English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ J ] / Jellybean

Jellybean tradutor Francês

53 parallel translation
Hepsi kokar. ıngiltere kraliçesinden, Bonanza Jellybean'e kadar hepsi kokar.
Toutes puent, de la reine d'Angleterre à Bonanza Jellybean.
Bonanza Jellybean mi?
Bonanza Jellybean?
Bonanza Jellybean'le birlikte benim emirlerime karşı gelerek. Bir gün konukları Kundalini Yogası denilen şeyi yapmaya zorluyorlar.
Avec l'accord de Bonanza Jellybean et contre mes ordres formels... elle a instauré la pratique du yoga de kundalini.
Bayan Bonanza Jellybean'e göre... Rubber Rose Kontes'in değerlerinin bir göstergesi.
Selon Miss Bonanza Jellybean, la Rose de Caoutchouc trahit les valeurs de la Comtesse.
Önceleri zayıf ve hastalıklı sığırları alarak onları bu Bonanza Jellybean'in sizlere ne dediğini dinlemek istemiyorum.
Il a acheté un troupeau malade pour commencer, afin... Je ne veux rien savoir de ce que vous dit Bonanza Jellybean.
Bonanza Jellybean'den sevgilerle.
"Avec les compliments de Bonanza Jellybean."
Velinimeti Kontes'e duyduğu sadakatle Jellybean ve dişi kovboylara karşı gelişen duyguları arasında bocalayan Sissy yollara düştü ama ufukta bir Pontiac yoktu.
Déchirée entre sa loyauté envers son bienfaiteur, la Comtesse, et son affection grandissante pour Jellybean et les cow-girls, c'est une Sissy paumée qui reprit la route où pas une Pontiac n'était en vue.
Ben Bonanza Jellybean'in arkadaşıyım.
Je suis une amie de Jellybean.
Jellybean de onunla gidiyordu.
Jellybean voyageait avec elle.
Bonanza Jellybean.
Bonanza Jellybean.
Bu Jellybean. Bu harika kuşlar bizimle kalıyor.
- C'est Jellybean.
JellyBean yarım kap ıslak mama sever Ve yarım kap da kuru mama.
Je lui prépare une demi-tasse de pâtée dans un bol et des croquettes dans un autre.
JellyBean seni kardeşlerinden daha çok sever.
Caramel t'aime plus que tes frères.
İlaç zamanı JellyBean.
C'est l'heure des gouttes!
Hadi JellyBean, saklanmayı bırak.
Allez, Caramel.
Lütfen kaçma JellyBean.
Ne va pas dehors, s'il te plaît.
JellyBean!
Caramel!
JellyBean'i bulacağız.
On va le retrouver.
Ya JellyBean yaralanırsa? Dışarısı karanlık.
Et si Caramel est blessé?
Demek istediğim JellyBean'in durumu iyi.
Je pense que notre cher Caramel va très bien.
Baba JellyBean'in kâsesi boş.
Papa! Le bol de Caramel est vide.
JellyBean'in durumunu merak ettiğim için aramıştım. Oh iyi.
Je voulais savoir comment allait Caramel.
Çok fırlama bişey, bilirsin. Televizyondan in JellyBean!
Il est très joueur, c'est un coquin.
Biraz delice gelicek ama JellyBean'i telefona versene.
- Hal. Ne soyez pas surpris, mais...
Gel buraya JellyBean!
Maudite bestiole.
Şimdi birkaç parça alıcaz ve mamasına dökücez ve tatlı rüyalar JellyBean!
Je vais écraser quelques pilules, en mettre dans sa pâtée et bonne nuit, Caramel.
Muhtemelen JellyBean değil, kesinlikle JellyBean değil Kedi bile değil.
les Caramels, les pas-Caramel et les pas-chats. Je vois un opossum.
Bunlardan hiçbirinin JellyBean olmadığını mı söylüyorsunuz.
Aucun d'eux n'est Caramel? Vous êtes fous ou quoi?
Baba, JellyBean.
Papa! C'est Caramel!
Bakın çok zahmet çıkardığımı biliyorum ama JellyBean'ın da evi yandı.
Je sais, je suis très exigeant. Mais Caramel n'a plus de maison non plus.
Ona "Jelibon" derim.
Je l'appelle "Jellybean".
Sen hiç gittin mi oraya?
T'as déjà été au Jellybean?
- Jellybean, Yeti.
- Jellybean, Yeti.
Jellybean, Yeti ve Bitsy.
Jellybean, Yeti, Bitsy.
Jellybean jöle kıvamına gelirken ilk defa içimizden biri olayı böldü.
C'est la première fois qu'un de nous y entre en dragibus et reçoive un roulé à la confiture. ( jeu de mots avec Jelly )
Kendin olmaktan asla vazgeçme Jellybean.
Ne cesse jamais d'être toi, Jellybean.
- Jellybean haklıydı.
- Jellybean avait raison.
Ben Bay Jelibon.
- Je suis M.Jellybean.
Merhaba Bay Jelibon.
- Salut, M.Jellybean.
Bunları Kral Jelibon'un dolabındaki kasada bulduk.
Nous l'avons trouvé dans un tiroir verrouillé du roi Jellybean.
Jelibon'un gerçekte nasıl biri olduğunu bilmek yerine temsil ettiği fikir halka daha faydalı olur.
Le peuple retiendra plus de l'idée qu'il représentait plutôt que du Jellybean qu'il était réellement.
- Evet, bebeğim. Neden Jellybean kaltağı gibi bebeğini bir daire içinde dolaştırmıyorsun?
Pourquoi tu ne fais pas ce que Jellybean te dit, va donc promener ton bébé.
Jellybean.
Jellybean.
JellyBean nerde?
Où est Caramel?
Hey JellyBean.
- Il est à l'écouteur.
JellyBean?
C'est toi Caramel?
JellyBean
Caramel!
İddiaya girerim ki JellyBean 4 bloktan öteye gitmedi.
Caramel n'a pas dû partir loin de sa maison.
Hangisi JellyBean?
C'est lequel, Caramel?
Şeker Oteli'nde.
Au Jellybean Lounge.
Ben orayı çok seviyorum.
J'adore le Jellybean.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]