English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ J ] / Jeste

Jeste tradutor Francês

17 parallel translation
Sevgili bayan Totten babanızın, insanlığın aydınlanması için yaptığı bu harika jeste son veremezsiniz.
Ma chère Mlle Totten... vous ne compromettriez pas le geste de votre père en faveur de l'instruction.
Benim için bu, çok şey ifade ediyor. Bu jeste ait imajın bir baskısını yapacağım.
On a parlé de ça un moment, et du plaisir que c'était d'avoir toute cette presse grâce à ce record.
Yaptığınız bu büyük jeste karşılık, ben de tüm gerçeği anlatacağım!
Ah, merci! A mon tour de vous dire la verite.
Jeste, bi saniye, Peter.
Oui, une seconde, Peter.
Seçme hakkımız kategoriktir. Zevkimizin, özel bir jeste tabi olduğunu kabul etmek zorundayız.
Notre choix est structuré, nous devons subordonner notre jouissance ŕ un geste unique.
- Bu hiç bir jeste benziyor mu?
Quel remerciement!
Ve bu... Ve yaptığın jeste minnettarım.
et c'était... et j'apprécie votre geste.
Bu jeste minnettarım, ama burada sadece bir ay kalacağım.
Merci, mais je ne suis là que pour un mois.
- Böyle romantik bir jeste nasıl karşı koyabilirdim?
- C'est si romantique. - T'es pas fâchée?
Hayır. Yalnızca yaptığın jeste ne kadar minnettar olsam da bana verdiğin para pek fazla bir şeyi değiştirmiyor.
Non, je dis juste que ton geste me touche mais que cet argent ne change pas grand-chose.
Daha önce konuştuğumuz son büyük jeste ne oldu?
Où est passé le dernier beau geste dont nous avons parlé plus tôt?
Onu tanımadan önce öyle diyorduk.
On l'appelait jeste comme ça avant de le connaitre.
"Gösterişli bir jeste davetlisiniz mi?"
"Vous êtes invités à une grande manoeuvre"?
Yaptığım jeste çok memnun oldu.
Elle a vraiment apprécié l'initiative.
Kadınlar boyle derler ama,... güzel bir jeste de bayılırlar.
Les femmes disent ça, mais elles apprécient les attentions.
Kadınlar böyle derler ama güzel bir jeste de bayılırlar.
Parfois les femmes disent cela, mais elle apprécient toujours le geste.
Bir nevi büyük bir jest yaptın. Bu yüzden, bu büyük jeste karşılık vermem lazımmış gibi hissettim.
Tu as fais un beau geste, donc, il me semblait que je devais en faire de même.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]