English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ J ] / Jonson

Jonson tradutor Francês

60 parallel translation
1944 Noelinden bir hafta önceydi. Bizim çocuklardan ikisi, Manfredi ve Jonson hapishaneden kaçmaya hazırlanıyorlardı.
En 44, quelques jours avant noël, deux des nôtres allaient tenter de s'évader!
Akıllı adam. Almanlar Manfred ve Jonson'ı dün akşam vuruyorlar bugünse arkadaş onlarla iş yapıyor.
Les Fritz ont abattu nos copains et il trafique avec eux.
- Evet, küçük bir şey daha var. Manfredi ve Jonson'ın ormandan çıkamayacağından nasıl emin olabildin?
Pourquoi tu étais si sûr que Manfredi et Jonson ne sortiraient pas de la forêt?
Manfredi ve Jonson hakkında?
L'évasion?
Bu zavallı Manfredi ve Jonson. Stalag 17'den çıkabildiler.
Les pauvres gars étaient sortis du Stalag 17.
Dunbar'ı da Manfred'i ve Jonson gibi çamurda yatarken mi görmek isterdiniz?
Vous voulez voir Dunbar couché dans la boue, demain matin?
Jonson ve Manfredi'yi o öldürmedi mi?
II a fait tuer deux copains!
Her zaman çok sakindin. Özellikle de Manfredi ve Jonson'ın oraya gitmeleri konusunda.
Toi qui étais si calme quand nos pauvres copains sont partis?
Belki Shakespeare ve Ben Jonson bu köprüde durmuştur.
Shakespeare et Ben Johnson l'ont peut-être emprunté.
Wyatt veya Jonson. Sen karar ver.
Wyatt ou Jonson, choisissez vous-même.
Oldukça iyi bir Jonson.
C'est un bon Jonson.
Al Jolson'mış.Al Jonson çok da umurumda ya!
Al Jolson. Je me fous d'AI Jolson.
Shakespeare, Marlowe, Bacon, Ben Jonson, John Webster.
- On veut être le plus large possible Va t'il faire partie des A.P tests?
Ama haftasonlarının en güzel yanı yaşlı bayan Jonson gibi komşunuz olmasıdır.
Pas d'école, plein de dessins animés. Mais ce que j'adore, c'est voir notre vieille voisine.
Ben Jonson, zamanı "yaşlı, kel sahtekar" olarak nitelemişti.
Ben Jonson surnommait le temps le "vieux tricheur chauve".
Ben Jonson, zamanı "yaşlı, kel sahtekar" olarak nitelemişti.
Ben Jonson... appelait le temps le "vieux tricheur chauve".
Ben Jonson kim?
Qui c'est, Ben Jonson?
Ben Jonson mı?
Ben Jonson?
Ben Jonson, zaman için "ihtiyar, kel sahtekar" demişti.
Ben Jonson appelait le temps "le vieux tricheur chauve".
- Ben Jonson kim?
Qui c'est, Ben Jonson?
Sen, Jon Jonsson Thora'yı kanuni yönden eşin olarak kabul ediyor musun?
Jon Jonson, acceptez-vous de prendre pour épouse Thora ici présente?
Jonson, ortaya çık.
Jonson, montrez-vous!
Kokuyu alıyor musun, Jonson?
Vous sentez ça, Jonson?
Sen, oyun yazarı Benjamin Jonson mısın?
Vous êtes Benjamin Jonson, dramaturge.
Cam ustası William Jonson'ın oğlu.
Fils de William Jonson, souffleur de verre.
Daha önce hiç tutuklandın mı?
Aviez-vous déjà été arrêté, M. Jonson?
Senin oyunlarınla ilgilenmiyoruz, Bay Jonson.
Nous ne nous intéressons pas à vos pièces.
Jonson, diyaloglar harika.
Dialogues merveilleux, Jonson.
Ben Jonson'ın kısa meslek hayatı böylece sona erdi.
Ainsi finit la brève carrière du sieur Ben Jonson.
Benjamin Jonson.
Benjamin Jonson!
Aptal olma, Jonson. Tabii ki onaylanmadı.
Certes non, ne soyez pas bête.
Komedyanı beğendim, Jonson.
J'ai prisé votre petite comédie.
Bütün sanatlar siyasidir, Jonson.
Tout art est politique.
Sen ayakkabıcı değilsin, değil mi, Jonson?
Et cordonnier, vous n'êtes point.
Benim dünyamda insanlar oyun yazmaz, Jonson.
Dans mon monde, on n'écrit pas de pièces.
Bir değil, Jonson. Bir sürü yazdım. Senden çok yazdığım şüphesiz.
J'en ai écrit quantité, certainement bien plus que vous.
Zahmetlerinizin karşılığı, Senyör Jonson.
Voici pour le dérangement, signor Jonson.
Sessizliğinizi bozarsanız, Senyör Jonson için hiç iyi olmaz.
Si vous rompez ce silence... pas très bon pour vous.
Dünya Sahnesi'nde hiçbir Jonson oyunu oynanmamasını kabul etmek zorunda kaldım.
J'ai dû accepter. Aucune pièce de Jonson au Globe.
Jonson da fena bir hergele sayılmaz ama Shakespeare... Tanrım, bu adam kötüleri tanıyor.
Jonson fait de potables gredins, mais Shakespeare, mon Dieu, il s'y connaît en félons.
Fazla zamanım yok, Jonson.
On ne va pas y passer la nuit.
Jonson Usta?
Maître Jonson?
Jonson. Yaklaş.
Jonson... approchez.
Söz ver bana, Jonson sırrımızı saklayacaksın, Shakespeare'i açıklamayacaksın.
Promettez-moi... de garder le secret, de ne pas dénoncer Shakespeare.
Bu hayatta insanları tanımayı kendime iş edindim, Jonson.
Toute ma vie, j'ai œuvré à connaître la nature humaine.
Bütün bunlara bir anda son verebilirim, Jonson.
Je puis faire... que tout ceci... s'envole.
Manfredi ve Jonson da öyle.
Et les copains qui se sont fait buter?
Duyduğuma göre kamburüzüm mahsulü bu sene berbat olacakmış.
On va se concentrer sur la littérature Elizabethaine. Shakespeare, Marlowe, Bacon, Ben Jonson, John Webster
Jonson.
Jonson!
Çık dedim, Jonson. Evi yakıp fare gibi çıkartırım seni.
Je vais vous enfumer comme un rat!
Jonson.
Surpassez-le.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]