English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ J ] / Joana

Joana tradutor Francês

120 parallel translation
"Bilirsin, Joana, bunu sana söylemeyi çok isterdim." "Ama malesef şaapmanin ne anlama geldiğini bilmiyorum."
Bien, Joana, j'aimerais te dire mais je ne sais pas ce qu'est un "cunilingus".
Ama arkadaşım Joana'yı utandırmana izin veremem.
C'est une amie à moi, Madame... Joana.
Ama "Joana" da hoşuma gitti.
Mais Joana, ça m'a bien plu.
Joana Azevedo
Joana Azevedo
- Joana nasıl?
- Et Joana?
Mucizelere inanmadığını biliyorum ama Joana'nın soğuktan titreyerek bize geldiği o ilk günü unutamayacağım.
Je sais que vous ne croyez pas aux miracles, mais je n'oublierai le jour où, tremblante de froid, Joana m'est apparue pour la première fois.
Joana'nın lezzetli Portekiz güveciyle bu hediyeyi kutlayamamak çok büyük ayıp.
C'est dommage que nous ne puissions célébrer ce don autour d'un honnête pot-au-feu servi par Joana.
Joana?
Joana.
Joana.
Joana.
Ben de, Joana. Hangi yöne dönersen dön, karşına dört duvar çıkıyorsa işte o zaman çok düşünüyorsun.
On pense beaucoup quand, quel que soit le côté vers lequel on se tourne, on se trouve toujours devant quatre interminables et monotones murs.
Joana, bana bir kasık kılı ver Ariane'in küçük bir telini.
Joana, laisse-moi un poil pubien, un petit fil d'Ariane...
Joana, sana ulaşmak için ne kadar garip bir yol izledim!
Ô Joana, quel drôle de chemin j'ai dû prendre pour arriver jusqu'à toi.
Bak Joana!
Maria Joana, regarde.
Evliyim, bu da kızım Maria Joana.
Je suis mariée. J'ai une fille, Maria Joana.
Evet Maria.
Oui, Maria Joana.
Ben de Maria.
Je suis Maria Joana.
Aferin Maria.
Très bien, Maria Joana.
Ve kızı Maria Joana.
- Amorim. Et sa fille, Maria Joana.
Maria Joana'nın kaptanı olmak zevk.
En particulier lorsque c'est Maria Joana.
Maria Joana!
Maria Joana!
Albay Davis Ulusal Muhafız Bürosu'ndan geçici görev nedeniyle bizimle olacak.
- Arrêtez John! - Vous n'avez pas changé Gil! - Comment va Joana?
Joana.
- Joanna.
Joana, yanındayım.
Joana, je suis là.
Joana, bana bak.
Regarde-moi!
Bu akşam, Joana'nın durumunu ayrıntılı olarak inceledikten sonra bir tanı koyduğumu bildirmekten dolayı büyük mutluluk duyuyorum.
Je suis ravi d'être là ce soir pour vous annoncer qu'après avoir étudié le cas de Joana, je peux enfin établir un diagnostic.
Joana'la hipnoz seansları daha açıklayıcı olamazdı.
Les séances d'hypnose ont été concluantes.
Joana'nın nesnelerin ve insanların seslerini ayırt etme sorunu olduğunu biliyorduk ama nedenini bilmiyorduk.
Nous savions que Joana avait du mal à identifier les sons, les objets et les personnes. Nous en ignorions la raison. Plus maintenant.
Ne yazık ki, Joana için durum böyle değil.
Hélas, ce n'est pas le cas de Joana.
O zamandan beri, Joana'nın beynine aşırı bilgi depolanıyor. Beyni ne işlevini yerine getirebiliyor, ne de olayları...
Joana reçoit donc trop d'informations et son cerveau peine à les classer...
Haydi, Joana.
Alors?
Bu yüzden, Joana Mercekleri kurulduğunda dürbünlü tüfeğine elveda diyebilirsin.
Hors de question que ma société fabrique ton viseur télescopique!
Joana Mercekleri'ne yatırım yapmayı umuyorduk.
On envisageait d'investir dans ta société.
Hala Doktor Meissner'in Joana'yı iyileştiremeyeceğini mi düşünüyorsun?
Tu crois toujours que Meissner ne guérira pas Joana?
- Hayır, Joana, benim. Carles.
Non, c'est moi, Carles.
Joana... Bunca yıl, sana gerçek duygularımı söylemeye cesaret edemedim.
Tu sais... je n'ai jamais trouvé le courage... d'avouer... mes sentiments pour toi.
Ben de, Joana.
À moi aussi, Joana.
Joana'nın iyiliği için.
Pour le bien de Joana.
Dinle, duyup duymadığı umurumda bile değil. Ben duymadıklarımızla ilgileniyorum.
Ce qui m'inquiète, c'est de ne pas entendre Joana.
Merak etme, Joana'nın ihtiyacı olmayacağı için gereksiz bir şey.
Rassurez-vous, elle est superflue. Joana n'en aura pas besoin.
Hepimiz Joana için endişeleniyoruz.
On s'inquiète tous pour Joana.
Joana.
Non, Joana...
Joana, ben...
Je ne suis pas...
Bu durum devam edecek olursa Joana Mercekleri'nin kapısına bir yıla kalmaz kilidi vururuz.
Si ça continue, on devra fermer l'usine.
Dinle, Joana. Bu konuda çok düşündüm ve ortada tek bir çözüm yolu görüyorum.
Écoute... j'ai beaucoup réfléchi.
Kulağa garip gelebilir ama Joana Prats'ın kaçırılması olayında yer aldığını söylüyor.
Ça vous paraîtra saugrenu, mais il dit avoir été forcé de participer à un complot pour enlever Joana Prats.
Joana, ne yapıyorsun?
Joana, que fais-tu ici?
Mary Joana, sen de sevdin mi öğlenki çorbayı? Sevdim.
Tu as aimé la soupe de poisson que l'on a mangée?
Hadi gidelim Joana.
Allons-y, petite Joana.
Joana.
Joana!
Joana!
Joana, ma chérie!
Joana, artık çocuk değiliz.
On n'est plus des enfants.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]