English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ J ] / Jimi

Jimi tradutor Francês

215 parallel translation
Jimi Hendrix'i de bizim şirkete sokmuş... onunla sözleşme imzalayıp... bizim alt grubumuz yapmıştı.
Il faisait nos premières parties.
Ben de Jimi'ye "Siktir! Hayatta senden sonra çıkmayız" dedim.
J'ai dit à Jimi : "Va te faire voir, on ne passera pas après toi."
Karşınızda eksik bir Jimi Hendrix.
Voici un Jimi Hendrix, naïïf et innocent.
Gruptaki diğer iki kişi Jimi Hendrix ve Bill Cox'tu.
Et deux de mes musiciens étaient Jimi Hendrix et Bill Cox.
Bilirsiniz, Jimi solaktır.
Jimi était gaucher.
Jimi sanki bizimle birlikte değildi, bu anlaşılıyordu.
On avait souvent l'impression que Jimi n'était pas vraiment avec nous.
Jimi gitarına asılırken ben de saksofon çalardım.
Et pendant que Jimi faisait pleurer sa guitare, je jouais du saxo.
Jimi'yi sevmezdi. onun bir asalak olduğunu düşünürdü.
En fait, elle pouvait pas le blairer.
" Bak Jimi, anlamıyorsun.
" Jimi, tu comprends pas,
Performansları onu dehşete düşürürdü, sahnede durmadan dönüp arkasına bakardı.
Jimi avait l'air écœuré, mais il les regardait quand même.
Ama Jimi devam etme konusunda azimliydi.
Ça le gênait pas d'avoir l'air baroque, comme moi.
Jimi'yle tanışmalarından... bahsettiler mi bilmiyorum... ama zaten aynı evde yaşıyorduk.
Je ne sais pas s'ils vous l'ont dit, mais quand ils se sont rencontrés nous habitions tous ensemble.
Hemen gitar çalmayı bırakır ve bize bakardı. Zaten kendisi de çekingendi.
Et Jimi s'esquivait avec sa guitare, car il était très timide.
Çok utangaçtı.
Jimi savait jouer le rock.
Jimi benim sevdiğim şeylere bayıldığı için... öyle bir şey dinleyemez diye düşünmüştüm.
Comme Jimi avait les mêmes goûts que moi, je ne pensais pas que ça lui plairait.
Jimi'den hiçbir şey olmayacağını düşündü.
Il a pensé que Jimi ne valait rien.
Jimi bir albüm yapma ümitlerini yitirmeye başlamıştı. Bu işi başarabileceğini sanmıyordu.
Jimi voulait vraiment enregistrer, franchir une nouvelle étape.
"Bilmem nerede Hendrix çalıyormuş."
"Jimi Hendrix va jouer au Village."
Jimi bu iş için hazırdı.
Tout était prêt pour Jimi.
Başka biri de olabilirdi, ama Jimi çok uygundu.
Ça aurait pu être quelqu'un d'autre, mais ça devait être lui.
Jimi Hendrix Experience'dan tam anlamıyla psikedelik bir müzik.
J'allais juste dîner, un jour.
Yanıma gelip " şu Jimi Hendrix'i duydun mu?
Jeff me demande :
" Bu gece burada çalıyormuş.
" qui joue ce soir, Jimi Hendrix?
O arada Jimi Hendrix hakkında konuşmaya başladık.
Pendant le film, on a parlé de Jimi Hendrix.
Bu da bence Jimi sayesinde oldu. Çünkü Jimi İngiltere'den ayrılınca birbirimizden uzaklaştık.
C'était dû, je crois... car ça a cessé quand Jimi a quitté l'Angleterre.
Çünkü Jimi ikimiz için de bir tehditti.
C'était dû au fait que Jimi était une menace pour nous deux.
Chas Chandler Jimi'yi bulunca onun bir gitarist olarak değerini anladı. " Tek yapmam gereken...
Chas Chandler avait trouvé Jimi, compris ses possibilités de guitariste et il s'est dit : " Comment faire
Kim olabilirdi ki? Meğer Jimi'ymiş.
Je me demandais qui c'était.
Sonra da "adını Jimi Hendrix Experience koydum" dedi.
"On s'appelle Jimi Hendrix Experience."
Çok eğleniyorduk. Oraya buraya gidip kafaları kırardık.
Le son psychédélique de "Jimi Hendrix Experience".
Jimi Hendrix Experience'dan bir şarkı daha dinleyeceğiz.
Écoutons de nouveau "Jimi Hendrix Experience".
Sen nereye gittin be oğlum " dedim.
"Jimi, où étais-tu passé?"
21 çıplak Jimi'nin yeni albümünü dağıttı
21 nus pour le nouveau titre de Jimi
"Hendrix'in yeni albümü" dedi.
"Voici le nouvel album de Jimi Hendrix."
Ne olduğunu sordum. o da...
"Jimi, dis-moi ce que c'est." Et il me fait :
Ben de "Jimi gibi zayıf biri kullanabiliyorsa ben de kullanırım" dedim.
Je me suis dit : "Vu son gabarit, si Jimi en prend, je peux aussi."
Bir şey hissetmiyordum. Bir yarım daha istedim.
J'ai demandé une autre moitié à Jimi.
Jimi'nin kapasitesi bizim iki katımızdı. Çünkü o zaten normal değildi. Yani bir şeyler kullandığı zaman... normal haline kavuşuyordu.
Jimi pouvait tout prendre en plus grande quantité parce qu'il était déjà anormal.
Jimi şehre geldiğinde bunu hemen duyardınız.
On savait toujours quand Jimi était dans le coin.
Jimi onlara bakıp " Benim adım Jimi.
Jimi se retournait et disait :
Sen kimsin " derdi.
" Bonjour, je m'appelle Jimi.
Beş yıl o anı beklemiş... adam gelip "benim adım Jimi" diyor. Tavrın bu mu yani?
Elles se préparent depuis 5 ans pour entendre : "Je m'appelle Jimi." Et elles s'y croient?
Jimi son derece utangaçtı.
Jimi se préoccupait beaucoup de son apparence.
- The star spangled banner ]
JIMI HENDRIX
Menajerimiz Kit Lambert...
Kit Lambert, notre manager, venait de signer avec Jimi Hendrix.
Jimi gitarını rehine vermiş olurdu.
Jimi se débrouillait toujours pour mettre sa guitare au clou avant un concert.
Kendi dairemiz vardı.
Mais Jimi était différent.
Dylan'a tapardı.
Jimi adorait Dylan.
Harika bir müzik!
J'ai vu Jimi pour la première fois au Blaze's Club.
" Baba, sanırım yakında patlıyorum.
C'était Jimi, et il m'a dit : " Papa, je crois que j'ai décroché la timbale.
"İlk önce yarım alın" demişti.
Jimi me dit : "Essaie une moitié."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]