English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ J ] / Jusqu

Jusqu tradutor Francês

79,328 parallel translation
Ve şimdiye kadar da Goodwin ile Chase arasında bir bağlantı bulamadık.
Et jusqu'à présent, on a trouvé aucune connexion entre Goodwin et Chase.
Sen birçok şeysin, Oliver Queen ama bugüne kadar saf olduğunu düşünmemiştim.
Tu es beaucoup de choses, Oliver Queen, mais jusqu'à aujourd'hui je ne comptais pas naïf comme l'une d'elles.
Birleşmiş Milletlere fazlasıyla siklotrizan satan bir askeri girişimci. Adresi bana gönder.
Dinah et Curtis ont traqué Sampson jusqu'à Fairbanks Chemical, une société militaire qui a vendu un bon paquet de cyclotrizane au gouvernement américain.
- Buraya gelmeleri için rüşvet vereceğim.
Les soudoyer pour naviguer jusqu'ici.
İki gün içinde. Yaptığın ateşle ilgilerini çekersin ve kazazede olarak yuvana dönersin.
Dans deux jours, tu attires leur attention avec un feu de camp et tu navigues jusqu'à chez toi comme un naufragé.
- Bugüne kadar, değil mi?
Jusqu'à maintenant, n'est-ce pas?
Neler olduğunu anlayana dek saklanacak bir yer bulmalısın.
Il faut que tu trouves un endroit où faire profil bas jusqu'à ce qu'on découvre ce que c'est.
Hala Laurelhurst bölgesini arıyoruz ama şimdiye kadar bir şey bulamadık.
On cherche encore à Laurelhurst, jusqu'ici, nous n'avons rien.
Hesabı Fred ödediğine göre Roci yaşanabilir hâle gelene kadar düşündüm ki bir sürü oda sevisi sipariş edebiliriz.
Puisque Fred paye la note jusqu'à réparation du Roci, j'ai pensé qu'on pourrait commander au room service.
Hatta salyası dudaklarından ta ki çenesi kabuk tutana kadar saatlerce sallanırken ya da işerken tuvaletten düştüğünde bile farkında değildi.
Même quand la bave pendait des heures de sa bouche, à la fin, jusqu'à croûter son menton, ou qu'elle tombait dans les toilettes en urinant.
Eros'ta olanları iç gezegenliler öğrendiğinde ona ulaşmak için her birimizi öldürecekler.
Quand ces Inners comprendront ce qui est sur Eros, ils nous tueront jusqu'au dernier pour l'avoir.
Bir sonraki emre kadar tüm personelin inmesi gerekmektedir.
Tout le personnel doit quitter le bord jusqu'à nouvel ordre.
Cehenneme gidiyoruz.
Jusqu'en enfer.
Şu an olan her şeyin içinde James Holden var efendim.
Holden est mouillé jusqu'au cou dans ce qui arrive actuellement.
Şu ana kadar istasyon seni tehdit olarak algılamadı.
Jusqu'ici, la station ne t'a pas perçu comme une menace.
Dresden'in istasyonunu cıvatalarına kadar söktük, bir şey bulamadık.
On a détruit la station de Dresden jusqu'aux boulons, rien n'est resté.
Avlanacaklar ve biz onları buluncaya kadar hayatları boyunca kaçacaklar. Son aile üyesine kadar her biri duvara çivilenecek.
Traqués et en fuite pour le reste de leurs jours jusqu'a ce qu'on les trouve, et qu'on les cloue tous au mur.
Şu ana kadar her şey yolunda.
Jusqu'ici tout va bien.
Evet, saat ona kadar falan açık oluyor.
Oui, c'est ouvert jusqu'à 22 h environ.
İdeal olmayabilir ama sakinleşene kadar saklanmak daha kolay geliyor.
C'est plus simple de me cacher jusqu'à ce qu'il se calme.
Kalelerini yıkıp tek bir taşı bile yerinde komamalıyız.
Leurs châteaux doivent être rasés, jusqu'à la dernière pierre.
Aegon Targaryen gözünü batıya dikip ejderhalarını Karasu'ya uçurduğunda...
Quand Aegon Targaryen s'est tourné vers l'ouest, et a amené ses dragons jusqu'à la Néra :
♪ Bir kadının ahına sürüklendi ♪
Jusqu'à la femme qu'il aimait.
Majesteleri ben ufak bir tabut yolunda içmeye hazırlanırken Lord Varys bana doğuda bir kraliçenin varlığı...
Majesté, alors que j'étais prêt à boire jusqu'à la mort, Lord Varys m'a parlé d'une reine, à l'est...
Khal Drogo ile evliliğinize kadar majesteleri varlığınız ve güzel olduğunuz söylentileri haricinde size dair hiçbir bilgim yoktu.
Jusqu'à votre mariage à Khal Drogo, je ne connaissais de vous que votre existence, et que vous étiez magnifique.
Leydi Greyjoy sizi Güneş Mızrak'a götürecek.
Lady Greyjoy vous escortera jusqu'à Lancehélion.
Ardından Demir Donanması Dorne ordusunu Kralın Şehri'ne taşıyacak.
Sa flotte amènera l'armée Dornienne jusqu'à Port-Réal.
- Ama sonra Naath Adalı Missandei ile tanıştım.
- Jusqu'à... ma rencontre avec Missandei, de l'île de Naath.
Kralın Şehri'ne 300 kilometre.
300 km jusqu'à Port-Réal.
Ben dönene dek Kuzey senindir.
Le Nord t'appartient, jusqu'à mon retour.
O kişiyi uzak tutması gerekir. Ne istediklerini gösterene kadar tabii.
Et retenir cette personne, jusqu'à ce qu'elle révèle ses intentions.
120 saat sonra eve geliyorsun.
120 heures jusqu'à ton retour.
- Evet. - Ne kadarını bilmek istiyorsun?
Jusqu'à quel point?
Görünmeye hazır olana kadar yüzünü göstermeyi istemeyeceğin birisi.
Quelqu'un qui doit pas vous voir jusqu'à ce que vous le vouliez.
Öldürülmüş film efsanesinden tam renkli poster.
De la pin-up à la star, jusqu'à son meurtre.
Ölüler geri geldiklerinde, ısrarcı küçük yavşaklar olurlar ve işleri bitene kadar kalırlar işleri bitince de giderler.
Les morts qui reviennent s'accrochent bec et ongles jusqu'à obtenir satisfaction, puis ils partent.
İliklerine kadar ürperme hissettiğin cinsten bir gece babama biraz güvercin yahnisi ve ekmek götürmek için deniz fenerine yürüyordum.
Une nuit... le genre de nuit qui vous gèle jusqu'aux os, je me rendais au phare avec un ragoût et du pain pour mon père.
Etkilerinin Londra'ya kadar uzandığına emindi.
Leur pouvoir, sans doute, devait s'exercer jusqu'à Londres.
Carolina'ya kadar gittim.
Jusqu'en Caroline.
Gemideki sıkışık hali ömrünün geri kalanında kabuslarına girdi.
Jusqu'à sa mort, cette cale hanterait ses cauchemars.
Evlenip elini tutana kadar Essie, Efendi Richardson'ı öpmemişti bile.
Jusqu'à ce qu'il lui passe la bague au doigt, Essie refusa d'offrir le moindre baiser à M. Richardson.
İnsanların hayatlarına sızıyorsun ve onları nihayetinde yok ediyorsun.
Tu t'infiltres dans la vie des gens jusqu'à les détruire.
Mütevazı çıraklıktan mutfak işçiliğine mutfak işçiliğinden "Gotham'ın Kralı" na. Siz yükselesiniz diye birçok insan hayatını kaybetmiş diyorlar.
De garçon de course à garçon de cuisine jusqu'au prétendu "Roi de Gotham", on raconte que beaucoup sont morts pour que vous puissiez vous élever.
Polisler direkt yakamdaydı.
Tu as mené les flics jusqu'à moi.
Buraya gelirken harcadığım yakıtı falan da düşünürsek yani...
Bien, vous devez calculer le coût de l'essence pour venir jusqu'ici et, euh...
Telefonu gizlice aldım.
Je me suis faufilé jusqu'au téléphone.
Bir sonraki emre kadar Gotham'da... sokağa çıkma yasağı vardır.
Un couvre-feu est en vigueur à Gotham City jusqu'à nouvel ordre.
Ölürken onu öylece tuttun.
Tu l'a tenue dans tes bras jusqu'à qu'elle meure.
Çok geç oluncaya kadar onu dinlemedim.
Je ne l'ai pas écouté jusqu'à ce qu'il soit trop tard.
Şimdiye kadar.
Jusqu'à aujourd'hui.
Ne olduğunu anlayana dek gözlerden uzak dur.
Reste caché jusqu'à ce qu'on sache ce qu'il se passe.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]