English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ J ] / Jenson

Jenson tradutor Francês

69 parallel translation
- Adamlarımı tanıyorsun, Dick Jenson. - Evet.
Vous connaissez Dick Jenson.
Yüzbaşı Richard N. Jenson iyi adamdı.
Le capitaine Richard N. Jenson était un jeune homme bien.
Şunları Dr. Jenson ve şu belediye başkanı hanıma ulaştırabilirsin.
Tu peux... amener ça au Dr Jenson et à Madame le maire.
Peebler'lar, Hoffer'lar, Dr. Jenson.
Les Peebler, les Hoffer, le Dr Jenson.
Peki Min teyzesi? Ya da Toby Jenson?
Ou Toby Jenson?
Union High okulundan, Gale Jenson.
Et maintenant, la concurrente de Union High, Gale Jenson.
Günaydın, Bayan Jenson.
Bonjour, Mme Jenson.
Bayan Jenson, size söylemiştim : Geri getirdiğiniz kasetleri başa sarmalısınız.
Je vous ai déjà demandé de rembobiner les cassettes avant de les rapporter.
Bayan Jenson'ın adresi nedir?
Quelle est l'adresse de Mme Jenson?
Jenkins.. Jenson. Emmy Lou Jenson, Clark Caddesi 19 numara.
Emy Lou Jenson, 1 9, Clark Avenue.
- Merhaba, Bayan Jenson.
Madame Jensen?
Doktor Karen Jenson, iyi dinle.
Dr Karen Jenson... écoutez-moi bien.
Siz Karen Jenson'sınız değil mi?
Vous êtes Karen Jenson, c'est ça?
Dr Jackson... Ben Amy Jenson, başkentten arıyorum.
Dr Jackson... Ici, Amy Jenson, en direct du Capitole.
Sanırım Jenson diyorlardı.
Ils l'appelaient Jenson, je crois.
Aslında oda arkadaşın Ross Jenson için geldik.
On est là pour votre copain, Ross Jenson.
Ross Jenson'ın tişörtlerinde bazı kıllar buldum.
J'ai trouvé des poils dans les habits de Ross Jenson.
Ross Jenson'ın bu kasabadan biriyle ilişkisi varmış.
Ross Jenson avait une liaison avec quelqu'un d'ici.
Ross Jenson, Vegas'tan ayrıldığı gün yurttan Jackpot'a gitmek için MapQuest haritasına bakmış. Mantıklı.
Ross Jenson s'est servi de MapQuest pour avoir l'itinéraire jusqu'à Jackpot.
Babanın Ross Jenson'la ilişkisini biliyor muydun?
Vous saviez que votre père couchait avec Ross?
Ross Jenson gitmiş.
- Non. Ross Jenson y était.
Bay Brooks, oğlunuz Ross Jenson'ı öldürdü.
Votre fils a tué Ross Jenson.
Jenson'dan alınan parmak izlerini getirdim.
Je compare les empreintes dans l'affaire Jenson.
Jenson'ların eski evi.
- La vieille maison des Jenson.
Sizinkiler Cherish'le ilgili bir şey bulabildi mi diye bakmak için Jenson'ların evine gitti.
Il est monté chez les Jenson voir si vos gars trouvaient quelque chose sur Cherish. Morgan et Reid sont là-bas en ce moment.
Randolph Jenson, otursana.
Randolph Jenson, asseyez-vous.
Yanılmış olmalısınız. Doktor Jenson çocuklara bakmıyor.
Le docteur Jenson ne traite pas les enfants.
Şu Jenson denilen adamın bildiği bir şey.
Quelque chose que ce gars Jenson sait.
Jenson'ı bir şey anlatmaya zorlayamayacağını söyledi.
Il dit qu'il ne peut pas obliger Jenson à me dire quoi que ce soit.
Purdy'nin bile. Şu Jenson denen adamın bile.
Ni Purdy, ni ce gars Jenson.
İşte o zaman, onu Dr. Jenson ile tanıştırdım.
Je l'ai alors dirigé vers le Dr Jenson.
Jenson bir türlü susmadı.
Jenson n'arrêtait pas de jacasser.
Öyleyse, Jens Jenson'ı denemenin tam zamanı. Ürünümüz Superior gölü ringalarıyla geleneksel Norveç usulü hazırlanmaktadır.
Alors, il est temps d'essayer le hareng Jens Jensen, du Lac Supérieur confectionné selon une recette norvégienne ancestrale
Sevgili Jewel'ımız kadere kalmış hamleyi yapmadan önce Santa Fe, New Mexico'dan Miss Jewel Jenson'la tanışalım.
Avant que la ravissante Jewel ne tente le sort, découvrons Jewel Jensen de Santa Fe, au Nouveau-Mexique, dans un portrait intime.
Onu göremiyorum, yalnızca Jenson'un arabası var.
Je ne le vois pas, juste la voiture de Jenson.
Jenson'ın yarısı burada, bu sebeple diyebilirim ki, zorlu bir görev olacak.
La moitié de Jensen ici présente pourra vous dire que c'est plutôt difficile.
- Merhaba, Mike Jenson, orada mı?
- Mike Jenson est ici?
West için bir numaralı tekler, Bay Mike Jenson!
Représentant West : Mike Jenson!
Rudy Jenson için güzel bir alkış.
Applaudissez bien fort Rudy Jenson.
Jenson Aktueryal'ında müdür yardımcısısınız.
VP chez Jensen Actuaire.
Evet Bayan Jenson.
Très bien, Mme Jenson.
Övgüler sayesinde bu işi alamazsınız Bayan Jenson.
La flatterie ne vous donnera pas cet emploi, Mme Jenson.
Lütfen bu geyikleri molalarınızda yapın Bayan Jenson.
Oui oui, gardez, s'il vous plait, le bavardage pour vos pauses, Mlle Jenson.
Jenson'a gidebiliriz.
Allons au Jenson?
Şey, Sally, bu bir çeşit yetişkin usulü yüzme durumu bu yüzden sen ve blazer ceketin uzayıp, bilmiyorum ki Jenson'ın yemeğini çalan gizemli hırsızı yakalamıyorsun.
Sally, c'est une sorte de une situation de type initié, Alors pourquoi vous et votre veste n'allez pas voir ailleurs et résoudre le mystère de, je ne sais pas, qui a volé le déjeuner de Jenson?
Shawn, Jenson'ın yemeğini ben çaldım.
Shawn, j'ai volé le déjeuner de Jenson.
Bayan Jenson dışında tabii, çok seksiydi.
Madame Jenson était vraiment sexy. Tu as besoin d'une minute seul?
Michael Jenson.
Michael Jenson.
Rob Jenson seneye emekli olmayı düşünüyor... ve ben... Düşündüm ki, ben de aday olabilirim.
Rob Jenson veut prendre sa retraite l'an prochain, et je pensais poser ma candidature.
Ross Jenson'ın Jackpot'taki biriyle ilişkisi varmış.
Ross avait une liaison avec quelqu'un du coin.
Teğmen John Jenson hizmetinizde bayan. Nasılsın?
Merci.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]