English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ J ] / Jardine

Jardine tradutor Francês

90 parallel translation
Rosalind yatıyor. Stephen bahçeyle uğraşıyor.
Rosalind est étendue, Stephen jardine,
Sadece bahçeyle uğraşıyorum.
Je jardine.
Bay Mahé, Bay Jardine geldi.
Monsieur Mahé, Monsieur Jardine est arrivé.
- Bay Jardine, söylenenler doğru mu?
- Dites, c'est vrai ce qu'on raconte?
Çok heyecanlı görünüyorsunuz, Bay Jardine.
Il est dans tous ses états, vous voyez, Monsieur Jardine.
Siz de, Bay Jardine, eşinizle gelin.
Vous aussi, monsieur Jardine, avec votre femme.
Ortağım Bay Jardine, bana nasıl ulaşılacağını her zaman bilir.
Mon associé, M. Jardine, sait toujours où me joindre.
Eminim ki, şu dedektifi tutmana Jardine neden oldu.
Je suis sûre que c'est Jardine qui t'a dit d'aller voir ce détective.
Zaten Jardine kimseye tavsiyede bulunmaz.
Ouais. D'ailleurs Jardine ne donne jamais son avis.
Ya Jardine?
Et Jardine?
Jardine'i görmeye gideceğim. Ondan fabrikayı yani hisselerimi satın almasını isteyeceğim.
Je vais aller voir Jardine et je vais lui dire... je vais lui dire de... de me racheter la fabrique, et mes parts.
Jardine'in fabrikadaki tüm hisseni alacağını ve sonrada birlikte mutlu olabileceğimizi umuyorum.
J'espère que Jardine va te racheter toutes les parts de la fabrique... et qu'on pourra être heureux ensemble.
Jardine sayende fabrikayı satın alarak çok iyi bir iş yaptı.
Jardine, il a fait une bonne affaire grâce à toi en rachetant la fabrique.
Demek Bay Jardine benden nefret ediyor.
Ah il me hait, Monsieur Jardine.
Demek benden nefret ediyor.
Ah il me hait ce Jardine?
Okuyorum, müzik dinliyorum, bahçe ile ilgileniyorum.
Je lis, j'écoute de la musique, je jardine.
- Karınız mı bahçıvan?
- C'est votre femme qui jardine?
Bahçeyle uğraşan birini görmüştük.
- Qui jardine?
Konuşurken biraz dikim işleri yapmamın sakıncası yoktur umarım.
J'espère que ça ne vous gêne pas si je jardine pendant que nous parlons.
Alice Jardine.
Alice Jardine.
Alice Jardine bağırarak, atar kendini, ve kurtulmaya çalışır ama bu gömlek kafasındadır. duvara koşar ve vurmaya başlar.
Alice Jardine se met à crier, elle se relève d'un bond, et tente de s'enfuir, mais elle a le chemisier sur la tête, alors elle fonce dans le mur et s'assomme.
Ve şu bahçede çalışıyorum... şu küçük delikleri olan... burun delikleri.
Je jardine dans ces petits trous de la taille de... narines.
Çiftçilik.
On jardine.
Pekala, aslında bizde pek fazla çalışmadı.
il ne jardine pas à l'intérieur de la maison.
- Merhaba. Boş zamanlarımda bahçe ile uğraşıyorum.
Je jardine, à temps perdu.
Onları kendim yetiştiriyorum. Eldivenlerimi takmadığım tek yer orası. - Bahçemde çalışırken.
C'est le seul endroit où je ne porte pas de gants, quand je jardine.
Bahçeyle uğraşıp meditasyon yapıyormuş.
Elle jardine et elle médite, toutes sortes de choses.
- Uğraşmam tamam mı?
- Non, je ne jardine pas. D'accord?
- Arkadaşlar, bu Nikki Jardine.
- Voici Nikki Jardine.
- Nereye Jardine?
Où allez-vous, Jardine?
- Ne buldun Jardine?
Qu'est-ce que tu as, Jardine?
Eline sağlık Jardine.
Beau boulot, Jardine.
Jardine.
Jardine.
Ağaç ve çiçeklerim konusunda hiç dert yapmıyor.
Et elle jardine de nouveau, et elle dit des choses agréables au sujet de mes fleurs et de mes arbres.
- Bir sorun mu var, Jardine?
Y a un problème, Jardine?
Onca şeye gerek olmayacak Jardine. Burası Uluslararası Bölge.
Tu n'auras pas besoin de tous ces trucs, c'est une Z.I.
O halde Jardine, arkadaşımıza buraya kimlerin girdiğini sorar mısın?
C'est votre mot pour interprète? Dans ce cas, Jardine,
- Jardine, nereye? İnin! Etrafı sarın!
Descendez et sécurisez la zone.
- Jardine! - Ajan Jardine!
Agent Jardine!
Jardine!
Jardine, baisse-toi!
Jardine'le ilk uçakla dönün.
Jardine et toi êtes sur le premier vol retour. - C'est parti.
Çiçek yetiştiriyorum.
Je jardine aussi.
Bahçecilik kulübünde yeni olduğumun farkındayım ama.. .. tüm bu bahçe işleri de ne oluyor?
Je suis nouvelle dans ce club, mais pourquoi on jardine?
Mesela bahçede çalışırken, Birisi yanıma gizlice sokulursa ve beni kaçırmaya çalışırsa... bahçeyi sulamak için kullandığım hortum bir anda kamçıya dönüşür.
Comme quand je jardine, des cons essaient de me tuer par surprise.
Akşam eve gittiğimde kafama takmıyorum, tamirat yapıyorum bahçemle uğraşıyorum.
Le soir je retape la baraque. Je jardine, peinard.
İyi bahçıvanlıklar.
Jardine bien.
Karın ağrısında bana katılır mısınız?
Il a trop jardiné.
Çimleri biçerken gömleğimi çıkarmıştım. Şimdi kaya gibi sertleşmiş.
J'ai jardiné torse nu... j'ai eu le dos raide.
Yardım etmek ister misin?
On jardine.
- Çimleri düzelttiğimi söyledim.
Je vous l'ai déjà dit. J'ai jardiné chez les voisins.
DiNozzo, Ajan Jardine'in tek parça halinde dönmesini sağla.
Faites en sorte que l'agent Jardine revienne en un seul morceau.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]