English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ J ] / Jalil

Jalil tradutor Francês

66 parallel translation
Jalil, biliyor musun, şiddet dolu oyunlar oynamasını istemiyorum.
Je déteste qu'il joue à ces jeux violents.
Anne, harbiden iyiyim. - Kahretsin, Jalil!
- Maman, je suis bon.
- Harbiden iyiyim.
- Bon sang, Jalil!
- Jalil, babanı böyle kaybettim. - Ne? !
Jalil, j'ai perdu ton père ainsi.
- Yarışacak mısın, Jalil?
- Tu vas continuer?
Adı Tina, Jalil kıza vuruldu.
Elle s'appelle Tina. Elle le tient par la queue.
Jalil, galiba Serseriler Takımından çılgın biraderlerle yarışacak.
Je crois que Jalil va faire une course contre un taré de Strays.
- Jalil senin oğlun, Smoke.
Jalil est ton fils.
Jalil, bebek, oturup, konuşalım...
Jalil, mon coeur, viens, on va parler...
- Jalil, ben senin babanım.
- Pas le cas non plus. - Je suis ton père.
Jalil, senin oğlun Smoke.
- Jalil est ton fils.
Soldaki adam, Jalil Johnson.
Le type à gauche c'est Jalil Johnson.
Ecstasy and Jalil'i mi?
Ecstasy et Jalil?
Şirketin sahibi Jalil Shaloub.
La société appartient à Jalil Shaloub.
"Adel Khalid Jalil."
"Jalil Adel Khalid."
Jalil...
Jalil...
Adel Khalid Jalil!
Jalil Adel Khalid!
Benim adım Adel Khalid Jalil ve A.B.D. vatandaşıyım!
Je m'appelle Jalil Adel Khalid et je suis citoyen des États-Unis!
Jalil.
Jalil.
Söyle bakalım, Jalil :
Dis-moi, Jalil :
Jalil benim gelecekteki kocam!
Jalil est mon futur mari!
Jalil, izlediğin yol bir yere gitmez.
Jalil, ta stratégie nous mène nulle part.
Jalil beni gördüğünde... Benim bu şahit olduklarımdan dolayı çok rahatsız oldu.
Quand Jalil m'a vue... il a été gêné, comme si je n'avais pas dû être témoin de ça.
Gazeteciler ve ileri gelenler Rixos Hotel'den serbest bırakılıyor ve Mustafa Abdül Celil Kaddafi'yi bulana bir buçuk milyon dolar değerinde para ve suçlarından feragat teklif ediyor.
Journalistes et dignitaires sont libérés de l'Hôtel Rixos, et Mustafa Abdul Jalil offre un montant de un million et demi de dollars et l'amnistie pour qui trouvera Kadhafi.
Jalil, silah nerede?
Où est le téléphone, le flingue?
Jalil bu çocuğu mu vurdu?
Jalil a tué ce gosse?
Jalil'i bileği burkulmuş halde yerde yatarken bulduk.
On a trouvé Jalil par terre avec une cheville foulée.
Jalil, buraya Potrero'dan bir grup soyguncu çocukla geldi.
Jalil est arrivé ici avec quelques petits braqueurs de Potrero.
Yani, silah yok, kamera görüntüsü yok, ve Jalil'den başka şahit yok.
Donc, pas d'arme du crime, pas de vidéos-surveillance, et pas de témoin autre que Jalil?
Ama Jalil kesinlikle oradaydı.
Mais Jalil était là pour sûr.
Terry, Jalil'i aklamaya çalışmıyorum, ama..
Terry, je n'essaie pas d'enterrer Jalil, mais...
Eğer Jalil'in birşey yaptığını düşünüyorsanız, birşey bilmiyorsunuz demektir.
Si vous pensez que Jalil a fait quelque chose, vous ne savez rien.
Jalil iyi olanı.
Jalil est le bon.
Jalil'in eve dönmesini..
Jalil à la maison.
Jalil'i yakaladılar.
Ils ont embarqué Jalil.
Jalil konuşmak istiyor.
Jalil veut parler.
Hikayeni niye değiştirdin, Jalil?
Pourquoi as-tu changé d'histoire Jalil?
Oğlunuz Jalil ile ilgili konuşmamız lazım.
Nous devons parler de votre fils, Jalil.
Bana inanmadığını biliyorum, ama Jalil'e yardım etmek istiyoruz.
Je sais que vous ne me croyez pas, mais nous voulons aider Jalil.
Nasıl hissettiğinizi anlıyorum ama Jalil ile birlikte, tanık koruma programına kabul edilebilirsiniz.
Je comprends ce que vous ressentez, mais vous pourriez bénéficier du programme de protection des témoins.
Jalil işlemediği bir cinayeti itiraf etti.
Jalil a avoué un meurtre qu'il n'a pas commis.
Jalil iyi bir çocuk, ama Potrero'nun, bir zenconun içindeki en kötü tarafı ortaya çıkarma özelliği var, çaktın mı?
Jalil est un bon garçon, mais Potrero fait ressortir le pire chez un négro, vous pigez?
O çocuğu Jalil öldürmedi.
Jalil n'a pas tué ce gamin.
Jalil Thompson itiraf etti, değil mi?
Jalil Thompson a avoué, non?
Karışmamamı istiyorsun ama söylemedi deme Jalil itirafa zorlandı çünkü cinayet bizi daha büyük bir şeye götürecekti belki de Suger'ı enseleyecektik.
Tu veux que me retire, et je te dis que Jalil a été forcé de confesser parce que le meurtre cache quelque chose de gros, peut-être assez gros pour coincer Sugar...
Victor Chan'ı öldüren çocuk, Jalil Thompson polise itiraf etti ve ceza aldı.
FATTY B : Le garçon qui a tué Victor Chan était Jalil Thompson. Il a avoué aux keufs, pris un morceau.
Yardım edin.
JALIL : À l'aide!
Jalil Thompson ıslahevinde öldürülmüş ama sanırım bu önemsiz bir davaydı, değil mi?
Hildy? Jalil Thompson a été assassiné en détention, Mais je suppose que c'était juste une simple affaire, non?
Seni de Jalil Thompson olayına veriyorum.
Junior, tu prends l'afffaire Jalil Thompson.
Jalil'i tutuklayan bendim.
J'ai arrêté Jalil.
- Dikkat et.
Jalil... fais attention.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]