English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ J ] / Judson

Judson tradutor Francês

144 parallel translation
Adımı bilmediğiniz için sevgili bayan diyorsanız, söyleyeyim, adım Judson.
Ne m'appelez pas ma bonne dame : je m'appelle Judson.
Albay Ruggles. Merhaba Bayan Judson.
Bonjour, Mme Judson.
Kocam Bay Judson.
Feu mon mari.
Niye şaşırdığınızı anlamıyorum Bayan Judson.
Cela n'a rien d'étonnant.
Yemek yapmaktan aldığım derin hazzı tarif etmek çok zor Bayan Judson.
Je ne saurais décrire l'intense plaisir que j'éprouve à cuisiner.
Hiçbir şey beni daha mutlu edemez Bayan Judson.
Rien ne saurait me faire plus plaisir.
Bay Judson'ın topluma karşı tek suçları âşık olmak olan bu kadın ve erkek karakterlerini karalamasını duymak beni şaşırttı.
J'ai été choqué d'entendre noircir un couple dont le seul délit est de s'aimer.
- Bana ne! Kim? Şişko Judson.
Fatso Judson, le sergent de la salle de police.
Çavuş Judson...
Sergent Judson?
"Çavuş James R. Judson'un" bıçaklanarak öldürülmesinde hala ipucu yok. "
"Toujours aucun indice dans le meurtre du sergent James R. Judson."
İyi akşamlar Judson.
Bonsoir, Judson.
Evet Judson.
- Oui, Judson.
- Teşekkür ederim Judson. Emily.
Merci, Judson.
Emily, Judson'ı doktor çağırması için yolluyor.
Emily fait chercher un médecin.
Teşekkür ederim Judson.
Merci, Judson.
Kurbağa lütfen, Judson.
La grenouille, s'il te plaît, Judson.
Oh, evet Judson.
Oui, Judson.
Judson, bana galvenik pili getir.
Judson, aidez-moi avec la batterie électrisante.
Judson, pili taşımama yardım et.
Judson, aidez-moi avec la batterie.
Öyleyse neden Judson'ı benim için gönderdin?
Alors, pourquoi avoir envoyé Judson me chercher?
Ne var Judson?
Qu'y a-t-il, Judson?
Gidelim Judson.
Venez avec moi, Judson.
Judson, niye bu kadar garip davranıyorsun?
Judson, quel est ce comportement étrange?
Sen misin, Judson.
Oh, c'est vous, Judson.
Onbaşı Judson albaya yine üç kasa anfetamin hapının kaybolduğunu bildirmiştir.
Le caporal Judson a informé le bureau du colonel que 3 boîtes de sulfate d'amphétamine ont encore disparu.
- O, Onbaşı Judson değil mi?
- Au caporal Judson, je crois.
Judson defans oyuncusu!
Judson est un arrière.
Judson koşamaz!
Il n'a pas le droit de courir!
Tanrı aşkına, Judson, ne yapıyorsun?
Qu'est-ce que tu fous, Judson?
Judson, bırak onu.
Judson, lâchez-le.
Judson, gebert onu!
Judson, tuez-le!
- Chico, Teğmen Judson'ı çağır. - Peki efendim.
Chico, appelle le Lt Judson.
- Judson, bana mesaj var mı?
- Judson, j'ai des messages? - 18.
Bunu kim söyledi sana?
C'est Judson qui a bavé?
Judson? O yalancının teki!
C'est un fouteur de merde.
Judson adında bir adam.
Un dénommé Judson.
Siz çocukların benim en iyisi olduğumu bildiğinize eminim aynı bugünden sonsuza kadar Çavuş Dobişko Judson gibi.
Je sais que vous me connaissez mieux comme le sergent Judson de Tant qu'il y aura des hommes.
Dinleyin!
Devant la Cour Fédérale des Etats-Unis d'Amérique, en l'an de grâce 1839, sous la présidence de son Honneur Andrew T. Judson. Oyez!
Hey, Senatör Judson Ross'un şahsi dostuyum, tamam mı? Yakın dost.
Je suis un ami personnel du sénateur Judson Ross!
- Cole Judson adında birine.
Cole Judson.
Cole Judson adında birini arıyorum.
Excusez-moi.
Arka tarafta çitlerimi düzenlememe yardım ediyor.
On cherche Cole Judson. Il doit être derrière, il m'aide avec ma barrière.
Teşekkür ederiz. Cole Judson?
Merci.
Ben Miami-Dade Polisinden Dedektif Brunner.
Cole Judson?
Çünkü insanlar parmak izlerini kolayca anlar. Tek bir çalışma yüzünden jürinin aklını karıştırmaya niyeti yok. Yani Cole Judson...
Car le jury comprend les empreintes et il ne veut pas semer la confusion à cause d'une simple étude.
Cole Judson'a komplo kurulduğuna inanıyorsun. Biri bunu hangi gerekçeyle yapmış olabilir ki?
On aurait monté un coup contre Cole?
Bay Judson, kimler evinize girme imkânına sahip?
Vous seriez surpris. Mr Judson, qui peut entrer chez vous?
Ama Bay Judson'ı pek iyi tanımam.
Trois... ou quatre ans.
Birinci dereceden cinayetle suçlanacak.
Donc Cole Judson...
Cole Judson'ı temize çıkarmak için bu küf mantarının insanlarda özel isme karşılık gelen bilgisini ortaya çıkarmalıyız.
Tout comme le tueur est un Homo Sapiens.
Yeni ölüm saati Cole Judson'ı temize çıkarıyor.
Il l'a tuée et a attendu qu'elle refroidisse.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]