Jazmin tradutor Francês
41 parallel translation
Jazmin her zaman, yaşına göre olgun bir çocuktu.
Jazmin faisait plus que son âge.
Jazmin mi?
Jazmin?
Jazmin nasıl?
- Comment va Jazmin?
- Jazmin önemli bir model miydi? - Evet.
- Jazmin avait la vedette?
Doktor, Jazmin'in amfetamin kullandığını söyledi.
D'après le médecin, Jazmin prenait des amphétamines.
Pazartesi gecesi Jazmin'in fotoğraflarını çekmişsiniz. - Evet.
Vous avez photographié Jazmin lundi?
- Jazmin ne zaman gitti? - Hatırlamıyorum.
- A quelle heure est partie Jazmin?
- Kurbanınız Jazmin, gece yarısında bir testten geçemediği için çekimden atılmış ; Kilo testinden.
Jazmin a été virée de la séance à minuit à cause d'une pesée.
Jazmin 1,70 boyunda. Elli kilo çıkınca, onu kovmuş.
Jazmin mesurait 1,67 m pour 55 kg, alors il l'a virée.
- İçlerinde Jazmin'le yakın olan var mıymış?
- Quelqu'un de proche avec Jazmin?
Jazmin Burgess adında bir model.
On vient interroger l'amie de Jazmin Burgess.
Yani Jazmin, saat on ikiyle bir arası sette kalıyor. Sonra Vanessa'yla oradan ayrılıyorlar.
Donc Jazmin reste au studio jusqu'à minuit, 1 h du matin, et part avec Vanessa Wong.
Bay Burgess onun adının "Jazmin" olarak değiştiğini söyledi.
Il nous a dit que son prénom avait été changé en Jazmin.
O "Jazmin" saçmalığı, tümüyle Tom'un fikriydi.
"Jazmin" c'était une idée de Tom.
Jazmin Burgess'i tanır mıydınız?
Vous connaissiez Jazmin Burgess?
Jazmin partiye geldi mi?
Jazmin est venue?
Belki de Jazmin partinize kafayı bulmak için gelmiş olabilir mi?
Donc... Jazmin serait venue à la fête pour se procurer de la drogue?
O da mı? Evet o akşam moralinin iyi olduğunu biliyorum ama Jazmin'inki iyi değildi, çünkü kilo testinden geçememişti.
Jazmin est partie parce qu'elle a échoué à la pesée.
Jazmin bana çok kızmıştı.
Jazmin m'en voulait.
Jazmin'in ailesine zarar gelsin istemedim.
Je voulais pas blesser la famille de Jazmin.
Jazmin'le ilgili konuşmaya hazırsanız sizi arkadan çıkartıp bizim arabaya bindirebiliriz.
Si vous parlez, on sortira par derrière. C'est comme vous voudrez.
Jazmin ve Vanessa'ya bu yüzden mi saldırıldı? İsyan ettiler diye mi?
C'est pour ça que Jazmin et Vanessa ont été agressées?
Jazmin, ona koleksiyonu için oral seks yaptırdığını söyledi.
Jazmin a dit qu'il l'avait forcée à... lui faire une fellation, pour sa collection.
Sonra onu çekimde kullanmak istemeyince, Jazmin çok kızdı.
Puis il l'a refusée pour la séance photo. Elle était en colère.
Jazmin, bana onları çaldığını söylemişti. Hepsini çalmış.
Jazmin m'a dit qu'elle les avait toutes volées.
Jazmin senin açık saçık resimlerini çalıyor. Bu çok kötü, seni anlayabiliyorum. Kariyerini mahvedebilir.
Jazmin vole les photos cochonnes qui peuvent ruiner votre carrière et vous envoyer en prison.
Jazmin'e oral seks yaptırmışsın.
Vous avez forcé Jazmin à passer l'oral.
Jazmin'in elbisesinde sperm lekesi vardı.
Il y avait du sperme sur sa robe.
Jazmin'in yerinde olsan ve Carlo'ya zarar vermek istesen ne yapardın?
Jazmin a attaqué le point faible de Carlo.
Jazmin Burgess ve Vanessa Wong'un kitap partisinde olduğunu söylemiştin.
Que "J. Burgess et V. Wong étaient à la soirée pour la sortie du livre".
Yani Jazmin ve Vanessa sizi Trill'in partisinde mi buldu?
Alors les filles sont venues vous trouver à la soirée de Trill?
Çekiç, Jazmin'in dişlerine çarpınca iğrenç bir ses çıkartıyordu.
Le marteau a fait ce bruit horrible sur les dents de Jazmin.
Jazmin cinsel tacize uğramıştı.
Jazmin a été violée.
Jazmin'i hastanenin önüne attık.
On l'a déposée à l'hôpital.
Munch, Jazmin'den haber var mı?
Des nouvelles de Jazmin?
Beş parası olmayan kimse Jazmin'i göremez.
T'as pas Jazmin, si t'as pas un rond!
Jazmin, şunlara bakar mısın?
Bien, Jazmin, pouvez-vous jeter un œil à ceci.
Jazmin, fotoğraflar?
Jazmin, les photos?
Nikki'yi yalnız yakalamak için Jazmin'in ayrılmasını mı bekledin? Hayır.
Vous avez attendu que Jazmin parte pour avoir Niki toute seule.
Jazmin, Nikki'ye takıntılı olduğunu söyledi.
- Ça a du sens. Jazmin a dit que vous étiez obsédé par Niki.
Jazmin kibirli bir kaltaktır.
Jazmin est une salope de pimbêche