English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ J ] / Joi

Joi tradutor Francês

61 parallel translation
- Peldor joi, Odo.
Peldor joi, Odo.
- Sana da Peldor joi, Binbaşı.
Peldor joi à vous aussi, major.
Peldor joi.
Peldor joi.
"Peldor joi," Şef.
Peldor joi, chef.
Hem Joi seni mahfeder.
Plus, Joi va vous botter le cul de toute façon.
Joi bir bok yapamaz.
Joi ne va pas faire une chose maudite.
- Hangi kız? - Joi.
- Quelle petite fille?
Arayıp suratıma kapatıyor.
- Joi. Elle continue d'appeler, raccrocher.
Joi, gel otur.
Joi, venez vous asseoir.
- Joi bu sabah onunla konuşmuş.
- Joi lui a parlé ce matin.
Joi'nin sağlık sigortası masrafları karşılayacak.
L'assurance de Joi va couvrir les frais.
Joi, görülen o ki, bahsettiğimiz ağrı kesiciyi verebileceğiz.
Joi, nous allons pouvoir vous fournir l'antidouleur dont nous avons parlé.
Joi Abbott seni arıyor.
Joi Abbott au téléphone.
Bekle.
Attendez, Joi.
Joi sorun ne?
Qu'est-ce qui ne va pas?
Joi.
Joi? Joi.
- Joi. Ne oluyor?
- Que se passe-t-il?
Ateşi 38'e çıkınca Joi endişelenmiş.
La fièvre est montée à 39.
Joi.
Joi.
Joi ona reçete yazacağını söyledi.
Joi attend ton ordonnance.
Ama Joi'ye ilaçları verdin.
Tu l'as donné à Joi?
Joi Abbott kafeteryada bayıldı.
Joi Abbott s'est évanouie à la cafétéria.
Joi, oğlunun sağlık sorunu ne?
Qu'est-ce qu'il a?
- Joi Abbott'ın test sonuçları geldi.
- J'ai les résultats de Joi Abbot.
Joi'nin neden o kadar kötü göründüğü belli oldu.
Normal que Joi ait l'air crevé.
Merhaba Joi.
- "à tire d'aile..." - Salut, Joi.
Joi, kendine bakmaya başlamazsan, ne ona ne de kızına yararın dokunacak.
Si vous ne vous ménagez pas, vous ne lui serez pas très utile, ni à votre fille.
- Seni kaçırdığımı sandım. - Merhaba Joi.
- Je pensais vous avoir manquée.
- Joi nasıl?
- Et Joi?
- Joi?
- Joi?
Joi neden sağlık görevlilerini çağırdın?
Pourquoi avoir appelé les secours, Joi?
Joi, babasının olduğunu hiç söylemiş miydi?
Est-ce que Joi t'avait parlé d'un père?
Polis şu anda Joi Abbott'ın evine gidiyor.
La police se rend en ce moment au domicile de Joi Abbott.
Joi arayınca ilk uçağa yetiştim.
Joi a appelé et j'ai sauté dans un avion.
Merhaba Joi.
Joi.
Marshall Takımı, Koçları, Hayranları Uçak Kazasında Öldü
JoÏ... eurs, Entraà ® neurs'Supporters Victimes de l'Accident
NCAA birinci sınıfların oynamasına izin vermeyecektir ve onlar elimizdeki tek oyuncular, sizinle birlikte.
La Î et ce sont les seuls joÏ... eÏ... rs qÏ... e nous ayons à part vous.
Düdük çalana dek oyna. 17-Razor, üçe.
JoÏ... e jÏ... squ'aÏ... coup de sifflet. 1 7-Rasoir à 3.
Ful beki arka bekin önüne koyarsın.
Placez l'arrià ¨ re devant le joÏ... eur du fond.
Bugün yeni bir gün, beyler.
C'est Ï... n nouveau joÏ... r.
Dinle, eğer bunu kafanda çözebilirsen kapı her zaman açık. Seninle tanışmak zevkti, Red. Tanıştığımıza sevindim.
Ecoutez, si vous changez d'avis, la porte sera toÏ... joÏ... rs ouverte.
Maç günü.
JoÏ... r de match.
Lengyel'Düdük Çalana Dek Oynayacağız'Sözü Verdi
"On jouera jusqÏ...'aï... sifflet" Lengyel joÏ... e simple et sà © rieÏ... x
İlgiyi tek bir adamdan uzaklaştırır.
Il dà © tourne l'attention des joÏ... eÏ... rs.
Ve maç günü geldi.
Et c'est joÏ... r de match.
Bak dostum, ben buraya top oynamaya geldim, olabildiğince saygılı olacağım ama şu an bu takım için ben oynuyorum. 33 numara benim.
Ecoute, je suis venÏ... jouer au football et je serai le plÏ... s respectÏ... eÏ... x possible, mais c'est moi qÏ... i joÏ... e pour l'à © quipe dà ¨ sormais. Je suis le numà © ro 33.
Bence onu kenarda tutmalıyız, Jack.
- ll ne faudrait pas qu'il joÏ... e'Jack.
Oyna.
JoÏ... e. Allez.
Düdük çalana kadar oynuyorum işte, koç.
Je joÏ... e jusqÏ...'aï... coup de sifflet.
Gazeteleri okuyamıyor. Haberleri bile seyredemiyor.
Elle ne peut pas lire un joÏ... rnal, allí... mer la tà © là ©.
Ve o gün geldiğinde işte o zaman onları onurlandıracağız.
Et qÏ... and ce joÏ... r viendra... on leur fera vraiment honneÏ... r.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]