English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ J ] / Jarrah

Jarrah tradutor Francês

44 parallel translation
Benim ismim Sayid Jarrah ve ben bir iskence uzmaniyim.
Je m'appelle Sayid Jarrah... et je suis bourreau.
Adım Sayid Jarrah.
Je m'appelle Sayid Jarrah.
Elbette seni tanımıyorum, Sayid Jarrah.
Bien sur que je te connais pas, Sayid Jarrah.
Austen ve Jarrah.
- C'est Austen et Jarrah.
Benim ismim Sayid Jarrah.
Mon nom est Sayid Jarrah.
Bay Jarrah, altinizin inanilmaz bir sekilde kurtulusu dusunuldugunde kazadan kurtuldugu halde yeri bilinmeyen baskalarinin da olmasi mumkun mu?
M. Jarrah, vu les surprenantes circonstances de votre survie, à vous 6, est-il possible qu'on soit amenés à découvrir d'autres survivants du crash?
Bay Jarrah?
M. Jarrah?
Adım, Sayid Jarrah.
Je suis sayid jarrah.
Jarrah.
Jarrah.
Sizin de bildiğiniz üzere hikayenin tamamı bu kadar değil, Bay Jarrah. Hele ki şu an karşımda kanlı canlı duruyor olduğunuz da düşünüldüğünde.
Ce n'est pas toute l'histoire, comme vous le savez, M. Jarrah, vu que vous êtes là, debout devant moi, bien vivant.
Bay Jarrah, Bay Hume, Banjemin Linus'u istememizin onlarca gerekçesinden sadece biri.
Cela, M. Jarrah, M. Hume, c'est l'une des raisons pour lesquelles nous voulons Benjamin Linus.
- Jarrah?
Jarrah?
Ben Sayid Jarrah. Oceanic Altılısı'ndan biriyim.
Je suis Sayid Jarrah, un des six d'Oceanic.
Sayid Jarrah.
- Sayid Jarrah.
- Sayid Jarrah.
- Sayid Jarrah.
Sun ve Jin Kwon ve Sayid Jarrah.
Sun et Jin Kwon. Sayid Jarrah.
Pekâlâ, işte Jarrah ve Hume.
Bien. Voici Jarrah et Hume.
- Galiba az önce Jarrah denen adamı gördüm.
- Je crois que je viens de voir Jarrah.
Gördüğün Jarrah olamaz. Bir saat önce minibüse bindirip hapse yolladım.
J'ai mis Jarrah dans la camionnette, il y a une heure.
Jarrah gözünü kırpmadan dört kişiyi öldürdü.
Jarrah a descendu quatre types de sang-froid.
Sayid Jarrah,
Sayid Jarrah.
- Peki ya Jarrah, o burada mı?
- Et Jarrah? Il est ici?
Jarrah nerede?
Où est Jarrah?
"16. Jarrah."
"Seize, Jarrah."
Bay Jarrah, lütfen bizimle gelir misiniz?
M. Jarrah, suivez-nous, s'il vous plaît.
Bay Jarrah ile konuştuktan sonra bilmek istediklerinizi memnuniyetle anlatırız.
Quand on aura parlé à M. Jarrah, on vous dira tout ce que vous voudrez savoir.
Bayan Jarrah, ben Dedektif Straume.
Mme Jarrah, je suis le lieutenant Straume.
Sayid Jarrah?
Sayid Jarrah,
Yani, dinle, eğer arkadaşın Jarrah lanet Armstrong'a katılmaya geldiysen bas git.
À moins de vouloir rejoindre ce con de Jarrah Armstrong, barrez-vous.
- Jarrah elebaşlarıydı.
Jarrah a lancé le mouvement.
Çoğu zaman, Jarrah iyi bir adamdır gerçek bir çevrecidir.
J'ai de la considération pour lui. Un vrai "éco-guerrier".
Sence, Jarrah Armostrong'a ne oldu?
Qu'est-il arrivé à Armstrong, selon vous?
Jarrah'ın bazı düşmanlarını tanıyordum.
Jarrah avait pas mal d'ennemis.
Jarrah. Buraya taşındığımızda bir dinleti düzeneğine sahip olmayı istemişti.
Jarrah... voulait organiser des concerts quand il a emménagé.
Jarrah ile tanıştığımda bitki biliminde doktora yapıyordum.
Je préparais mon doctorat quand j'ai connu Jarrah.
Gerçi Jarrah, birisinin onu izlediğini düşünüyordu. Yöre halkından biri değil.
Jarrah se croyait suivi, mais pas par quelqu'un d'ici.
Ayrıca Jarrah'ın orada olduğunu ve neye benzediğini de biliyorlardı.
Du reste, ils connaissaient les thèses de Jarrah.
Jarrah onları durdurmaya çalışıyordu.
Jarrah a voulu s'interposer.
Hayır. Senin de Jarrah gibi bir bilim adamı olduğunu sanmıştım.
Non, je vous prenais pour un scientifique comme Jarrah.
Bir Muhammed Atta, bir Ziya el Jara yeter.
Un Mohammed Atta, un Ziad Jarrah...
Jarrah, evet.
Oui, Jarrah.
- Jarrah gibi.
Comme Jarrah.
Kısaca, Jarrah bunu yapardı.
Jarrah aurait fait pareil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]