
Voici... Ie premier truc qu'on a fait. Le premier.
Jack. Srinagar'a gitmekte kararlı olduğunu biliyorum. Ama Jaipur'daki adamım daha yakında.
Je sais que tu veux aller à Srinagar, mais mon contact à Jaipur est plus près.
Jaipur?
Jaipur?
Jaipur saraylarından kendisine ilham gelmiş.
Inspirée par un souffle divin,
Söyle onlar, ilk önce evlensinler ve ondan sonra gezmeye gidebilirler.
Bonjour. Jeet, je te présente notre associé de Jaipur, M. Gupta.
Aramaları Jaipur'daki bir çağrı merkezi üzerinden yapıyor.
Anna utilise un central d'appels au Jaipur... grâce à un routeur encodé.
Jaipur Gözlemevi'nde şu dev ve muhteşem güneş saatleri vardı o saatler o derece doğruydular ki, 1940'lara kadar standart zamanı belirlemek için kullanıldılar.
A l'Observatoire de Jaipur, ils ont ces énormes et superbes cadrans solaires, tellement précis qu'on s'en servait pour le temps universel jusque dans les années 40.
Jaipur sarayını kiraladım.
J'ai loué le palais de Jaîpur.
Çok güçsüzdü. Neredeyse Jaipur boyunca onu taşımak zorunda kaldım.
Elle était tellement faible qu'il m'a presque fallu la porter à bout de bras dans Jaipur.
Evet, şey sırasıyla gidecek olursak öncelikle, Jaipur şehrinde Rajasthan Üniversitesi'nin desteği ile düzenlenen "Avustralya-Hindistan Turnuvası" var.
Oui, on... On ouvre avec la tournée en Inde, où l'équipe australienne s'est pris une déculottée historique à Jaipur face à la Rajasthan Academy XI.
Demek istediğim baban seni yalnız Jaipur'dan Mumbai'ya gönderdi.
Je veux dire que ton père t'as envoyé seul de Jaipur à Bombay.
Biliyorsunuz, babam Jaipur'dan geldi. Teşekkür ederim.
Vous savez, mon père vient de Jaipur, il est ici.
Jaipur'un biraz dışında, büyüleyici bir doğanın...
lsolé dans les environs de Jaipur...
Jaipur'da bizi karşılayacaklarmış.
Quelqu'un nous attend à Jaipur.
Jaipur aktarması da birinci sInıf mı?
Sur le vol pour Jaipur, je suis en 1 re classe aussi?
105 sefer sayılı Jaipur uçağı kötü hava koşullarι nedeniyle... iptal edilmiştir.
Malheureusement, le vol 105 pour Jaipur est annulé, suite aux mauvaises conditions météorologiques.
Marigold Oteli, Jaipur.
Marigold Hotel, Jaipur.
Haberleri Jaipur Herald'tan takip ediyorum.
Je m'informe en lisant le Jaipur Herald.
Jaipur'da ne yapιyorsunuz?
Que faites-vous à Jaipur?
Evet, burada ne yapιyorsunuz?
Oui, Carol, que faites-vous à Jaipur?
Janta gecekondu mahallesindeyiz.
- Les bidonvilles de Jaipur.
Bana Jaipur'daki Samode Bagh Oteli'nde iş teklif ediyorlar.
C'est une proposition... de travail à l'hôtel Samode Bagh de Jaipur.
- Jaipur neresi?
C'est où, Jaipur?
- Jaipur çok uzak.
C'est très loin.
- Neredesiniz? - Jaipur'daki otogardayım.
À la gare routière de Jaipur.
Arturo'yu en son iki hafta önce Jaipur'daki havaalanında gördüm.
La dernière fois que j'ai vu Arturo c'était il y a deux semaines à l'aéroport de Jaipur.
Yarın Jaipur, Yeni Delhi'den Çhandigarh'a oradan da Lucknow, Kalküta'ya geçeceğiz.
Demain, Jaipur, New Delhi, puis Chandigarh et ensuite Lucknow, Calcutta,
Ben de bundan korkuyordum. Evden kaçtı. Bu mektuba baksana.
J'ai appelé Jaipur, ils vont vérifier la liste des inscrits.
Jaipur komiserine de durumu haberdar ettim. Mekan ve istasyonlara adamlarını gönderdi. Bizi haberdar edecekler.
Oui, je fais ce qu'il me plait... quand l'autre personne veut la même chose mais se refuse à le faire.
Jaipur'dayken de hissettim bunu.
Je pouvais le ressentir de Jaipur.
- Jaipur'da olduğunu bilmiyordum.
- Tu es à Jaipur?
Sanırım Jaipur'a gitti.
- Comment ça? - Elle a dû repartir à Jaipur.
Jhansi, Patiala, Amritsar, Jodhpur, Jaipur
Jhansi. Patiala. Amritsar.
Geçen yıl. Hindistan'ın Jaypur kenti yakınlarında gizli bir nükleer yakıt zenginleştirme tesisi.
L'an dernier ; une usine d'enrichissement de combustible nucléaire ultrasecrète en dehors de Jaipur, en Inde.
Jaypur hadisesini baştan aşağı inceleyin.
Repassez l'accident de Jaipur en revue.
Jaypur dosyası.
Notre dossier sur l'affaire de Jaipur.
Jaypur santrifüj hacklemesinde kilit bir rol oynamış.
Elle avait un rôle clé dans le hack de la centrifuge de Jaipur.
Jaipur Aviv'un suyu adeta bok gibi.
Oui, parce que l'eau de Jaipur Aviv a un goût d'eau puisée dans un puits
- Jaipur Aviv derken?
- Jaipur Aviv?
Schmidt Hindistan ve İsrail'in birleşmesini temsil eden evliliklerini kutlamak için evlerinin adını Jaipur Aviv koydu.
Schmidt a baptisé leur maison Jaipur Aviv en l'honneur de l'union de l'Inde et d'Israël que leur mariage représente.
Rio De Janeiro'dan Jaipur'a, yaptığı bütün soygunlarda..
- Rien, monsieur.
Jaipur güneş saatleri yanlış değildi Charlie.
Les cadrans de Jaipur n'étaient pas faux.
Natraja diye biri seni Jaipur'da bekliyormuş.
Il y a un Natraja qui t'attend à Jaipur.
Yarın af kağıdıyla birlikte...
Nous devons partir pour Jaipur demain même... avec l'accord de pardon.
Babamın Jaipur'da oteli var.
Mon père a un hôtel à Jaipur.
- Hayır efendim, Jaipur'da.
Non, à Jaipur.
Jaipur şehrinde bugün yapılacak.
Inepties?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]