English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ J ] / Judeo

Judeo tradutor Francês

34 parallel translation
Ben, Judeo-Christian anlayışındayım "İnsan öldürmemelidir".
J'essaie de respecter la morale judéo-chrétienne "tu ne tueras point".
Harika bir... judeo-bolşevik kafatası var elimde.
J'ai un splendide spécimen de crâne judéo-bolchevique.
Tüm bunlar Judeo-Christian koşusunun üzüntüsü.
Toute cette comédie de jogging judéo-chrétien.
Sen ve İtalyan-Yahudi restoran saçmalığın!
Toi et ton traiteur judéo-italien de merde!
Belki bütün Yahudi ya da Hıristiyan ahlakını reddediyor olabilirim ama ben beyzbol sezonu boyunca tek eşli olurum.
Malgré mon rejet de la plupart des éthiques judéo-chrétiennes... je suis monogame dans le cadre de la saison de base-ball.
- Bolşevik Yahudi Eluard'ın mezarı.
Le charnier d'Eluard judéo-bolchevique
" Yahudi-Hıristiyan mitolojisinde, Gaf Ruhlar Odasıdır.
" Dans la mythologie judéo-chrétienne, le Guf est la salle des âmes.
Gümüş tepside Judiac-Portekiz işbirliğinin enfes bir örneği gümüş bir kaşık ve nakışlı keten kumaştan peçete ile gidiyor.
Elle vient sur un plateau d'argent ciselé, en tout digne de l'orfèvrerie judéo-portugaise. Avec une cuillère pareillement argentée... Et une serviette de lin brodée.
Şunu da söylememe izin verin benim ilginç Musevi-Hıristiyan arkadaşlarım sadece sadece çarmıha germeyi tavsiye etmiyorum.
Et laissez moi vous dire un truc, mes chers collègues judéo-chrétiens. Non seulement..
Yahudilik ve Hristiyanlık kehanetlerine göre yaklaşan... milenyumda dünyanın sonunun geleceğine inanan bir mezhep... oldukları söylendi.
C'était une secte qui croyait à des prophéties judéo-chrétiennes sur le nouveau millénaire.
En büyük hayalimiz, eski bir gay diskosunu... Katolik ve yahudi cemaatinin karaoke yapabileceği bir mekâna dönüştürmekti.
On allait transformer une ancienne boîte gay en centre judéo-catholique / karaoke.
Çünkü Hıristiyan ahlak sistemine saygı duyuyorum. Bu bir tarafa, Doğu Felsefesi ve tabii ki Muhammed'in öğretilerine de. Bence bu örgütlenmiş dinler, tarih boyunca olan sayısız acımasızlığı aklamak için inançları yozlaştırdılar.
Tout en respectant la morale judéo-chrétienne, les philosophies orientales et l'enseignement de Mahomet, je trouve que la religion organisée les a corrompus pour justifier ses crimes à travers l'histoire.
HegeI ve Kant ve Descartes ve... ... Cüdeo-Hristiyan geIenekIerini öğrenin... ... cünkü ikinci ve ücüncü fiImde bu konuIar isIenecek.
Il va falloir réviser Hegel, Kant, Descartes... et les traditions judéo-chrétiennes... parce que tout cela est évoqué dans les 2ème et 3ème volets.
Aslında seni kıskanıyorum... çünkü hıristiyan aile terbiyesi almamış olsam, kokain kullanan... otostopçu bir orospu gibi yabancılarla yatıp kalkardım.
Je suis en admiration. Moi, je baiserais comme une prostituée droguée au crack si je n'avais pas reçu une éducation judéo-chrétienne.
Marksizm bu uzayda bir ada olabilir. Yahudi-İsevi dinler bir başka kara parçasını, belki bir kıtayı oluşturabilir.
Le marxisme formerait une île, les religions judéo-chrétiennes seraient une autre contrée ou continent.
"Böyle Buyurdu Zerdüşt" bu kasabadaki tutucu dinsel yapıya bir karşı duruş, değil mi?
"Ainsi parlait Zarathoustra" est plutôt contraire à la vision judéo-chrétienne du monde qu'a cette ville, non?
Milletimiz Yahudi-Hıristiyan değerler üzerine kurulmuştur.
Notre nation a été fondée sur des valeurs judéo-chrétiennes.
- Tercihen onların anlamalarını istediğim ; ... "cehennem" in kesinlikle gitmek istemeyecekleri bir yer olduğudur.
Et je veux leur montrer comment les écrits qui sont le fondement de l'édifice moral judéo-chrétien sont cruels et brutaux.
Çünkü Yahudi-Hıristiyan geleneğinin alternatif inançlar konusunda toplumlara telkin ettikleri içgüdüsel şüpheciliğin etkisi altındasın.
Vous avez reçu une éducation judéo-chrétienne traditionnelle fondée sur le scepticisme envers les autres croyances.
Görüldüğü gibi eski Mısır inanışı, Musevi-Hıristiyan ilahiyatının temelini oluşturmaktadır.
En fait, il est probable que la religion égyptienne soit la base fondatrice de la théologie judéo-chrétienne.
Yahudi ve Hıristiyanların saçmalığı.
Juste une connerie Judéo-Chrétienne.
Kültürümüzü American kültürü yapmaya çalışıyorlar Yahudi-Hristiyan kültürüne çevirmeye çalışıyorlar
Ils veulent remplacer notre culture avec de l'américanisation, avec des cultures judéo-chrétiennes.
- Hrıstiyanlığın Prensipleri
- Principes judéo-chrétiens
- Yahudi-Hristiyan anlamında değil. Hayır, gitmeyeceğim.
- Pas dans le sens judéo chrétien.
Bu hususta Sokrates Eflatun'dan Aristoteles'e Epikür'den StoacıIık'a Yahudi-Hristiyanlardan Budistlere dünya tarihindeki tüm filozof ve dinlerin mutlu bir yaşam için gerekli olan dengenin hayalî olduğunu gördüğünü teşhis etmiştir.
Socrate a su discerner ce que tous les philosophes et les religions, depuis le début de l'histoire du monde, de Platon à Aristote, d'Epicure aux Stoïques, des judéo-chrétiens aux Bouddhistes ont tous observé. C'est que l'équilibre à atteindre pour une vie heureuse est illusoire.
Daha iyi hissettirecekse varlığım sadece Hz. İbrahim'in geleneksel kavramlarını ve günümüz Hıristiyan Tanrı kavramını çürütüyor. Aynı zamanda tüm ilahiyatı da, anlatmak istediğimin hepsi bu.
Tu sais, mon existence même réfute l'idée reçue d'un dieu judéo-chrétien et toutes les théologies géocentriques.
Yoksa Yahudi Hıristiyan mı demeliyim?
Ou plutôt, judéo-chrétiennes.
Yani siz muhtelemelen din değiştiren yahudi hristiyanların sıkça gittiği bir yerel hindu tapınağı aramak isteyeceksiniz.
Donc, vous devriez probablement vous renseignez à un temple hindou locale fréquenté par des convertis de la tradition judéo-chrétienne.
Yahudi-Hristiyan ahlakına göre insanlığın birincil günahı.
Le péché originel de l'homme, d'après la morale judéo-chrétienne.
Bana kalırsa hepiniz bir avuç Yahudi-Hıristiyan kırması haydutlarsınız.
Hey, vous êtes juste un tas de Judéo-chrétiens, des brutes musclées si vous voulez mon avis.
Aslında sadece Yahudi-Hristiyan bir kavram değil.
Ce n'est pas qu'un concept judéo-chrétien.
Ya eskı Yahudı Hırıstıyan gömme geleneğını taklıt edıyorsa?
Et si c'était en fait pour imiter une vieille coutume funéraire judéo-chrétienne?
Görebiliyorum çünkü yanlışla doğru konusunda Yahudi-Hristiyan düşüncelerini paylaşıyorsun.
Je le sais parce que tu adhères aux principes judéo-chrétiens du bien et du mal.
Bu tılsımın Geç Antik Çağ Dönemi'nden ve Hristiyan İsrailoğulları'na ait olduğunu düşünüyorum.
Je pense que cette amulette date de l'Antiquité et est d'origine Judéo-Chrétienne.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]