English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ J ] / Jasmine

Jasmine tradutor Francês

736 parallel translation
# - Yasemin Washington.
- Jasmine Washington
Jasmine
Jasmine.
Jasmine Glitz.
Jasmine Glitz.
- Linda, Jasmine mi sürdün?
- Tu te parfumes au jasmin?
Eğer Jasmine başarılı olursa, aynı parayı alacağını söylemiştin.
Vous gagnerez autant d'argent que moi si Jasmine réussit.
Kahretsin, bu yine işemiş!
Merde, il a encore pissé. Jasmine!
Başka bir yolu olduğunu dediler.
Il y a un autre moyen, Jasmine.
Ateşin var.
T'es brûlante Jasmine.
Jasmine, sorun sadece yasa değil.
Il n'y a pas que cette loi.
fakat Jasmine, sen bir prensessin.
Mais tu es une princesse!
Jasmine koca seçmeyi reddediyor.artık son zamanlarımdayım.
Jasmine refuse de se choisir un mari. J'ai tout essayé.
Prenses Jasmine.
- La princesse Jasmine!
Jasmine, Jafar, şimdi bu kötü olayı unutun.
Oublions cette sanglante mésaventure.
şimdi, Jasmine, şu damat olayına geri dönelim,
Pour en revenir à ces prétendants, Jasmine...
fakat Jasmine bütün damatlardan nefret ediyor!
Mais Jasmine les déteste tous!
eğer şanslıysak Jasmine'le evlenmek zorunda kalmıycaksın.
Veinard! Vous n'aurez peut-être pas à épouser Jasmine!
HAYIR! Jasmine bundan hoşlanacak!
Jasmine l'aimera, celui-là.
- ve bende prenses Jasmine'den hoşlanacağım!
Et j'aimerai la princesse Jasmine.
majesteleri, hayır. jasmine yol göstermeliyim.
Je dois intercéder, au nom de Jasmine!
jasmine öfkesi geçene kadar zaman tanıyın.
Laissez-lui le temps de se calmer.
Jasmine onunla konuşmama bile izin vermiyor.
Jasmine refuse de m'entendre.
Prenses Jasmine?
Princesse Jasmine?
Um, Prensese Jasmine? siz çok..
Princesse, vous êtes très...
Jasmine! Oh, baba--hayatımın en güzel anlarını geçirdim. çok mutluyum.
Père, j'ai passé une soirée inoubliable!
öyle olmalısın, Jasmine. sana bir koca seçtim.
- Il y a de quoi, Jasmine. Je t'ai choisi un époux.
Jasmine, iyi misin?
- Ca va, Jasmine? - Oui.
jasmine ne yapar?
Si Jasmine l'apprenait?
cin haklı- - jasmine'e gerçeği söylemeliyim.
Le Génie a raison. Il faut que je dise tout à Jasmine.
pekala, geliyorum.
C'est parti... Jasmine?
Jasmine?
Où es-tu?
seni böyle görmek beni üzüyor, Jasmine.
Je souffre de vous voir ainsi humiliée, Jasmine.
prenses jasmine'in bana delice aşık olmasını istiyorum.
Je souhaite que la princesse Jasmine tombe désespérément amoureuse de moi.
Jasmine, seni seviyorum, ama hiç olmadığım biri gibi görünmekten vazgeçtim.
Jasmine, je t'aime, mais... j'en ai assez de cette imposture.
Anneleri Edinburgh'dan geldi.
La mère est d'Edinburgh. C'est Jasmine.
Adı Jasmine. O gayet iyi ama erkek yavruları devamlı titriyor.
Elle ne tremble pas, mais ses chiots, oui.
Sonunda Jafar'dan kurtuldum.
Je ne vis que pour vous servir, Monseigneur. Quelle histoire! Jasmine refuse de se choisir un mari.
Anladım tek başına olmuyormuş.
Sur ordre de la princesse! - La princesse Jasmine! - La princesse?
Çocuğun teki lambayı aldı.
Mais Jasmine les déteste tous!
- Deneyeceğim hayatım.
Veinard! Vous n'aurez peut-être pas à épouser Jasmine!
Oh, Jasmine!
Jasmine!
Jasmine, üzgünüm.
- Pardon.
Jasmine?
- Un homme intègre. - Jasmine?
Jasmine, sana söylemem gereken bir şey var.
J'ai quelque chose à te dire.
hayır!
Jasmine!
fakat Jasmine, beni dinle, lütfen!
Laisse-moi parler!
- Jasmine, sana söylemeye çalıştım, ben sadece- -
Jasmine... Je voulais te le dire...
Jasmine!
Bien joué, Jafar!
Jasmine, bekle!
Tiens bon, Jasmine!
Jasmine, üzgünüm sana prens olmak konusunda yalan söyledim.
Jasmine... Jamais je n'aurais dû te dire que j'étais prince.
Hem de şaşırtır.
Jamais je n'aurais dû te dire que j'étais prince. Jasmine...
Bu benim, her şeye hazırım.
Jasmine!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]