Javert tradutor Francês
95 parallel translation
Emil Javert.
Emile Javert.
Emil Javert, 4 yıl, Landrecy Bölgesi.
Emile Javert, quatre ans, au District de Landrecy.
Javert, bu, benim takdirime bırakıldı.
Javert, ceci est laissé à mon jugement.
Adım Javert.
Mon nom est Javert.
Geri çekil Javert.
Attendez! Arrêtez, Javert.
- Hayır Javert, bekle!
- Non, non. Attendez, Javert! Attendez!
- Müfettiş Javert geldi.
Vous gagnez. - L'inspecteurJavert est ici.
Bu senin takdirin Javert.
Vous avez votre credo, Javert.
Javert, başka birini kurtarmak için kendimi eleverdim.
Vous le savez. Javert, je me suis rendu pour sauver un homme de l'injustice.
Javert, her şeyden emin olmamız için, en ince ayrıntısına kadar incelemeliyiz...
Javert, nous devons être absolument certains...
Javert av sona erdi.
Maintenant, Javert... la chasse se termine.
- Bundan gurur duyarım. - İsminiz nedir? Müfettiş Javert.
- Monsieur le maire, j'ai tenu à me présenter à vous.
Javert. Evet.
Je suis le nouvel inspecteur de police.
Hizmet kaydınızda ne var? On yıl önce polise katıldım.
- Inspecteur Javert.
Üç yıl Montauban'da, dört yıl Moulin'de, dört de Béthune'de çalıştım.
- Javert?
Buradaki hizmetimden sonra Paris'e tayinimi umuyorum.
- Oui, Javert.
Mösyö Javert, ayak takımını nasıl bilirsiniz?
Mon père était surveillant chef.. .. du bagne de Toulon.
Ötekiler hiçbir şeyi takmaz ve her şeye saldırır. Görevim ilk gruptakileri ötekilere karşı korumak.
- Comment reconnaissez-vous la racaille, M. Javert?
Reis Bey, Müfettiş Javert sizi görmek istiyor.
Je m'absente 4 ou 5 jours.
Ne var Javert?
- Bien, M. Madeleine. - C'est fait, M. le maire.
Beni görevden almanızı istemeye geldim.
Qu'est-ce qu'il y a, Javert?
Tamam Javert, gidebilirsiniz.
- C'est Jean Valjean, je l'ai reconnu.
Denizlerden daha engin bir görünüm vardır.
- Nous en reparlerons. Javert...
- Dinle Javert. - Sayın Müfettiş diyeceksin...
Vous ne pouvez pas savoir ce que ça vous tient, les enfants.
Yaptığınızı beğendiniz mi?
- Ecoutez, Javert... - Monsieur l'inspecteur!
Onu ne yapacaksınız? Bilmiyorum. Javert peşime düşecektir.
- Je savais que vous n'étiez pas un vaurien.
- Epeydir burada mısınız?
Javert ne me lâchera pas. J'espère être avant lui à Montfermeil
Bu, Jean Valjean'ı arayan Javert'ti.
Cosette, à quoi penses-tu?
ABC Dostları, Saint Michel Meydanındaki Kafe Musain'in arka odalarında toplanıyordu.
Voici les dossiers des suspects. Javert, Allez au Val-de-Grâce. Les étudiants, amis de l'ABC, y sont.
Montfermeil'de kızı almaya geldiğinde aynasızlar zaten peşindeydiler.
- Mes petits amis, on s'amuse? - Javert!
- Ne olduğuna bakıyorum. - İspiyon musun? - Ben Müfettiş Javert.
.. dans un appartement retiré qu'il venait de louer dans Paris.
Her toplama noktasında Ordunun devriyeleri olacak. Lağımdan yukarı doğru tırmanırlarsa... Katakomp dehlizinde sıkışırlar.
- Je félicite notre ami Javert d'avoir réussi à s'échapper.
İsyandan kaçtığı için arkadaşımız Javert'i kutlarız.
- Ils tomberont entre nos mains ou ils crèveront comme des rats.
Müfettiş Javert karakterine dikat edin. 20 yılı bir adamı takiple geçiren Fransız polisi... bir somun ekmek çaldığı için.
Faites particulièrement attention au personnage de Javert, cet inspecteur qui pendant 20 ans pourchasse un voleur de pain.
Peki Javert... bana takıntınız ne kadar derimiş görelim.
Javert... Voyons jusqu'où va votre obsession.
Eddington karakterlerinden biriyle beni karşılaştırıyor... Müfettiş Javert...
Eddington m'a comparé à l'un des personnages, l'inspecteur Javert.
Ve sonunda Javert'in kendi kararlığı kendisini yok eder.
A la fin, Javert succombe à sa maladive intransigeance.
Gerçekten de, Javert?
A quel jeu jouez-vous, Javert?
- Ama Bay Javert...
- Mais, Monsieur Javert
Müfettiş Javert!
Inspecteur Javert!
Javert.
Javert.
Javert? Buradasın.
Javert?
- Baba ve oğul teftişe gelmiş.
- Tiens, voilà Javert père et fils. - Salut, chef!
Javert.
- Je vous attendais.
- Kim bu adam? - Benim.
- M. le maire, l'inspecteur Javert désire vous voir.
Javert, işleri karıştırmakta üstünüze yok.
.. de la façon la plus grave.
- Javert! - Reis Bey?
- Mais non, vous avez cru faire votre devoir, je vous garde.
Javert, siz Val-de-Grâce karakolundasınız.
Ne la lisez pas!
Neydi fikrin?
- Inspecteur Javert.
Javert kımıldamadan kaderini bekliyordu.
Marius terminait une lettre... - Tu peux me rendre un service?
Javert ortadan kaybolmuştu.
Javert avait disparu.