Jsa tradutor Francês
48 parallel translation
JSA'da yaşanan çatışmanın üzerinden üç gün geçmiş bulunuyor.
Trois jours après l'affrontement à la JSA ( zone de sécurité frontalière )...
Bu, yarın geceyarısından itibaren, JSA davasından alındığımı belirtiyor.
Voici ma démission pour l'affaire JSA à partir de minuit demain.
İ.S.G. 2013, sürtükler!
JSA 2013, pétasse!
Başka hiçbir gelirin olmadan JSA'den çıkmak büyük bir karar.
C'est une énorme décision, de renoncer au chômage sans aucune autre source de revenu.
Rex Tyler bize JSA'dan bahsetmişti.
Rex Tyler nous a parlé de la SJA.
JSA, süper askerlerden oluşan bir grup.
La SJA sont un groupe de super-soldats.
Gerçek JSA.
La vraie Société de Justice d'Amérique.
Nate, JSA 1942'ye dönmememiz konusunda kesin konuştu.
La SJA a était très claire sur le fait qu'on ne doit pas retourner en 1942.
Krieger'ı bulursak, JSA'yi de bulmuş oluruz.
On trouve Krieger, on trouve la SJA.
- Altı dil biliyorsun tehlikeye atılma eğilimin var ve JSA üyelerinden birinin akrabasısın.
Tu parles six langues différentes, tu as tendance à courir vers le danger, et tu es lié à un membre de la SJA.
Krieger'dan ya da JSA'dan iz yok.
Aucun signe de Krieger ou de la SJA.
JSA'nın hiçbir üyesi asla Nazilere yardım etmezdi.
Comment pouvez-vous faire ça? Aucun membre de la SJA n'aiderait un nazi.
- Aynı zamanda da Efsanelerden biri. Sizi JSA karargahına bıraktığımızdan beri gemiden de ayrılmadı.
C'est aussi une Légende, et Mick n'est pas sorti du vaisseau depuis qu'on vous a déposé au SJA.
Küçükken oyuncaklarıma JSA-Nazi savaşı yaptırırdım.
On est quitte? Quand j'étais enfant, je jouais à la SJA contre les Nazis avec mes poupées.
JSA'yı özledim. 36.
La JSA me manque.
Beni JSA'ya aldılar. Ve dünyanın sadece köyümden ibaret olmadığının farkına vardım. Dışarıda da korunmaya ihtiyacı olan insanlar vardı.
J'ai été recrutée par la SJA, et j'ai réalisé que le monde était beaucoup + large que juste mon village, et qu'il y avait des gens au-delà des frontières qui avaient aussi besoin de protection.
JSA, tüm bunların birazını bile görse...
Si la JSA peut avoir ne serait-ce qu'un aperçu de tout ça, - ils voudraient...
JSA, üyelerini dostluk ilişkileri kurmaya teşvik etmiyordu.
- C'est parce que la JSA n'encourageait pas ses membres à devenir ami.
JSA'nın Washington'da bir eğitim akademisi var.
La JSA a une académie d'entrainement à Washington.
Harika, siz ikiniz JSA'ya ulaşın, geri kalanımız da ülkenin en güvenli konutuna sızalım.
Génial, vous deux contactez la JSA pendant que nous nous introduirons dans la plus sécurisé des maisons dans le pays.
JSA'nın akademisi bakımsız bi depoda saklı.
L'académie de la JSA est cachée dans un entrepôt minable.
JSA'ya ne olmuş?
Qu'est-il arrivé à la JSA?
JSA ile alakalı her türlü not, her türlü faaliyet, gizlidir.
Tout ce qui a trait, de près ou de loin, parlant de la JSA est classé top secret.
Sara, beni duyuyo... 1956'da İngiltere Büyükelçisi'nin, JSA'yı aralarında Sovyet ajanları olduğu konusunda uyarmak için çektiği diplomatik bir telgraf daha.
Sara? Vous... Un autre câble diplomatique de 1956 de l'ambassadeur Anglais avertissant la JSA sur des espions soviétiques autour d'eux.
- Obsidian. JSA'daki mi?
C'est Obsidian.
Aman Tanrım, az önce JSA üyelerinden birini öldürdüm.
Je viens de tuer un membre de la Justice Society.
- Amaya'nın eski JSA üyesi dostlarından biri eski derken de adamdan bahsediyorum.
Un des deux vieux amis d'Amaya, et par vieux, je veux dire vieux.
Rex'le birlikte savaştan sonra JSA'yı bırakıp yeni bir hayat kurmaya çalışacaktık.
Rex et moi comptions quiter la JSA après la guerre, pour commencer une nouvelle vie ensemble.
Justice Society üyelerindedim, ya da en azından varken öyleydim.
Je suis une membre de la JSA, ou du moins, quand elle existait.
JSA üyesi dostlarımdan biri için hiç mühim değil.
Pour un collègue de la JSA, ce n'était rien.
JSA dağıldıktan sonra birini bulana kadar yıllarca yalnızlık çektim Amaya.
Quand la JSA a été dissoute, j'ai passé maintes années, seul. Jusqu'à ce que je rencontre une personne, Amaya.
- JSA'dan bahsediyor.
Attendez. Il parle de la JSA.
- Bu bir JSA görevi olsaydı muhtemelen içeriye kılık değiştirmiş birilerini yollardık.
Si c'était une mission de la SJA, nous enverrions quelqu'un sous couverture.
JSA'nın şu salak liderini öldürdüğüm için buradasın.
Tu es ici car j'ai tué le chef de la SJA.
- Hayır, Hitler Polonya'yı işgal etti ve JSA da Avrupa'ya gitmek zorunda kaldı.
Hitler a envahi la Pologne, et la SJA a dû fuir l'Europe.
JSA'nın bir üyesinin bu kadar ileri gelecekte ne işi var?
Que fait un membre de la SJA dans le futur?
Cinayeti desteklemiyorum ama JSA olsaydı duygulara bakmaksızın Rip'i yakalardı.
Je n'approuve pas le meurtre, mais la SJA aurait capturé Rip malgré leurs sentiments.
Obsidian, JSA'nın 1956 yılında Leipzig'e yaptığı bir yolculuktan sonra ortadan kaybolduğunu söylemişti.
Obsidian m'a dit que la SJA a disparu après un voyage à Leipzig en 1956.
Rip Hunter'ı JSA'ya düşman eden hızcıyla çalışıyor.
Il est de mèche avec le bolide qui a dressé Rip Hunter contre la SJA.
Hala JSA üyesisin.
Tu restes membre de la Société de Justice.
Amaya, ne pahasına olursa olsun JSA kurallarını takip ettiğini biliyorum ama bu durum gerçekten çok kötü.
Amaya, je sais que tu suis le protocole de la SJA, mais ça craint.
Hayır, JSA eğer Rip'in onları bıraktığı yeri bilmezlerse mızrağın daha güvende olacağını düşünmüş.
- où a fini mon grand-père? - La SJA pensait que les fragments seraient plus en sécurité s'ils ignoraient où Rip les avait dispersés.
JSA'yı, Kader Mızrağı'nı koruma görevine yolladın.
Tu as chargé la SJA de protéger la Lance du Destin.
JSA'ya girmeden önce savaş uçağı pilotuydu.
Il était pilote avant d'être recruté par la SJA.
- JSA notlarıma bakıyorum.
Je revois mes notes sur la SJA.
- JSA üyeleri burada mı ölecek?
Paris - 1942 C'est ici que la SJA va mourir?
- JSA'nın akademisi burası mı?
C'est l'école de la JSA?
JSA'nın son görevi hakkında ne biliyorsun?
Que sais-tu de notre dernière mission?