English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ J ] / Jibril

Jibril tradutor Francês

51 parallel translation
Bu Hani Jibril.
C'est Hani Jibril.
Bu noktada, polisin,... tartışmalara yol açan kadın hakları aktivisti Hani Jibril'i,... saldırıyla ilişkisi olduğu gerekçesiyle gözaltına aldığını biliyoruz.
Actuellement, nous savons que les autorités ont placé Hani Jibril, la femme controversée qui milite pour les droits des femmes, en détention suite à la récente attaque.
Jibril'in suç ortaklarının olup olmadığı bilinmiyor.
Nous ne savons pas si elle a pu travailler seule ou avec des complices.
- Birleşmiş Terörizm Görev Kuvvetleri'nde.
- Au JTTF ( Forces Spéciales anti-terrorisme ). Hani Jibril est toujours interrogée.
- Hani Jibril hala sorgulanıyor. Bayan Jibril, dairenizde Prens Abboud'un suikastinde kullanılanla aynı tür... -... patlayıcı kalıntısı tespit ettik.
Mme Jibril, nous avons trouvé des traces d'explosif dans votre appartement, du même type que celui utilisé pour l'assassinat du prince Abboud.
Başkan, resmi olarak bunun bir adalet meselesi olduğunu söylüyor ama aslında Hani Jibril'in sonsuza dek...
Officiellement, il appelle ça une question judiciaire. Officieusement,
" Sadece Hani Jibril'e yardım etmek istedim.
" Je voulais juste aider Hani Jibril.
- Geniş bir ağ atıp hiçbir şey yakalayamayacaklar. Sonra da hepsini Hani Jibril'in üzerine yıkacaklar.
Ils vont ratisser large, ne rien trouver, et tout mettre sur le dos d'Hani Jibril.
... dakikalar önce yaptığı açıklamada, Prens Fayeen, kuzeninin cinayetinden,... radikal bir feminist ve İslam için bir tehlike olduğunu ifade ettiği... -... Hani Jibril'in sorumlu olduğunu söyledi.
... il y a quelques instants, le Prince Fayeen a publié une déclaration condamnant le meurtre de son cousin par Hani Jibril, qu'il a qualifié de féministe radicale et de danger pour l'Islam.
- Fayeen, Jibril'i kullanarak... -... Abboud'un değiştirmeye çalıştığı her şeyi geri götürecek.
Bon, Fayeen va se servir d'elle pour faire reculer tout ce qu'Abboud a essayé de réformer.
- Hani Jibril biliyor gerçeği.
Hani Jibril connait la vérité.
Eğer bütün bunları Hani Jibril'in üzerine yıkarsanız ne olacağını sanıyorsunuz?
Que pensez-vous qu'il va se passer si vous laissez tout ça sur Hani Jibril?
Hani Jibril gibi kadın aktivistleri hedef... -... haline getireceksiniz.
vous allez faire des femmes activistes comme elle des cibles.
Hani Jibril, Prens Abboud'a suikast düzenledi.
Hani Jibril a assassiné le Prince Abboud.
Hani Jibril ile ilgili olay ulusal güvenlik nedeniyle gizlenmiş bulunuyor.
L'affaire concernant Hani Jibril a été classée pour des raisons de sécurité nationale.
- Jibril, Saud Hanesinin tanınan karşıtlarından biri.
Jibril était une critique reconnue de la Maison Saud.
Hani Jibril'in masum olduğuna inandığım için yaptım.
Je l'ai fait selon mes convictions. qu'Hani Jibril est innocente. Et, le flash info...
- Bu Hani Jibril'in serbest... -... kalmasını da sağlamaz.
Et ça ne fera pas libérer Hani Jibril.
- Hani Jibril davasını takip ediyor musun?
Tu as suivi l'affaire Hani Jibril?
Sebastian Egan tarafından yazılmış,... Prens Fayeen'in, Abboud'u ve Jibril'i öldürmek için plan yaptığını kanıtlayan birkaç gizli işleri açığa vuran makale istiyorum.
Je veux publier une série d'exposés écrits par Sebastian Egan prouvant que le Prince Fayeen a conspiré pour tuer Abboud, et a également l'intention de tuer Hani Jibril.
Hani Jibril geçen sene onunla yüzleşti, o da kadınlara oy hakkı için krallık içinde savaşacağına söz verdi.
Bon, Hani Jibril l'a affronté sur le sujet plus tôt cette année et il lui a promis qu'il appuierait le suffrage dans le royaume. Imagine s'il l'avait fait.
Hani Jibril de bulabilecekleri en iyi günah keçisiydi.
Et Hani Jibril était le parfait bouc émissaire.
Prens Fayeen ve Arcadia çok iyi biliyordu ki, Jibril, Abboud'la yüzleşerek,... verdiği sözü halkın görebileceği şekilde kameralar karşısında söylettirme fırsatını asla kaçırmazdı.
Le Prince Fayeen et Arcadia savaient qu'elle ne manquerait pas une opportunité d'affronter Abboud à la télévision américaine, de le mettre sur le grill, le forçant à s'engager publiquement pour la promesse qu'il lui avait faite.
Biz Hani Jibril'i takip ediyoruz.
Nous suivons Hani Jibril.
Hani Jibril katil değil.
Hani Jibril n'est pas une tueuse
Maggie, Bayan Jibril bugün tamirci çağırmamış mıydı?
Maggie, non, uh, Ms. Jibril a t elle fait venir un réparateur?
- Merhaba, Hani Jibril'e ulaştınız. - Merhaba, Hani Jibril'e ulaştınız.
- Bonjour, you ve reached Hani Jibril.
- Ya da inandırıcı bir kopyasına.
- Hello, - you ve reached Hani Jibril. - Or a reasonable digital facsimile.
- Ben Hani Jibril.
Oui. C'est Hani Jibril.
- Tabi ki Bayan Jibril.
Bien sûr, Ms. Jibril. Bien sûr.
Verdiğimiz bilgiyi Jibril'e iletmiş.
Il a passé l'information à Ms. Jibril.
Adam, Hani Jibril'i gözetliyordu.
Il garde Hani Jibril sous surveillance.
Bayan Jibril'in dairesini neden gözetliyordunuz, söyleyin sadece.
- Juste dites nous ce que vous faisiez à surveiller l'appartement de Mme Jibril..
Hani Jibril, krallığın sözlü düşmanı.
Hani Jibril est une voix discidente au Royaume.
Görünüşe bakılırsa Bayan Jibril hakkında farklı görüşlerdeyiz.
Il semble que nous soyons partagés pour Ms. Jibril.
Rice, Martin, sizden Jibril'e efsane olarak yaklaşmanızı istiyorum.
Rice, Martin, je veux que vous approchiez Hani Jibril incognito.
Bayan Jibril, hiç "fanatik" dediğiniz o insanların fanatikliğe Amerika'nın işlemiş olduğu uzun suç listesi yüzünden itilmiş olduğu ihtimali aklınıza geldi mi?
Ms. Jibril, avez vous entrevue la possibilité que ces fanatiques, comme vous les appeler, ont été amenés à ce fanatisme à cause d'une longue liste de crimes commis par les Etats Unis?
Bu konuda Bayan Jibril'e katıldığımı belirtmeliyim.
Je suis, uh, avec Ms. Jibril sur ce coup là.
Bayan Jibril, Arcadia İdare Kurulu'nda bir protesto düzenliyor.
Ms. Jibril va mener une manifestation au conseil Politique d'Arcadia.
Eğer Jibril, suikast planının bir parçasıysa, her şey o zaman gerçekleşecek.
Si elle fait partie d'un complot d'assassinat, nous espérons que ca aura lieu là bas.
Martin ve Rice dışarıda Jibril'i izleyecek.
Martin et Rice seront sur le terrain surveillant Ms. Jibril.
- Gözümüz Bayan Jibril'in üzerinde.
Nous avons un oeil sur Ms.
- Her şey yolunda.
Jibril. Tout est calme.
- Ne kadar ileri gitmeye hazırsınız Bayan Jibril?
Donc jusqu'où êtes vous prête à aller, - Ms. Jibril?
Merhaba, Bayan Jibril.
Bonjour, Ms. Jibril.
Bayan Jibril, benimle geliyorsunuz.
Ms. Jibril. Vous venez avec moi.
Hala Hani Jibril'in olayla olan ilişkisini araştırıyoruz.
Nous sommes toujours en train d'évaluer l'implication d'Hani Jibril.
-... susturulmasından yana.
Il veut que Hani Jibril se taise définitivement.
Jibril, krallığın en ünlü karşıtlarından.
Jibril était une critique reconnue du Royaume.
Sessiz görünüyorsunuz Bayan Jibril, insanlara katılmayacak mısınız?
Vous semblez plutôt calme, Ms. Jibril.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]