English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ J ] / Junkies

Junkies tradutor Francês

264 parallel translation
Ve annemle babamı esrarkeşe çevirdi.
Elle a transformé mes parents en junkies.
Hippiler atı bıraktı. Ve keşler de bıraktı, dünyayı keşfettiğini sanan aptallar. Çok az kişi onları karıştırır.
Les hippies méprisent l'héro ¨ i ¨ ne, les junkies méprisent ces jeunes fous qui croient avoir découvert le monde.
Eroinmanlar hep "yarın bırakacağım" diye düşünür.
Des trucs de junkies, comme : "Demain, j'arrête."
Bu serseriler nasıl hepsini beş dakikada çıkartabildi?
Comment des junkies pourraient tout emporter en 5 mn?
Üç serserinin bu kışı benden daha sıcak geçireceğini düşündükçe çıldırıyorum.
Ça m'exaspère de savoir que cet hiver, 3 junkies auront plus chaud que moi.
Geçen gece bana çalışan keşlerle beraberdim. Bir ara kendimi kaybettim.
L'autre nuit, avec mes junkies, je suis devenu méchant.
Muhbirlerine hiç uyuşturucu vermedin mi? Bağımlılar önünde çaresizce yalvarırken, bir kere bile yapmadın mı?
Jamais donné de drogues aux indics ou à de pauvres junkies?
Bakın Bay Santimassino, bağımlıları muhbir olarak kullanmamız, bir sır değil.
M. Santimassino, on sait tous que certains indics sont des junkies.
Asıl baş ağrıları, lanet bağımlılar oluyor. Sancho, Jose...
Ce sont ces putain de junkies qui m'emmerdent.
İşte onlar insanın kalbini kırıyor.
Ça vous brise le cœur, les junkies.
O moteli kadın bağımlıları ve fahişeleri oraya götürüp, onlarla yatmak için kullanıyordunuz, öyle değil mi?
Vous ameniez des junkies et des criminelles à ce motel pour coucher avec elles, non?
Ben ucubelerden bahsetmiyorum.
Je me fous des junkies.
Kaç esrarkeşin gazı ve menopoz ateşi olur ki?
Probablement des junkies ménopausées!
Etrafım beni birkaç saniyede belaya sokabilecek şu katil ruhlu arkadaşlarla dolu.
Je suis entouré de junkies qui me dénoncent au moindre pépin.
Burada eroinmanlara yer vermeyiz. Tamam adamım.
On ne reçoit pas les junkies.
- Hepsi eroinman, öyle mi?
C'est des junkies?
Sana üç dört isim verebilirim bütün eroinmanları.
Je te donne trois, quatre noms de junkies.
Diyorsun ki Diz ve Duke bir yanda eroinmanlar diğer yanda.
Tu dis... Diz and Duke d'un côté... et les junkies de l'autre?
Uyuşturucu bağımlıları uzaklaşıp böyle bir evde yaşamayı hayal ederler.
Les junkies passent leur vie... rien qu'à... rêver d'habiter des endroits comme celui-ci.
Müptelalar.
Des junkies.
Beni kaçırdı. Polisi ara.
Vous les junkies...
Serüvenini anlatmaya başlamadan sormak istiyorum nerelerdeydin?
Avant que tu commences à abuser de la faiblesse des junkies, où étais-tu?
Tüm eroinmanlar gibi durmadan giderdi.
Il partait sans arrêt, comme tous les junkies
Bildiğin gibi çoğu eroinman öyledir.
Beaucoup de junkies le sont, tu sais...
Siz ikiniz, 21'inci Cadde'deki tanıdığınız keşlerle görüşün.
Vous deux, contactez vos potes junkies.
Esrarkeşler!
Des junkies.
Kahrolası uyuşturucu müptelaları.
Ah, ces junkies... T'as vu ou t'en es?
Bu pisliğin sizi ne hale getirdiğini görüyor musunuz? - Müptelalardan söz açmışken, şuradaki sokak kadını Pedro'nun annesi değil mi?
A propos de junkies... la mère de Pedro vend encore ses fesses?
Genel merkez. 14. Cadde'den Bowery'ye kadar neredeyse bütün müptelaların ve ayyaşların toplanma merkezi.
Q.G. Allées et venues de junkies, alcoolos qui vont et viennent de la 14ème au Bowery.
Sokak müptelaları bu pisliklerden nefret eder.
Les junkies de la rue les détestent.
Belgrad'daki keşlerinle olmaktansa burada benimle daha güvendesin.
Vous êtes plus en sécurité ici que chez Belgrade avec vos junkies.
Sürüyle uyuşturucu bağımlılarının çocuklarını evlat edindiklerine de denk gelmezsiniz.
Non, vous les voyez pas adopter tout un lot de bébés de junkies, n'est ce pas?
Buraya gelen her uyuşturucu bağımlısı bunu der.
Comme tous les junkies qui viennent là.
Bu adamlar eroinmana benzemiyor.
Ces mecs ressemblent pas à des junkies.
İki kokainman sonsuza kadar birlikte olur.
Deux junkies peuvent rester ensemble pour toujours.
Evet. Fahişeler ve keşlerin peşinde.
J'en ai marre d'arrêter des putes et des junkies.
Karının yalnız yaşadığını sanan iki serseri.
Deux junkies trop défoncés pour voir que ta femme ne vivait pas seule.
Hayır, uyuşturucu bağımlıları problemlidir.
Pas de junkies. Réfléchissons encore
Satıcılar, bağımlılar ve manyaklar yok.
Plus de dealers, de junkies ou de cinglés.
Bunlar ayyaşı, oyun dışına çıkarmış.
Voilà qui exclut déjà les junkies.
- Makineyi alkolikler ve keşler kullanıyor.
- Ces bagnoles sont conduites par des junkies ou des alcoolos.
Bağımlılar.
Ces junkies...
Onu bağımlılar öldürmedi.
C'est pas des junkies qui ont fait ça.
Orada bana güvenen bir sürü çocuk ve eroin bağımlısı var.
Un tas d'enfants et de junkies comptent sur moi.
Dün gece Picasso'yu harcamışlar.
Des junkies ont descendu Picasso, la nuit dernière.
Kahrolası esrarkeşler.
Putain de junkies.
Keşler mi?
Des junkies?
- Keşlerin oturduğu binadasınız, değil mi?
- Vous êtes chez les junkies?
Biz keş değiliz değil mi?
On n'est pas des junkies, n'est-ce pas?
Orası bir tımarhaneden beterdi.
les overdoses de junkies, les fractures, les infarctus, les hémorragies, les commotions, les furoncles, les éraflures, les cancers du côlon, les arrêts cardiaques, tout l'asile blessé de notre époque.
Yani bu insanların pek çoğu Şeytana tapan serseriler.
Ce sont des junkies qui vénèrent Satan!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]