Jameson tradutor Francês
429 parallel translation
- Günaydın, Courtland.
- Bonjour. - Bonjour, Jameson.
Merhaba, bay Jameson.
Bonjour, M. Jameson.
- Bay Jameson.
- Eh bien, Courtland.
Yüzbaşı Jameson'ın perşembe günü burada olacağı bildirildi.
On vient de m'informer que le capitaine Jameson arrive jeudi.
Eğer iyi yapmış olsaydın Jameson geliyor olmazdı.
Si ça se passait bien, Jameson ne viendrait pas.
Jameson bu yüzden geliyor.
D'où Jameson.
Bu müthiş idareci Jameson kimmiş?
Et qui est ce Jameson, si doué avec les prisonniers?
Jameson, işte yeni ordun.
Jameson, voici votre nouvelle armée.
Yüzbaşı Jameson, bu Vekil Druggin.
Capitaine Jameson, lieutenant Druggin.
Çocuklar, bu Yüzbaşı Jameson, avlunun yeni kaptanı.
Je vous présente le capitaine Jameson, votre nouveau gardien en chef.
Jameson iyi bir adam.
Jameson est un type génial.
Şu Jameson denen adam askeri şeyleri uyguluyor.
Jameson joue encore les militaires.
YÜZBAŞI JAMESON'IN YÖNTEMLERİ ELEŞTİRİLİYOR
MÉTHODES DE JAMESON CRITIQUÉES
Beyler, Jameson'ın haklı olduğuna ikna oldum.
Messieurs, je suis persuadé que Jameson a raison.
Pekala Jameson.
Très bien. Allez-y.
Yüzbaşı Jameson ile konuşmak istiyorum.
Je voudrais parler au capitaine Jameson.
Yüzbaşı Jameson'a bir hanımın kendisini görmek istediğini söyleyin.
Dites au capitaine Jameson qu'une femme voudrait le voir.
Sence harika biri olduğun için mi... Yüzbaşı Jameson sana iyi davranıyor?
Tu crois que Jameson est sympa avec toi parce qu'il te trouve génial?
- Jameson, öyle mi?
- Jameson?
Bir gün Jameson körfezi geçecek ve geri gelmeyecek.
Un jour, Jameson traversera la baie et on ne le reverra pas.
- Seni arıyorlar Jameson.
- C'est pour vous, Jameson.
Adım Jameson, San Quentin avlu kaptanıyım.
Jameson, gardien en chef à la prison de San Quentin.
Jameson'a...
Dites...
Jameson'a geri geldiğimi söyleyin.
Dites à Jameson que je suis revenu.
Ateşten bile soğuk! Bayan Jameson'ın bir bebeği oldu, efendim.
Mme Jameson a eu un bébé, mon capitaine.
Eski bir Jameson yeri. Tascosa'nın 40 mil dışında.
C'est l'ancienne maison des Jameson, à 40 milzq de Tascosa.
- Jameson'ın yeri burası mı?
- C'est la maison des Jameson? - Oui.
Jameson o mesafenin yarısından ayni gösteriyi denemişti.
Jameson a essayé ce truc de deux fois plus près.
Profesör Walter Jameson, anlatılamayacak kadar popüler. Geçmişi bugünmüş gibi anlatan... Ölüleri diriymişçesine konuşturan.
Voici Le professeur Walter Jameson, très populaire parmi ses élèves qui parlait du passé comme si c'était le présent qui citait les morts comme s'ils étaient encore en vie
Walter Jameson'ın sahip olduğu bilgi tarih külliyatlarından değil bir kara büyü kitabından kaynaklanıyordu. Başka bir deyişle, bu kabus öğle vakti başlıyor.
Walter Jameson avait des connaisances qui ne pouvaient venir... d'un livre d'histoire,... sinon d'un livre de magie noire,... c'est ici que le cauchemar prend sa source
- Adım, Jameson.
- Mon nom est Jameson.
- Profesör Walter Jameson.
- Professeur Walter Jameson. - Tu ne comprends pas.
- Yarın saat sabah sekizde, Hemşire. - Evet, Doktor, saat sekizde.
- Huit heures demain matin Mlle Jameson.
Bayan Jameson, gerçekten de söyledikleri kadar tatlı biri misiniz?
Mlle Jameson, vous êtes vraiment aussi jolie qu'on le dit?
Bayan Jameson!
Mlle Jameson!
Bayan Jameson?
Mlle Jameson?
Gambotları ve temsil ettiklerini sevmeyebilirsin Jameson, ama siz misyonerlerin kabulü bizde gambotlar olmasına bağlı.
Libre à vous de détester les canonnières, Jameson, mais les missionnaires sont tolérés grâce à elles.
Bu Bayan Eckert.
Mlle Eckert, et M. Jameson.
Ve Bay Jameson. Tahmin etmişsinizdir, Bay Jameson ve Bayan Eckert misyoner.
Comme vous l'avez compris, ce sont deux missionnaires.
- Bay Jameson gambotlardan hoşlanmaz.
- M. Jameson déteste les canonnières.
Bir gece Bay Jameson, kilisenin bodrum katında renkli saydamlar gösterdi.
Un soir, M. Jameson nous a montré des diapositives à l'église.
Bunlar China Light'ten insanlar, ama Jameson'u görmüyorum.
C'est ceux de la mission, mais je ne vois pas Jameson.
Jameson nerede?
Et Jameson?
Bay Jameson benim gözetimimde.
M. Jameson est sous ma garde.
- Bay Jameson, lütfen.
- M. Jameson.
Sanırım onlar Bay Jameson'da.
Je crois que M. Jameson les a.
Bay Jameson burada bir Çin mahkemesinde yargılandı.
M. Jameson a été jugé par des Chinois.
Bay Jameson onların kendisinde olduğunu söylüyor.
C'est M. Jameson qui les a.
Bay Jameson.
M. Jameson!
- Merhaba, Jameson. - Evet.
- Bien.
Courtland..
- M. Jameson.