English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ J ] / Joli

Joli tradutor Francês

15,978 parallel translation
Oğlumun sarayında olan biri için güzel konuşmaydı.
Joli discours. Étant donné que tu es dans le palais de mon fils.
- Sakin ol güzelim.
Du calme, joli cœur.
Güzel atış.
Joli tir.
Gece hava kararınca çok güzel olur.
Le soir, ce sera joli.
- Güzel çanta.
Joli sac.
- Çok hoşsun.
Tu es joli.
O zaman vajinamı o çekici prensin aletiyle tanıştırırdım. Çok doğru.
J'irai m'empaler sur la merguez du joli petit prince.
Kostümün güzelmiş Han.
Joli costume, Han.
Çünkü neredeyse bütün komutanlarım bana "Sarışın", "Güzelim" "Şeker kız" gibi isimler takardı.
Tous mes officiers supérieurs m'appelaient "blondinette", "ma mignonne" ou "joli cœur".
Bu çok şeker.
C'est joli.
Resepsiyondaki her şeyi buradan görebiliriz.
On peut tout voir depuis ici. Joli.
- Sapık kelimesinin daha havalısı.
- Joli mot pour pervers.
Harika ikizler, orada mısınız?
Salut, joli jumeau. Tu es là?
- Selam, iyi atıcıymışsınız.
- Joli lancé, hein?
Endüstriyel ama rahat ve güzel bir yer olduğunu...
Oh, c'est joli ici, industriel mais cosy
- Çok güzel bir tören arabası.
Un joli char.
Ama sonra kız arkadaşı Beth şehre geldi. Çok tatlı bir kız ve çok iyi anlaşıyorlar.
Et puis sa copine, Beth, est arrivée, elle est super gentille et ils forment un joli couple.
Bu hiç de güzel değil.
Ce n'est pas,... joli.
Çok güzel değil mi?
C'est joli, non?
Evin güzelmiş.
C'est joli.
Güzel.
Joli.
Limon çiçeği sarısı boşa gitmiş. Aynen.
C'est du gâchis pour un si joli jaune citron.
Selam yakışıklı.
Bonjour, mon joli. Dure journée?
İyi atıştı aynasız.
Joli coup, flicaille.
Sen bana yardım ve merhamet için elini uzatırken bense karşılığında yüzümde kocaman bir gülümsemeyle ölümünü izliyor olacağım çünkü öldüğünde şunu gayet iyi bileceğim ki giydiğin o güzelim kıyafetteki kanı ve boku temizlemek için fırsatım olacak.
Et vous m'appellerez à l'aide et chercherez ma compassion et en retour, je vous regarderai mourir un sourire aux lèvres, car je saurai qu'une fois mort, je nettoierai le sang et la merde de votre joli costume.
Çok güzelmiş.
C'est très joli.
Evet, çok güzel, güzel.
Oui. Très joli, très joli.
- Benim... - Güzelmiş.
C'est très joli.
Bunlar çok hoş ama cidden bana uymaz. Ayrıca biz gerçekten arkadaş değiliz, Jennifer.
Et c'est très joli, mais ça me ressemble pas.
- Evet. - Süper olacak.
- Pour que ce soit joli.
İşte oldu.
Et voilà. Joli!
Bilirsin, hoş, çok cüretkar olmayan bireyler.
Un truc joli, pas trop osé.
Asıl nokta şu, rahat ve hoş şeyle geri dönmeyi bırakmalıyım.
Je dois cesser de tomber en arrière sur du confortable et joli.
Güzel silah, dimi?
Joli flingue, hein?
Departmanına biraz öz saygının ne olduğunu göstermeye çalışıyordum. Ona güzel bir tazminat sundum.
Je lui ai donné l'occasion de partir dignement en lui offrant un joli bon de sortie.
Yeni abajurunu da beğendim.
Au fait, très joli abat-jour.
Çok güzel bir konuşmaydı.
C'était un très joli discours.
Çok güzelmiş, baksana şuna.
C'est joli, et regarde ça.
Kırsal bir yerdi, güzeldi.
C'est très champêtre, très joli.
- Vaftiz de edildi. - Çok güzel bir isim.
Très joli nom.
Elbisen güzelmiş.
Joli costume.
Biraz çay ve güzel bir hediye istediğini düşünüyorum.
Non. Elle veut du thé et un joli cadeau.
Çok güzelmiş.
Ça, c'est joli.
Çok çalıştığınızı bu yüzden güzel bir şey almak istediklerini söylediler.
Ils disaient que vous travailliez dur et que vous méritiez quelque chose de joli.
İyi atıştı.
Joli tir.
Sana ne hazırlayayım güzel bayan?
Que puis-je faire pour toi, joli demoiselle?
İyiydi.
Joli.
İyi işti.
Joli travail.
Yaşlılık çağlarımızın güzel bir ön gösterimi oldu.
Un joli aperçu des dernières années de nos vies.
Güzel!
Joli!
Güzel.
- Waou.Joli.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]