Jeep tradutor Francês
1,001 parallel translation
Çok az şey. Cipimden çalınmıştı.
Je sais juste qu'on l'a volé dans ma jeep.
Bir jip alıp subaylarını götüreceğim.
Je les emmène en jeep.
Bir cip... polis cipi!
Une Jeep, une Jeep de la police.
Jipimi al, Lawson.
Prenez ma jeep, Lawson.
Çok güzel olurdu!
Pour être libre. Au contact de la nature, dans une jeep.
Güzel bir cip gezintisi, tatlı sohbet tıp teftişi...
Je vois. Un tour en jeep, une conversation plaisante... Un examen médical.
Bir ciple gezmeye ne dersiniz doktor?
Un petit tour en jeep, Doc?
Beni askeri botlar ve üç günlük sakalla bir cipin üzerinde moda salonuna giderken hayal edebiliyor musun?
Tu me vois arriver au salon de mode en jeep avec des bottes de terrain et une barbe de trois jours?
Hedef, kanal 267. O'Connors, cipimi getir.
Apportez-moi la jeep.
Büyükbaba, jipte aküler bitmişti.
Grand-pere, la batterie de la Jeep est a plat...
Ona jip kiralayacak kadar aptal olmak için... Kafasındaki tüm kasları esnetmiş olmalı.
Elle doit être débile pour lui avoir loué sa jeep!
Jipin anahtarlarını arıyorsan orada değiller.
Les clés de la jeep ne sont pas là!
Öyle kayıtsızsın ki bana jip bile kiraladın. Taksi hizmeti vermiyorum.
Vous refusez même de me louer la jeep.
- Jim, jipimi getir lütfen.
Allez me chercher ma jeep.
- Tamam, hemen bir jiple yolluyorum.
- On l'envoie par Jeep tout de suite.
Dün ben de cipteydim...
- Hier, dans la jeep?
Bizi BOQ'a götürmek için bekleyen bir cip var.
Une Jeep va nous emmener au cercle des officiers.
Üç muhabir bir cipte bekliyor.
Trois correspondants attendent dans la Jeep.
- Cip mi?
- Une Jeep?
o cipi elimize geçirdiğimiz sürece.
M'en fiche... du moment qu'on pique cette jeep.
Eğer bu jipi alırsak, ihtiyaçlarımızı koyabiliriz.
Avec cette jeep, ce serait possible.
Jipte gitmek için teğmene sor.
J'ai demandé au lieutenant que tu sois dans la jeep.
Jipe dön.
Retourne à la jeep.
Şimdi cipi sürebilir miyim?
Je peux conduire la jeep?
Bin sür şu jipi!
Démarre-moi cette jeep!
O jipi kaybedemeyiz. Hadi!
On peut pas perdre cette jeep.
Jipi boşalt ve al.
Décharge la jeep et emmène-la.
Bir jip dolusu silah ve cephanemiz var.
On a une jeep bourrée de munitions.
Jipide boşaltın.
On va décharger la jeep.
- Cipiniz...
- La jeep...
Helmick, herkesi cipe bindir.
Helmick, mets tout le monde dans la jeep.
Eşyalarını o polis arabasından çıkar ve cipe yerleştir.
Prends ta valise et mets-la dans ma Jeep.
Cipime iki saatliğine ihtiyacın olduğunu söylemiştin.
Tu m'avais emprunté ma Jeep pour deux heures!
Çocukları bistroda bıraktım ve ciple dolaştım.
J'ai laissè les gars dans un bistrot pour partir en jeep.
- Ciple gitmeye ne dersiniz?
Un tour en jeep vous tente?
Cipimi alabilirsin.
Vous pouvez prendre ma jeep.
- Cipi alabilir miyiz?
On peut prendre la jeep?
Jipimi getirin!
Ma jeep!
Ama jipini New York Fizik Enstitüsü'nde buldular. Onlar- -
On a retrouvé sa jeep...
Cip ve ben yüzbaşının emrindeyiz.
La jeep et moi-même sommes à votre disposition. Des questions?
- Cipim hâlâ gelmedi mi?
- Vous avez ma jeep?
Cip söz konusu olamaz, kesinlikle.
Une jeep est absolument hors de question.
Peki ya şuradaki cip?
Et cette jeep, là?
Tümene dönüşünüz için cip hazır.
La jeep est prête à vous emmener.
- Evet. benim çantam.
- Je le mets dans la Jeep?
"... araba kazasında öldüğüne dair bir ihbarname aldık. "
" dans accident de Jeep, Fort Riley, Kansas.
Cipi getir Brownie.
Brownie, va chercher la jeep.
- Jip kiralık değil.
La jeep n'est pas à louer.
Çık o jipden hemen.
Sortez de cette jeep.
Jipi almalıyız. Alamazsın!
Je prends la jeep.
Bu albayın jipi.
C'est sa jeep.